Kaldırım

14 0 2
                                    


Peki şuan ne mi yapıyordum?

Yatağımda bağdaş kurup oturmuş,sırtımı da yatağımın başlığına vermiştim.Elimde oynadığım bir telefon yerine güzel bir kitap ve kulağımda ardında çalan mükemmel 'Serdar Ortaç-Sor'şarkısı eşliğinde kitap okuyordum.Ne uyumlu şeyler ama değil mi?Üstümde manyak denecek şekilde garip,pazardan aldığım bir pijama vardı.Saçlarımı önüme gelmesin diye bilerek toplamıştım fakat benim güzel saçlarım gene önüme düşüyordu.Şuan hayal ediyorsunuz değil mi?Kitapta anlatıldığından kız şuan dalgalı saçları ve önüne vuran perçemleri ile yüzüne vuran güneşle beraber Adriana Lima ile yarışacak kadar güzeldi.Ne hayal ama!

Evet arkadaşlar dediğinizin aksi şekilde söylemeye çekiniyorum fakat bu halimi bırakın düğüne giden halimin bile Adriana Lima ile yarışacağını hiç sanmıyordum.Şuan bakın ciddi anlamda bok gibi gözüküyordum.Fakat bunu umursamayan bir yapım vardı.Çünkü ne kendim için ne de bir başkası için hazırlanan bir kızdım.Tamam kabul,gecenin bir vakti yalan dünyamdaki yalan arkadaşlarım ile beraber gece kulübüne gitmek ve orada deli gibi sarhoş olup sevip de sevgimi sakladığım fakat onun da beni sevdiği için zil zurna ona aşk itirafı yapmak için makyaj yapan bir tarafım vardı fakat şuan o tarafım derin bir kış uykusuna yatmıştı.Yaz ayında?

Düşüncelerimden sıyrılıp kitabımın kapağını kapattım.Ardından nakarata yaklaştığını anladığım bir anda ayağa fırlayıp makyaj masamın üstündeki saç fırçasını aldım.Evet benim için çok güzel bir mikrafon olabilirdi.Ayrıca Serdar beyciğim ile yapacağım bu mükemmel düet için bence oldukça şık duruyordu.Üzerindeki simler ve içindeki pullar ile cidden oldukça mükemmeldi!

"Ama sen korkaksın hiç bulaşma
Yaklaşmazsın gerçek aşka
Demişki benden uzak olsun
Peki niye hergün ağlıyorsun?
Sebebini senle gece gezenlere aç bir sor!"

Diye şarkıyla beraber bağırınca odaya giren annemi görmem ile irkildim.Bırak odama uğramayı benimle aynı zamanda bile masaya oturmazdı fakat şimdi böyle birden odaya dalması kafamda milyon sorulara sebep olmuştu.Evet bu acınası durumuma şuanda kahkaha atacak kadar mutluydum çünkü yarın gibi dershaneye gidecektim.Ee avel bunun neyi güzel diye soracak olursanız ben oradaki kitapları seviyordum.Çünkü hepsi bedavaydı.Evet bedava şeylere bayılırdım ki bu nefret ettiğim birşey olsa bile.Mesela bedava lokma dağıttıklarında hemen ilk sıraya ben dizilirdim.Ya da bir cenaze olduğunu camiden giden kalabalıkla beraber onları takip edip evlerine girip helva yerdim.Tamam bu ne kadar yanlış ne kadar doğru bilmiyorum fakat bir Fatiha okuyordum.Bence bu iyi bir şeydi.Sonra kaçamak düğünlere giderdim.Evet bunların hepsini tek başıma yapardım.

Aslında yalnızlık alışık olduğum bir kavramdı fakat orada yanımda hayal dünyamdaki hayali arkadaşım ile gayet iyi eğleniyorduk.Bu tür şeyleri tabiki yalnız yapmıyordum.Ayrıcalıkla yalan söyledim çünkü kim yalnız olmadığını iddia edip hayali bir arkadaş ile düğüne gittiğinde ve bir de üstüne orada deli gibi orada dans ettiğini söyler ya da inanır ki?Evet yanımda bu yalan dünyadaki tek gerçeğim,tek gerçek varlığım bir insancık vardı.Biliyorum bana şimdiden küfür ediyorsunuz fakat ne yapıyım ömrümün sonuna kadar hayal kurup düşündüğüm bir dünyada kalıp gerçek dünyaya kavanozun içinden mi baksaydım yani Hah çok saçma.

Ece

Bu dünyadaki gerçek arkadaşım olan tek insancıktı.Ve yine içinde bulunduğumuz duruma göre değişen kavram ile 'diğer'insancıklardan farklıydı.Çünkü o her zaman insancıklar arasında olmamıştı.Tamam hayali değil sizin gibi eli kolu var fakat o beni benden daha iyi bilen biriydi.Ömrümün çoğu kısmı onunla geçmişti ki yalan dünyamı paylaştığım çoğu insanın aksine gerçek olmadığını paylaştığım tek kişiydi.İnsanlara yalan söylememi doğru bulmasa bile çoğu zaman bana katılan kişiliğe sahipti.Merak etmeyin şu kitaplardaki gibi ciddi kız ve eğlenceli kız arkadaşlığı bizde yoktu.İkimizde kafası içmeden güzel olan iki ayyaştık.Ve canımız ne isterse onu yapacak kapasitedeydik.

Ara SokakWhere stories live. Discover now