9-İKİ KİŞİLİK OPERASYON

8.5K 557 95
                                    

Tekrardan merhaba piyade tüfekleriii

Bakmayın enerjik selam verişime ben aslında mental olarak bitiğim (bitiğim kelimesi bıyığım olarak çevrildi klavyede ve ben iki saat şizofren gibi buna güldüm aq)

Siz de kıymetimi bilin şehirler arası yolculuk yaparken yazdım iki dakkada bölümü

Biliyorum mükemmelim

Neeeeyyyysseeeeee

Bölüme geçelim uzatmadan

╾━╤デ╦︻

Helikoptere binmemiz ardından neredeyse hiç konuşmamıştık. Tek yaptığımız aşağıdan akıp giden yolu izlemekti. Pilot ise bizim aksimize çok konuşkandı.

"Komutanlarım, kara kuvvet olmak nasıl birşey?" Binbaşı Alpay ve ben aynı anda yüksek sesle ofladık. Artık gına gelmişti.

"İşini yap teğmen. Konuşmak yerine yola odaklan, bir saniye düşünmeden atarım seni aşağı." Dedi sonunda binbaşı.

"Ama ko-" Demişti ki sinirle bağırdı.

"Lan sen hâlâ konuşuyor musun?!" Bunun üzerine asker sustu. İkimiz de göz göze gelip derin bir nefes aldık. Yolculuğun geri kalanı sessiz geçmişti. Sınıra yakın bir yerde helikopterden inmek için hazırlandık. Yere inmesine dört veya beş metre kala kendimi aşağı attım. Bu bende vazgeçemeyeceğim bir tutkuydu. Suskun timine kazandırdığı bir alışkanlıktı bu.


İndiğim yerde gerinirken Alpay binbaşıda benim gibi atlayıp yanıma iniş yaptı. Özenti piç. Anladık en iyi atlayan sensin.

Acaba onun bunu benim için söylüyor olma olasılığı kaç?

Yan yan ona bakışlar attığım zaman lanet gelsin ki gerçekten bana benzediğini itiraf etmek zorunda kaldım.

Aynı ten rengi, aynı saç rengi, aynı göz rengi, aynı duruş, aynı bakış... Aramızdaki tek fark cinsiyet ve boydu. Onun dışında her halt olarak benziyorduk birbirimize. Acaba bu da benim kardeşim veya ikizimdi de yine hastanede karışmış mıydı?.. Aman, bana ne.

"Plan nedir?" Diye sordu direkt. "Eğer sende fikir yoksa ben bulurum birşeyler."

"Kendinizi yormanıza gerek yok, binbaşı. Benim daima planım vardır." Kulağımdaki gizli kulaklığa dokunacakken durdum. "Bu görevde duyduklarınız ve gördükleriniz ikimiz arasında kalacak."

"Neden?" Diye sordu haklı olarak. Ona cevap olarak kulaklığımı açtım.

"Yuva, Lakayıt konuşuyor. Hatta mısınız?" Tepkisini görmek için binbaşıya baktığım zaman sadece kaşlarını kaldırdığını gördüm.

"Hattayız." Bu Yuva her kimse tek kelimelik cevaplar veriyor olmasını seviyorum. Yeri geldiğinde birkaç cümle konuşuyordu sadece. Baş ağrıtmıyordu.

"Durum?"

"Hazır."

"Yön?"

"Kuzeybatı."

"Yükseklik?"

"15 metre."

"Görüş?"

"Olumlu."

"Hareketlilik?"

"Yok."

LAKAYITHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin