6.Bölüm

84 6 1
                                    

"KOLYE"

Mezun olmamıza bir hafta kalmıştı, Eftelya Aras'la tanıştığından beri hiç benimle kitap okumadı yada hiç benimle takılmadı. Sınıfta oturmuş ben kitap okuyordum o ise Aras'la konuşuyordu. Gökhan ise onlarla takılıyordu ama bir yandan da bana bakıyordu, ben kitap okumaya devam ederken Gökhan

"Aras kalk gidip içecek birşeyler alıp gelelim."

"Tamam, kızlar siz ne içersiniz?" dedi Aras

"Imm, meyve suyu." dedi Eftelya

"Ben birşey istemiyorum size afiyet olsun." dedim ve kitap okumaya devam ettim.

Gökhan'nın yüzü düştü ve Aras'la sınıftan çıkıp gözden kayboldular. Ben Eftelya ya döndüm ve

"Efto ya!"

"Noldu?"

"Neden kitap karakterleri gerçek değil?"

"Adı üstünde gerçek olmayan karakterler"dedi Eftelya. Mutsuz bir şekilde kitap okumaya devam ederken bana mesaj geldi.


Kimden: Bilinmeyen Numara
üzülme, üzülmek sana hiç yakışmıyor hem birgün hayalin gerçek olur umudunu kesme" yazıyordu.


O sırada Gökhan ve Aras yaklaşık 5 dakika sonra gelmişti, telefonumu kapatıp kitap okumaya devam ettim. İçecekleri masaya indirdiler, Gökhan içecekleri indirdikten sonra okuduğum kitabı önümden aldı.

"Hey ne yaptığını sanıyorsun kitabımı geri ver"

"Kolaysa gel de al." dedi Gökhan kitabı almış ve yukarıya kaldırmıştı alayla sırıtıyordu, 1.90 boyunda olduğu için kitaba ulaşmam imkansızdı.

Gökhan tıpkı okuduğum kitapta ki ana karakter gibiydi. Mavi gözleri, Siyah saçları ve biçimli bir vücuda sahipti, adeta kitaptan fırlamış gibiydi. Kitabı almak için parmak uçlarımda yükseldim, çok uzundu kitaba ulaşamıyordum bir kaç kere zıpladım ama yine ulaşamadım.

"Noldu alamıyorsun kitabını?"

"Bak rica ediyorum verirmisin kitabımı."

"Bu kadar çok kitap okumak seni yormuyor mu biraz ara versen nolur sanki!"

"Sanane benim kitap okumamdan, hem ben kitap okurken yorulmuyorum şimdi kitabımı geri ver!" dedim ve son gücümle tekrar zıpladım ayağım kaydı neredeyse yere düşüyorumdum ki Gökhan benim belimden tutup düşmeme engel oldu ama kolumu masaya çok sert bir şekilde çarpmıştım.

"Yakaldım seni dikkat et az daha bir kitap uğruna hastanelik olucaktın." ben dengemi sağladığımda kitabımı bana geri verip kulağıma fısıldadı,

"Yaralanmanı istemem bu yüzden daha dikkatli ol!" dedi ve geri çekilip yerine oturdu, yanaklarımın alev gibi yanmaya başladığını hissetmiştim. Zil çalınca kendime geldim ve yerime oturdum derse odaklanamıyordum, ders bitmişti zil çaldığı gibi hızlı adımlarla sınıftan çıktım hava almam gerekiyordu. Önce lavaboya gittim elimi yüzümü yıkadım kendime az da olsa gelmiş biraz rahatlamıştım hava almak için oradan çıktıktım, sonra bahçeye doğru gidiyordum ki biri benim kolumdan tutup boş sınıflardan birine girdi, ben afallamıştım ardından kendime geldiğimde beni duvarla kendi arasına almış Gökhan'ı gördüm ve biraz sesimi yükselterek.

