Yalvarış

2 0 0
                                    


Arabayı çalıştırmak için anladığım kadarıyla anahtarı bulduğum bir köşeye sokmak gerekiyordu.Öyle de yaptım.Kapı deliği gibi olan yere anahtarı soktuktan sonra ilk başta kendime çevirdim.Olmayınca diğer tarafa çevirdim.Arabadan garip bir ses çıkınca gözlerim bu sefer ayağımın altındaki şeylere yöneldi.

Bunları kesinlikle bilmem lazımdı.İkisi de aynıydı fakat bildiğim kadarı ile biri sizin ölümünüzü diğeri ise yaşamınızı sürdürüyordu.Yani biri fren diğeri ise gaz olmalıydı.Dikiz aynasından arkama baktım.Arkamda bir araç vardı.Bu nasıl park etmişti böyle.Hayır yani boş bir yere park edemiyor muydu?

Sakince derin bir nefes alıp birine bastım.Ayağım sert basmış olacak ki arkadaki araca çarptım.Bu ani darbeyle Ege ile beraber ileri doğru atılırken Ege'nin kafasını korudum.Bu herife neden emniyet kemeri takmamıştım ki!Arkamı hızlı bir şekilde dönüp hem onjn hemde kendimin emniyet kemerini taktım.Çarptığım arabanın sahibi gelmeden hızlı bir şekilde buradan tüymemiz lazımdı.

Direksiyonu iki elimle kavrarken daha önce bastığım pedal gibi şeyin tam tersine bastım.Araba bu sefer ani bir hareket ile ileri gidince tekrar sarsıldık.Allah'tan önümüzde araba yoktu da yoksa buradan nasıl çıkacağımızı ben bile bilmiyordum.Büyük ihtimalle Ege ölür araba faturası da bana kalırdı.Hayır bunların hiçbiri olmayacaktı.

Telaşlı görünmemeye çalışıp hafif bir şekilde önümdeki gaza bastım.Araba ani hareket edince elim yanımdaki tutacağa gitti.Hayır bu tutacak değildi.Bu vitesti.Araba ani bir hareket yapmayıp bizi ileri savurmayınca bunu kullanacağımızı anlamıştım.Bu nasıl bir arabaydı böyle!Sadece direksiyonu olsa olmuyor muydu?Vitesi sanırım bire takıp yola koyuldum.Araba artık ilerliyordu ve park yerinden çıkmıştık.

Derin bir nefes alıp iki elimle daha da sıktım direksiyonu.Elim hafif hareketler ile bir o yana bir bu yana döndüğü için hayliyle arabada zikzak çiziyordu.

"Sanırım ölmeden ilk organlarım gidicek"diye arkadan hayıflanan Ege'nin sesi geldi kulaklarıma.Şuan zaten paniktim bir de arkada aptal bir insancık konuşunca daha panik oluyordum.Gözlerimi yoldan ayırmadan arkamdaki embesile seslendim.

"Bana bak bir daha böyle boş boş konuşursan seni şu arabadan dışarı atar kurda kuşa yem ederim anladın mı beni!"diye hiddetle bağırdım çünkü sabrımın son çizgisindeydim ve Ege bu çizgiyi çoktan geçmişti.

"Anladım matmazelim ama benim çevremde zaten kurt kuş çok yine de sen bilirsin"dediğinde kaşlarım çatıldı.Ne demekti bu şimdi?Çevresi beni ilgilendirmiyordu.Omuz silkmekle yetinip gözlerimi yollarda oyaladım.

Hızlanmam gerekiyordu.Biraz daha gaza bastığımda çok basmış olmalıyım ki ayağımı oradan ayırmadım.Araba gittikçe daha da hızlanıyor arkamızda bıraktıklarımız her geçen saniye daha da artıyordu.Ara sokaklar bitmişti.

Ana yola çıktığımızda kontrolsüz bir şekilde daha da hızlandığımızı hissettim.Önümüze arabalar çıkıyordu.Bu bir mucize olmalıydı şuana kadar hiç kaza yapmamıştım.Önüme çıkan arabalar için sağa ya da sola gitmeye çalışıyordum fakat her seferinde direksiyonu daha çok kırıyordum.Korku içinden aynadan Ege'ye baktım.Ne yapmam gerektiği belki o söyleyebilirdi.Aksi takdirde önümdeki arabalar frenlerini kırmasa şuan kaza yapmış bile olabilirdik.Biraz yavaşlamaya çalıştım fakat olmuyordu.Lanet olsun araba neden yavaşlamıyordu!

"Ege araba durmuyor ne yapacağım!"diye bağırdım fakat karşı taraftan ses alamamıştım.Neler oluyordu böyle!Araba gittikçe hızını almaya başlamıştı.Yanımızdaki araba dahil ağaçlar hızlı bir şekilde kaybolurken gözlerimi tekrar telaş bürüdü.Önüme çıkan birkaç aracı ani bir direksiyon dönmesi ile geçiştirdikten sonra arabalar daha da artmaya başladı.Bu caddede ne kadar çok araba vardı böyle!

Ara SokakWhere stories live. Discover now