oh! berry

441 66 14
                                    

17 den devam!

.
.
.
.

"Hastaneye gitsek mi?"

Jisung yerde boylu boyunca yatan baygın bedene bakıp dudaklarını büzerek konuşmuştu.

"Kesin bayıldı mı, emin misiniz?"

Changbin ayağıyla yerde hareketsiz yatan çocuğu dürtmüştü.

"Ölmüş olmasın."

"Saçmalama mal herif."

Chan, hemen yanında oturan arkadaşının ensesine bir tane yapıştırıp hâlâ belli belirsiz de olsa inip kalkan göğsünü işaret etmişti.

"Nefes alıyor."

Changbin ise omuz silkmişti sadece. Ne kadar umursamaz dursa da ufacık dâhi olsa endişelendiğini, yaptığı yersiz şakayı ciddiye almasından anlayabiliyordu.

"Hayır yani," diyerek söze başladı Hyunjin.

Büyük umutlarla, Jihoon ile yan komşuları hakkında yapacağı uzun soluklu dedikodunun hevesiyle, geldiği yerde küçüğü baygın bulmak üzmüştü ister istemez sarışını. Sesinin iğneleyici çıkmasına engel olamadı.

"Köpekten deli gibi korkan bir 'kedi' melezinin üzerine... neden köpeğini salarsın ki?"

Chan kucağındaki köpeğinin yumuşak tüylerini okşarken kendisine gözlerini kısıp tek kaşını kaldırarak, korkutucu olduğunu düşünerekten, bakan kuzenine umursamaz bakışlarla karşılık vermişti.

"Odadan yanlışlıkla kaçtığını söylemiştim."

"Tabii kardeşim öyledir." diyerek atlamıştı Changbin

Sanki hemen yanında oturan beden duymayacakmış gibi elini ağzının kenarına bir paravan gibi yaslayıp konuşmuştu tekrar.

"Çocuğu etkisiz hâle getirmek için yapmış belli."

Göz kırptıktan sonra arkadaşına döndüğünde ise alnının çatına sertçe yastık çarpması bir olmuştu. Bunun geleceğini az çok tahmin ediyordu aslında.

"Sen de etkisiz hâle gelmek ister misin Changbin?"

Çarpmanın etkisiyle sersem sersem bakan siyah saçlının yüzünden yastığı çekip teditvari bir şekilde gülümsedikten sonra devam etti Chan.

"Sadece soruyorum."

Siyah saçlı buna cevaben sırıtan dudaklarını birbirine bastırıp arkasına yaslanmış ve ağzına görünmez bir fermuar çekmişti.

Chan da memnuniyetle gülümseyip arkasına yaslanırken Jisung ve Hyunjin ikilisi hâlâ Jihoon'un iki yanına çökmüş çenelerini ellerine yaslamış yerdeki bedeni izliyorlardı.

"Yazık yerde kaldı bir de ya çocuk."

"Kaldırsak mı ne yapsak?"

Jisung ve Hyunjinin birkaç saniye birbirlerinin suratlarına attığı bakış sonrası Hyunjin kafasını kaldırıp Chan ve Changbin'e çocuğu işaret ettiğinde , aralarında spor salonuna servetlerini döküp servet değerinde kas çalışan sadece o ikisi olduğundan, Chan omuz silkip Berry'nin kafasını sevmeye devam etmişti.

take to heart, minchanUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum