Altı elementin bulunduğu bir okul. Bu okula her şeyden habersiz, bir gece yarısı zorla kaçırılıp getirilen bir baş rol.
Annesiyle aynı gece kaçırılıp ayrı düşen baş rol kızımız, annesini aramanın peşine düştüğü sırada ister istemez kendisini okulun...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
...💚💚...
Emma'dan
Güven denen şey her zaman ilk seferinde kolay kazanılan bir şeydir. Gerçi kişisine göre değişirdi ama ben ilk seferinde çabuk güvenenlerdendim.
Tabi bunu daha çok tanıdık ortamlarda yapardım. Okula ilk geldiğim zamanlarda hiç kimseyi tanımadığım için zar zor birilerine güvenebilmiştim.
Her ne kadar Alvin üzerimde gücünü kullandığı sırada pek iyi şeyler yaşamamış olsam da bunun o zamana denk gelmesi bir tesadüf olabilirdi. Ne gördüğümü hala hatırlamıyordum ama bir an bile olsun Alvin'in hain olabileceğini hiç düşünmedim.
İçten içe ona duyduğum bir güven vardı. Aslında bunu biraz da Elvis sağlamıştı. Elvis'e güvenebileceğime dair olan inancım, ister istemez Alvin'e de güvenmeme sebep olmuştu.
Sonuçta ikizlerdi ve birbirlerine benzediklerini düşünüyordum. En azından huy olarak.
Elvis, az ilerimizdeki açıklıkta gücünü kullarak etrafına su birikintisini toplarken meraklı bakışlarla onu izliyordum.
Açıklıkta oluşmaya başlayan küçük gölle yerimden kalkmıştım. Alvin'in de hareketlendiğini hissetmiştim ama odağım Elvis'de olduğundan ona bakmamıştım.
Elvis son dokunuşlarını yaparken, oluşan küçük gölün berrak suyuna hayranlıkla bakıyordum.
Yanına vardığımızda gülümsemişti. "Yeterli mi?"
Aslında bu şov oldukça yetmişti bana ama kollarımı önümde bağlayarak dudaklarımı birbirlerine bastırdım. Hala göle bakmaya devam ederken başımı iki yana doğru sallamıştım.
"Imm, eksik bir şeyler var"
Bir adım atarak eğildiğimde elimi suya daldırmıştım.
İkisi de yanımda yerlerini aldıklarında "neymiş o?" diye sordular.
Normal bir gün geçirecektim öyle değil mi? O zaman bir günlüğüne birilerine olan güven, kuşku ve yakınlık sorunlarımı görmezden gelecektim.
Sağ tarafımdaki Alvin'i hiç beklemediği bir anda göle ittiğimde, hazırlıksız yakalandığı için anında suya düşmüştü. Sadece kıyafetlerinin ıslanmasına neden olan suyla saçları da ıslanmıştı.
Çöktüğüm yerden hızla kalkarken Elvis'i de itecektim ama oda anında benim gibi ayaklanmıştı.
Geriye doğru adımlarken Elvis de sırıtarak üzerime doğru yürümeye başlamıştı.
