Adsız Bölüm 18

43 10 5
                                    

Seokjin ağrılı ve ıslak bir şekilde uyanmış, yüzünü Namjoon'un göğsüne sürterek inlemesi Ejder Savaşçısı'nın mırıldanmasına neden olmuştu.

Lord kalçalarının yağ yüzünden birbirine yapıştığını hissederek "Beni mahvettin," diye yakınırken Namjoon kıkırdayarak Seokjin'in alnına bir öpücük kondurdu. 

"Seni hamama götüremediğim için üzgünüm, güzelim. Paravanın arkasında bir küvet var: su birazdan soğuyacaktır ama şimdilik onu kullanabilirsin."

Seokjin başını sallarken titreyerek doğrulmaya çalıştı. Kollarını başının arkasında kavuşturmuş olan Namjoon'un gözleri iştahla Seokjin'in üzerinde geziniyordu ve Lord bu ilgi karşısında kızarmıştı.

"Beni izleme," diye azarladı, görünüşünün o da farkındaydı. 

Odaya seks kokusu sinmişken Seokjin aceleyle küvete doğru ilerledi. Suya elini uzattığında ılık olduğunu fark etmişti ama umursamadı, hızla içine girdikten sonra yakındaki bambu şişeden sıvıyı ellerine döktü. Beyaz nilüfer kokusunun tadını çıkararak çabucak yıkanmaya başladı. 

Küvetin içinde diz çökmüş olan Seokjin dudağını ısırarak kendini parmaklarken kalan sıvıları temizlemeye çalışıyordu ve hassasiyetten dolayı sızlandığında Namjoon'un yankılanan hırıltısını duymuştu.

"Kendine zarar verme Lordum" diye mırıldandı Ejder Savaşçısı. "Buraya gel ve sana yardım etmeme izin ver..." Seokjin bu ima karşısında utançla pembeleşmişti. 

Bu yüzden "Kendim yapabilirim," diye soluk soluğa kaldı. 

Küvetin üzerinde yumuşak bir havlu vardı, Seokjin ayağa kalkarak kurulanmak için onu kullandı. Uzun saçlarını bir daha yıkayamayacağı için şimdilik bağlamakla yetinmek zorunda kalacaktı. 

Havluyu ıslatan lord, Namjoon'a doğru ilerledi ve diz çökerek savaşçının kalçalarındaki ve karnındaki sıvıları temizledi. Ejder Savaşçısı'nın gözleri bu ilgi karşısında kapanmış hafifçe mırıldanmıştı.

"Aa!" Seokjin, Namjoon'un boynundaki altın mührün kendisininkinin aynısı olduğunu fark etmişti. "Bu ne zaman oldu?"

"Seni tekrar ısırdığımda," diye açıkladı Namjoon, parmaklarını birleştirip Seokjin'in parmak eklemlerine bir öpücük kondurarak. "Aramızdaki bağı yeniden alevlendirdik, yani her zamankinden daha güçlü."

"Anlıyorum..." diye başını salladı lord. 

Tekrar birbirlerine bağlandıkları için memnun hissetmekten başka bir şey yapamıyordu. Yakındaki pencereden bir esinti geldiğinde Seokjin titreyerek hızla cüppesini çekti. 

"Gel buraya otur da saçlarını tarayayım. Güzel buklelerin birbirine karışmış."

Seokjin, Ejder Savaşçısı'nın masasında bir tarak bulduktan sonra bir kez daha diz çöktü. Namjoon, Seokjin'in saçlarını ellerinin arasına aldığında lordun ensesine bir öpücük kondurarak ürpermesine neden oldu.

"Umarım çok fazla acı çekmiyorsundur Lordum," diye alay etti Namjoon, dili Seokjin'in kulak memesini okşamak için dışarı çıktığında Lord nefes nefese kalarak kıvrandı.

"Önümde yarım gün sürecek bir yolculuk varken bu kadar sert davranman çok kabaydı," diye dudak büken Seokjin, adam tarağı uzun saçlarında nazikçe gezdirirken Namjoon'un elinin altında rahatladığını hissediyordu.

"Bağışla beni," diye kıkırdadı Namjoon, "senin kadar güzel birine karşı direnmek çok zor" Seokjin kulaklarının kızardığını hissederek mutlulukla gülümsüyordu. 

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 24 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

DRAGON EYES {NAMJİN}Where stories live. Discover now