"Senin benimle derdin ne? Önce zorla tanışma isteği, ardından partiye beraber gitme ve son olarak bu gün yaşananlar senin benimle ne alıp veremed-" konuşmamı yarıda keserek beni susturdu, ve koluma baktı.

"Çok acıyor mu" dedi sessiz bir şekilde, başımı hayır anlamında salladım.

"Hadi gidiyoruz ben ikimiz için izin aldım gidip koluna baktıralım şişicekmiş gibi duruyor, çok sert vurdun kolunu"

"H- hayır gerek yok ben iyiyim"

"Defne bir kerede inat yapma" dedi Gökhan ardından elimden tuttu ,okuldan dışarıya çıktık bu sefer motoruyla okula gelmemişti arabasıyla gelmişti.

Arbası benim en sevdiğim araba modelliydi, ben olduğum yerde durmuş arabaya bakıyordum Gökhan ise bana bakıp sırıtıyordu ben yavaş adımlarla araba doğru yürümeye başladım. Gökhan arkamdan geliyordu ben arabayı incelerken

"Hadi bin, arabayı sonrada incelersin" dedi Gökhan sırıtarak, ona göz devirdikten sonra arabanın kapısı açıp oturdum. Beni hastaneye götürdü. Onuda söylediği gibi çok sert çarptığım için şişecekti merhem yazdılar ardından hastaneden çıktık, zaten okul bitmek üzereydi o yüzden beni evime bırakıcaktı. Ama başka bir yola girdi Gökhan.

"Benim evimin yolu burası değil nereye gidiyoruz?"

"Ufak bir işim var onu hallettikten sonra seni evine bırakıcam"dedi Gökhan. Ben dışarıyı izlerken Gökhan'nın beni izlediğini gördüm,

"Gökhan yola bakıcaksın bana değil"

" Ş- şey evet doğru" dedi ve yola döndü Gökhan' nın bu halleri yüzümde bir tebessüm oluşturdu. Koluma merhemden sürdüm ve elimi silmem lazımdı ıslak mendilin arabanın kaputunda olduğunu düşündüğüm için arabanın kaputunda elimi attığım anda Gökhan bana hırlarcasına bağırdı.

"SAKIN ORAYI AÇMA, sakın açma bana ait bazı özel eşyalar var"

"Tamam ama elimi silmem lazım ıslak mendil alıcaktım sadece neden bağırdın ki şimdi durduk yere?"

"Ben üzgünüm özel eşyalarım olmasaydı asla bağırmazdım bekle ben sana ıslak mendil vereyim"

"Önemli değil zaten bende sana sormadan açıcaktım asıl ben üzgünüm" dedim ve bana bir ıslak mendil paketi uzattı.
Bizde o sırada Gökhan'ın işinin olduğu yere geldik bana arabada kalmamı söyledi ve arabadan inip gözden kayboldu yaklaşık yarım saat içinde geldi sonra benim evimin önüne geldik.

"Teşekkür ederim"

"Rica ederim sonra görüşürüz" dedi tebessüm ederek.

"Görüşürüz" dedim aynı şekilde ona tebessüm ederken ben eve girene kadar kapının önünde bekledi ben eve girdim hava kararmıştı.

Üzerimi değiştim birşeyler yedim ve odama çıktım bu gün olanları düşünürken yatağımın üzerindeki küçük kutu dikkatimi çekti kutuyu açtığımda içinden bir kolye çıktı.

Kim göndermişti bunu ardından bir mesaj geldi. 

Kimden: Bilinmeyen Numara
Umarım beğenmişsindir güzelim hiç çıkarma onu tamam mı?"

Yazıyordu kolyeyi alıp boynuma taktım ve ardından düşünceler arasında kayboldum ve uykuya daldım.






OY KULLANMAYI UNUTMAYIN❤️

Olabildiğince uzun yazmaya çalıştım umarım beğenirsiniz ❤️

Her An Her ŞeyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin