-7-

128 18 12
                                    

"Güzelim~"

Yanağında hissettiği minik, ıslak dokunuşlar, karnını okşayan büyük bir elin varlığıyla gözlerini aralamaya zorladı Hoseok.

"Günaydın"
Ağzımın içinde mırıldanarak söylediği kelimeyi kendi bile duyamamıştı, gülerek dudaklarına minik bir buse kondurdu Yoongi.

"Günaydın bebeğim, bak en sevdiğin kahvaltıyı hazırladım sana, sen ye bunları bende sana kıyafet hazırlayayım, çıkalım sonra hm?"

Ellerinden destek alarak doğrulan Hoseok hâlâ gözlerini tam olarak açamıyor, uykulu uykulu Yoongi ye bakıyordu.

Hiç yataktan kalkası, elini yüzünü yıkayıp mutfağa gidesi yoktu.

Tam kalkmak için oflayarak hareket edeceği sırada Yoongi'nin elindeki tepsiyi gördü.

'Müneccim misin be herif!'

Yoongi sanki ne düşündüğünü duymuş gibi kıkırdayarak Hoseokun kucağına bıraktı tepsiyi, dolabın başına doğru gitti.

"Bugün kafeye çocuklar bakacak, bizde seninle kızımız için alışverişe çıkarız hm?"

Ağzına attığı ekmeği çiğnerken mırıldandı.

"Olur! Bir sürü cici kıyafet alalım ona"

"Önce beşik alalım, bu ay param var, sonraya kalmasın"
Mahcuptu Yoongi'nin sesi, o da omegasını zenginlik içinde yaşatmak, bebeğine her türlü şeyi almak isterdi, diğer alfalar kadar zengin olmadığı için çok üzülüyordu.

Hoseok içinse bu hiç sorun değildi, kendisi zaten çok daha fakirdi ve Yoongi'nin sevgisi ona paranın yokluğunu hissettirmiyordu da.

Hoseok sevginin nasıl ve ne kadar güzel bir şey olduğunu Yoongiden öğrenmişti, bu sevgiye o kadar alışmıştı ki dönerse ne yapacağını bilmiyordu.

1 aydan fazla olmuştu, daha dönmem diye düşünüyordu.

Yemeğini bitirince tepsiyi yatağın üzerine bırakarak kalktı, paytak adımlarla lavaboya gidip elini yüzünü yıkadı ve Yoongi'nin yanına döndü.

Sevgilisi kendisi için çizgili siyah beyaz bir tişört ve tulum ayarlamış, kendisi yine siyah bir pantolonla siyah bir sweat seçmişti.

Giyindiler, Yoongi Hoseok'un saçlarını yaptı, el ele çıktılar evden.

Yürüyerek pek pahalı olmayan ama oldukça samimi olan bir mağazaya girdiler, beşik seçmeyi tamamlayınca kıyafet reyonuna döndüler.

Yanlarında sülük gibi dolaşan kadın görevli hariç sorun yoktu Hoseok için.

İlk başta görevli olduğu için laf etmemiş, işini yapmasına izin vermişti ama kadının sevgilisine olan bakışları sanki onu elinden almak istiyor gibiydi!

Aslında kadın normal bakıyordu, sadece hamilelik hormonları Hoseoka öyle gelmesini sağlıyordu.

Ne kadarda güzel bir kadındı! Simsiyah saçları, biçimli burnu, pembe dudakları...

Gözleri doldu Hoseokun, her şeyden habersiz yoongi ise bulduğu tulumla gülümseyerek kocasına döndü.

"Aşkım çok güzel değil mi?"

Yoonginin hemen arkasındaki kadına baktığını sanan Hoseok bu son damlaymış gibi ağlamaya başladı.

"Ben çirkin miyim yani?!"

"Aşkım- ney?"

Paralel evrenWhere stories live. Discover now