Yara

2 0 0
                                    


Yağmurlar hep yağardı
Fakat hepsinin sonunda bir gökkuşağı olmazdı.
Bazen yağmurdan sonra kalan tek şey bıraktığı acılar olurdu...

Bir Ege'ye bir de bana uzattığı eline bakıyordum.Dizlerimin sızısı ayak bileklerime doğru indiğini hissettim.Sanırım bacağım kötü bir şekilde acıyordu.Fakat şuan odaklanmam gereken şey bu değildi.Daha demin onları öpüşürken yakaladığım Ege Akçay bana elini uzatıyordu.Acaba eline bomba yerleştirmiş olabilir miydi?Hiçbir insancığa güvenmiyordum.Siyaha çalan kahverengi gözleri benim üzerindeyken hâlâ elini tutuyordu.

Bakışlarım etrafa bile kaymadan elimi yere koyup kalkmayı denedim.Asfalta sürülmüştü elimin içi hem yanıp hemde yer ile buluşurken açıkçası çok acımıştı.Yüzümü buruştursam da sesimi çıkarmadan ayağa kalktım.Dizlerim kanadığında 'annee!'diye ağlamamayı daha küçükken öğrenmiştim...

Gözlerimdeki acının yaşlarını tutarken bakışlarım Ege'yi buldu.Elini geri çekip ceplerine koydu.İki eli de cebindeyken hiçbir şey olmamış gibi yanımdan uzaklaştı.Sanki bütün gözler şiddetle bize bakmıyormuş gibi...Üstümdeki tozu silerken dizlerime baktım.Çok birşey olmamıştı.Sadece hafif kanıyordu.Beyaz tişörtümü ve bozulmuş yakamı da düzeltip Ece'ye döndüm.Ağzı bir karış havada beni izliyordu.Ben ise tekrar görünmez olmayı deneyip yoluma devam ettim.

Çoğu bakışı hâlâ üzerimde iken bunu yapmak epey zordu.Oysa ben görünmez olmak istiyordum.Sanki bu dünyada hiç var olmamışım gibi insancıkların beni umursamamasını istiyordum.Şimdi ise bu pek mümkün gibi gözükmüyordu.Özellikle kızların bakışları hayrı alâmet değildi.Sanki ellerindeki oyuncağı çalmışım gibi bana bakıyorlardı.Ege gözden uzaklaşana kadar bu bakışları sürdü.Ardından bakışların yerini aralarındaki fısıltılar aldı.

Ege anlaşılan yeni kuklasını seçmiş.

Bu da geçici görünüyor

Ege'nin hiçbir kızın elini tuttuğunu görmemiştim.

Ege böyle davranıyorsa kız geceyi güzel geçirtmiş olmalıydı.

Bu da yakında diğerlerinin yanına gider.

Susmak bilmiyordu.Sesler susmak bilmiyordu.Kaybolmak istedim.Cidden yerin dibine girip yok olmak istedim.Gideceğim yer cehennem olsa bile...İnsancıkların iğrenç yakıştırmaları bitmek bilmiyordu.Tekrar ve tekrar hepsinden nefret ettim.Çünkü inancıklar hep konuşurdu.Hatta sadece konuşurdu.Kim kendine bakardı ki?Şu orospu bu sürtük insanların hayatları hep başkalarını yargılamak ile geçerdi.Ve bu sefer cidden sınırı aşıyorlardı.

Nefes alışverişim şaştı.Sanki nefes almayı unutmuşçasına bir düzene girmişti.Elim direk kalbime gitti.Bu kadarı çok fazlaydı.Bu kadar insancık,bu kadar fısıltı,bu kadar göz ona çok fazlaydı.Kalbime hepsi çok fazlaydı.Bir anlık sanki yıllar kayboldu.Yıllar silindi,hiç yaşanmamış gibi oldu.Hepsi silindi ve sanki Elvin eski çocuk Elvin oldu.Sokakta bir merdivende oturup önünde yakartop oynayan çocukları izliyordu.Hepsi neşeli,mutlulardı.Kimisi arkadaşları ile birlikte takılıyor kimisi ise oyunu kahkahalar ile oynuyordu.

Küçük Elvin kıskandı.Onun ne eksiği vardı ki?Üzerinde eski bir tişört ve kot pantolon vardı.Annesi kıyafetlerini yıkamadığı için bunları giymek zorunda kalıyordu.Babasının içki kokusunun onun da üstüne sinmesinden korkmuştu.Belki de arkadaşları o yüzden kendi ile oynamıyor diye düşünür hep kendini bitirirdi.Kaldırımlarda oturan,masraf etmemek adına birkaç numara büyüğünü aldıkları bir terlik vardı.Yokluk içinde olduklarını kızlarının kafalarına sokmalarına rağmen geceyi kumarhanede geçiren bir anne babaya sahipti o kız.

Ara SokakWhere stories live. Discover now