Her cuma yeni bölüm!
Üzerini kül kaplamış yıldızların ama yıldızlar her daim parlamış.
Sarı rengin en çok zümrüt yeşiline yakıştığı, bir yıldızın içine düştüğü kül yığınını tekrar alevlere çevirdiği, bir bal porsuğunun en iyi arkadaşının zehrini etr...
Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.
31 Ekim 1768, Pazartesi
Akşam olmak üzereydi ama Jenny ile Rotanev hâlâ ortalıkta değildi. Charlotte altmış sekizinci kez bıkkın bir nefes verdi. Parmaklarının arasında çevirdiği tüy kalemi masanın üzerine bıraktı ve defalarca yaptığı gibi ayağa kalkarak dışarıya bakındı. İleride birkaç hareket görmesiyle hemen gözlerini kıstı. Saatlerin ardından geliyorlardı! Charlotte yanlış görme ihtimaline karşı teyitlemek istedi. "Jenny!" diye bağırdı büyük salonun ortasında. Birkaç öğrencinin ders çalıştığı devasa salonda kendi sesinin yankısını duyunca yüzünü buruşturdu.
"Efendim?"
Oh, evet, gelen Jenny ve Rotanev'di. Charlotte Jenny'yi gördüğü için gülümsemek ve yanındakini gördüğü için sinirlenmek arasında gidip geldi. Neyse ki buna fırsat bulamadan hepsinin ilgisini çeken bir konuşma gerçekleşmişti. "Evet, çocuklar! Buraya bakın lütfen, ehem." Bu, müdür yardımcısıydı. Her zaman taktığının aksine bugün başını süsleyen bir şapkası yoktu. Sapsarı dalgalı saçları loş ışıkta güneş misali parıldarken konuşmaya devam etti. "Ders çalışmak için ne kadar istekli olduğunuzu biliyorum ancak saat yediye kadar büyük salona giriş çıkışınız yasaklanacaktır, lütfen beş dakika içerisinde hiçbir eşyanızı içeride bırakmayarak salonu terk edin. Akşam festivalde görüşmek dileğiyle!"
Toplam bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda öğrencinin yüzü festival kelimesiyle aydınlanırken Charlotte'nin kaşları çatılmıştı. Bugünün tarihini hatırlamaya çalışıyordu ancak hastane kanadında geçirdiği süre zaman algısını yitirmesine sebep olmuş olacak ki başarılı olamamıştı. "31 Ekim." dedi yanına yeni varmış olan Rotanev.
"Evet, neden kutlamayalım?" Rotanev tek kaşını kaldırarak konuştu.
"Cadılar Bayramının muggle kutlaması olduğunu sanıyordum."
"Öyle zaten. Yaz sonu hasatını karşılamak için yapılan antik bir festival. Ancak Cadılar Bayramının mistik havası büyücülerle özdeşleştiğinden asırlardır bizim tarafımızda da ilgiyle karşılanıyor."
Charlotte gözlerini devirdi. Bu, Rotanev'in bakışından kaçmamıştı. "Ne var?" dedi Charlotte'ye. Charlotte gözlerini kıstı ve karşılık verdi. "Çok konuşuyorsun." dedi korku yayan sesiyle. Rotanev de Charlotte gibi gözlerini kıstığında ikisi arasında bir gerilim oluştuğu metrelerce öteden bile hissedilebiliyordu. Jenny aralarına girmek istese de yeniden tartışma yaşanmasından çekinmişti, sustu ve geri planda kaldı. Yine de tetikteydi, her ihtimale karşı söğüt asasını sıkı sıkıya elinde tutuyordu.
