9

107 20 14
                                    

Jeonghan, babasının cenaze töreninde herhangi bir şey söyleyemeyecek kadar bitkin hissediyordu. Sabaha kadar uyumamıştı. Omuzlarında biriken kaderin ağırlaşan yükü, dizlerine biniyor, ayakta durmakta zorlanıyordu. Saray halkı ise ne olacağını merakla bekliyordu.

Kraldan sonraki en yetkili kişi Kralın hükmü ile seçilen şu anki mevcut Grandüktü. Fakat Kralın akrabası olan Dük Choi Kraliyet ailesine daha yakındı. Soyun korunması için Prens Yoon Jeonghan, Kralın varisi konumundaydı. Ancak...

"Jeonghan kral olabilecek güce sahip değil, eğitimi yetersiz ve ülke yönetemeyecek kadar genç ve tecrübesiz."

Soylular kendi aralarında bir karara varmaya çalışıyorlardı. Jeonghan'ın destekçileri sarayda yok denecek kadar azdı. Soylular lanetli bir kralın evladının yönetimi ele geçirmesinden endişeliydiler. Ayrıca kimse bir köleden dünyaya gelen çocuğun varis olmasını kabullenemiyordu. Kralın varisi dışında onun soyundan kimse yoktu, varisi dışında Krala en yakın kişi eski kraliçenin akrabası olan Dük Choi'ydi. Kralla kan bağı bulunmamasına rağmen eski kraliçeyle olan bağı sayesinde siyasi güce sahipti. Dolayısıyla soyluların büyük bir kesimi onu destekliyordu.

Bütün bu konuşmalar olurken Jeonghan derin bir acı çekiyordu. Tahtın sahibi olsa bile karnındaki bebekle onu kimse dikkate almayacaktı. Her ne kadar gizlemeye çalışsa da eninde sonunda öğrenilecekti. Bütün bu korkularından da öte zihninin bir köşesinde halen netleşmeyen ailesinin katliamı vardı ve babasının son sözleri annesinin yaşıyor olabileceğini düşündürüyordu. Belki de bir yerde saklanıyordu.

Grandük, elinde belge değeri taşıyan parşömeni göstererek "Sizlerin huzurunda Kral Yoon'u saygıyla anıyorum. Söz konusu tahtın varisi Yoon Jeonghan yasalara göre her ne kadar bu göreve uygun olsa da yetenekleri ve tecrübeleri henüz yeterli seviyede değildir. Geçici olarak yönetimin Prens Yoon Jeonghan'dan sonra kraliyette en çok söz sahibi olan Dük Choi'ye devredilmesi uygun görülmüştür. Bu süreçte Prensimizin yasını tutması için ona zaman tanınacaktır. " dedi.

Choi'nin siyasi gücü onu kral konumuna getirirken soylular destekçileri olarak sağlayacakları faydadan dolayı durumdan gayet memnundu. Seungcheol ise öfkeyle doluydu. Jeonghan'ın hemen yanında onu teselli etmeye çalışıyordu ama elinden bir şey gelmiyordu. Üzerinde ağır bir yük olmuştu bu durum. Bebeğini taşıyan Jeonghan için kendisini fazlasıyla suçlu hissediyordu.

"İtirazı olan var mı?"

Seungcheol elini sertçe masaya vurmak istiyordu, öfkesine hakim olma çabası içindeydi, "Ben itiraz ediyorum. Kralın vasiyetine göre Jeonghan kral olmalıdır. Devlet büyükleri bu durumda ona devlet işlerinde yardımcı olurken eğitimini tamamlayabilir." dedi.

Babası itiraz eden oğluna "Sadece geçici süreliğine böyle olacak. Eğitimi tamamlandıktan sonra asıl kral Jeonghan'dır." dedi.

Diğer herkes bunu kabul görmüş ve Jeonghan'a yardımcı olacaklarını söylemişlerdi. Kılıcı olarak Wen Junhui'yi ve zırhı olarak yanına Choi Hansol'u vermişlerdi.

Cenaze töreninin ardından Jeonghan kendisini odasına kapatmıştı. Bedenini sarmalayan yoğun duygular ile midesine kramplar giriyordu. Başında bitmek bilmeyen bir ağrı ile kendisini yatağın köşesine bırakıp kıvrıldı. Belki iyi bir itibara sahip olsaydı herkes onu destekleyecekti, ama saraydakilerin neredeyse hepsi kralın ölümünün ardından taraf değiştirmişti. Böylece Jeonghan'ın elinde bir güç kalmamıştı.

İki hafta sonra

Jeonghan babasının ölümünün ardından yalnızlığa itilmiş, çevresinde kimse kalmamıştı. Karnındaki bebekse büyümeye devam ediyordu. Bu yalnızlıktan ötürü derin acı duyan Jeonghan, bir süredir aç bir şekilde sarayın altını üstünü geziyordu.

KARGA ~ JeongcheolWhere stories live. Discover now