Serçe

8• Özür Dilerim

Bu bölüm bolca argo ve küfür içerir!

Whatsapp 1 yeni bildirim

0546 638 25 ..: Yaptıklarının bedelini ödeme vakti geldi orospu seni
11:45

Siz: kimsin lan sen?
11:45

0546 638 25 ..: Öğrenmek ister misin? :D
11:46

Siz: dalga mı geçiyorsun amk
kimsin söyle?
11:46

0546 638 25 ..: Spor salonuna gel
Ay dur sen şimdi korkarsın okulu toplar gelirsin ahdhflsjahshd
11:47

Siz: bekle geliyorum
kim kimden korkuyor görürüz
göt lalesi seni
11:47

0546 638 25 ..: Bekliyorum canım :D
11:48

Çevrimdışı
11:48

Whatsapp'ı kapattıktan sonra şaşkınca beni izleyen Aslım'a çevirdim bakışlarımı. Sinirden titreyen ellerimi farketmemesi için üst düzey çaba sarfederken, içime yüklenen adrenalini dizginlemekte zorlanıyordum. Kimin kuyruğuna basmışım acaba?  "Efsun iyi misin? Kime yazıyordun böyle hararetli?" Bundan Aslım'a bahsetmeyecektim tabii ki. Gerçekten korkacağımı düşünmesi bir ironi olmalıydı. Kişi kendinden bilir işi diye boşuna dememişler. "Önemli bir şey değil, benim işim var sonra görüşürüz." Aslım'ın konuşmasına fırsat vermeden masadan kalktım.

Aceleci adımlarını kantinin çıkışına yönelttim. Ben o lafları bir bir yedirmezsem bana da Efsun demesinler. Öfkeyle kantinin kapısından tam çıkıyorken, biriyle çarpıştım. "Yavaş olsana amına-" Ben olduğumu fark edince hızla duraksadı. "Serçe? Hayrola ne bu acelen?" Civan'ın bakışları tüm vücudumda gezindi. "Seni ilgilendirmez." Kafasını arkaya yatırıp güçlü bir kahkaha attığında elleri cebindeydi. "Dünün acısını mı çıkarıyorsun?" Yüzünde muzip ifadesi hala iz sürerken aramızdaki mesafeyi kapatmıştı. "Umrumda olduğunu mu sanıyorsun? Sen gittikten sonra o olayı unutmam iki saniyemi aldı." Kaşları havalandı.

"Demek öyle?" Kafamı salladım. "Öyle." Yavaşça geri geri yürümeye başladı. "Eyvallah." Derin bir nefes alarak cevap vermeden arkamı dönüp okula doğru yürümeye başladım. Ee bu işler böyle Civan efendi. Peşinde koşacağımı mı sandın? Merdivenlerden ikişer üçer çıkarken Efe ile karşılaştık. "Efe spor salonu nerede söyleyebilir misin?" Duraksadı. "Ama bugün salonda dersimiz yok ki." Siktir. Hemen çevirmem lazımdı. "Ya Aslım'ın spor çantası kalmış onu alacağım."

Yüzüme bön bön baktıktan birkaç saniye sonra zemin katta olduğunu söyledi. Oyalanmadan hızlıca okula girdim. Alt kata inen merdivenlerden ceylan gibi hoplaya zıplaya iniyordum. Savunma eğitimi aldığımı söylemiş miydim? Babasız büyüyen bir kızın arkasında koruyacak kimsesi olmadığından, kendi kendimi korumayı öğrenmiştim. Ee buna birde gözümün kara oluşu eklenince iyi seyirler sayın seyirciler.

Spor salonunun önüne geldiğimde duraksadım. Bileğimdeki lastik tokayla saçımı hızlıca topladım. Kızlar bir taktik. Kavga edecekseniz mutlaka saçınızı toplayın. Çünkü kavga etmeyi bilmeyen herkesin ilk yapacağı şey, saçlarınızı çekmek olur. Daha fazla oyalanmadan salonun kapısını açtım.

Ultra geniş basketbol sahasına girdiğimde arkamdan kapıyı kapattım. Koca bir sessizlik vardı. Etrafıma bakındım. "Okulu toplamadan geldim korkma kimsen çık ortaya." Sahanın ortalarına doğru yürürken yüksek sesle bağırmıştım. Tribünlerin yanında ki soyunma odasına giden koridordan ayak sesleri geliyordu.