4. DUVARLAR VE KAFESLER

210 142 153
                                    

Hiç kafese kıstırıldınız mı? Duvarlar arasında yaşamaya çalıştınız mı? Sadece duvarlara yaslanabileceğinizi hissettiniz mi? İnsan kimi zaman duvarlara yaslanır, güvende hissetmediğinde. Bazen de kendini kafese kapatır kendini. Kimi zamanda duvar olur birine. Duvar hedefe giden yoldaki engeldir.

Kafeslerde olman gerekir belli aşamalarda. Hedefine giderken, kendini durdurman gerekirken, iyileşmen gerekirken... Kafes iyileşmek içinde ilaç gibi gelir bazı insanlara. Hayatı zindan olanlara, tehlikeden kaçanlara, yok olmaktan kaçanlara...
O kafesin duvarları bir yerden sonra siper olur o insana.

O siperle kurtulmaya çalışır insan, yaşamak içim mücadele etse de ölmek için Tanrıya yalvarır. Acılarına son vermek ister, her şeyi geride bırakarak gitmek ister.
Kendisine ayrılan sürenin sonuna gelmek ister. Kimi zaman bir şey, birisinin varlığı onu durdurur.

İnsan özgürlüğü istese bile bazen o şey, o kişi için çıkmak istemez kafesinin içinden, duvarlarının arasından...

🌘

05.12.2022

00.36

Yaklaşık yedi saat otuz altı dakikadır bilgiyasardan, davalarıma bakıyordum.
Bu listeye yeni bir isim daha eklenmişti: Çağlar Özkan.

Alp Akdoğan adlı kişinin cinayetinde suçlu olduğu düşünülüyor, daha doğrusu suçlanıyor. 22.07.1995 doğumlu, İstanbul'da yaşıyor, Komutan. Şu an elimde olan bilgiler bunlardı. Alp Akdoğan'ın yakının ifadesine göre;
"Çağlar Özkan, Alp Akdoğan ile bu olaydan daha öncesinde husumeti vardı. Birbirlerine karşı olan kin ve nefretleri şu an içinde bulunduğumuz durumun asıl olayı. Çağlar Özkan, Alp Akdoğan'ı kalbinden, kafasından, omzundan vurarak öldürmüştür."

Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Ama bu olanlara zihnim inanmamı istemiyor gibiydi. Kim nefretinden dolayı bir cana kıyabilirdi ki? Dikkatimi çeken bir diğer durum ise; Alp Akdoğan ile ilgili herhangi bir bilgi verilmemesiydi. Yakınının ifadesinde de herhangi bir şeyden bahsedilmemişti.

Derhal telefonu elime alıp Gürkan amcayı aradım. Arama tuşuna bastıktan sonra telefonu elimde tutarak cevaplamasını bekliyordum. Birkaç saniye sonrasında çağrı cevaplandı.

"Alo?" dedi Gürkan amca.

"Alo, Gürkan amca bir şey sormam lazım da müsait misin?" diye sordum.

"Elbette sorabilirsin kızım, hayırdır inşallah kötü bir şey yoktur umarım." dedi sorgularcasına.

"Yok amca. Kötü bir şey olmadı. Bana yeni atanan dava varya hani, Çağlar Özkan." dedim.

"Evet kızım, bir sorun mu var dosyada?" diye sordu.

"Hayır, Gürkan amca. Alp Akdoğan adlı kişi hakkında herhangi bir bilgi yok." dedim soru sorarcasına.

"Ona bende şaşırdım ama yok kızımdansa dosyasının belge halinde bile bir bilgi yok. Belgelerde hata olmaz, eğer varsa bile hemen düzeltilir." dedi Gürkan amca.

"Tamam amca, iyi akşamlar." dedim.
"İyi geceler, kızım." dedi.

Biip... Çağrı sonlandırıldı.

Kaşlarım çatıldı, konuşamadım. Adeta lâl olmuş gibiydim. Nasıl bilgi verilmezdi aklım almıyordu. Yakınının da kimliği belirtilmemişti. Yakınlık derecesi, Alp Akdoğan'ın neyi olduğu bile dosyada yazmıyordu. Bu dava hiç rastalamadıklarımdan biriydi.
Hatta hiç rastlamadığım bir dava.

VÂVELYA Where stories live. Discover now