7

91 12 14
                                    

"Abi ben çıkıyorum." Felix'in bana seslenişi ile banyodan çıkıp yanına gitmiştim. Hâlâ bana nereye gittiğini söylememişti. Umarım o ssincap kılıklı herifin yanına değildir.

Üstüne siyah saten gömlek ve dar pantolon giymişti. Ah..tanrım babama benzediği için çok şanslı..Babam gibi çekiciydi Felix'te. Omuzlarından tutup kendime çevirdim Felix'i. Yanağına dudaklarımı bastırarak geri çekilmiştim. "Abi.." "Efendim Felix"

"Seni çok sevıyorum" Kollarını boynuma sarınca sarı saçlarına öpücük kondurdum felix'in. "O telefonları açık tut ben bugün göreve çıkacağım,bir şey olursa ara yaz tamam mı." Felix kafasını sallayarak odadan çıktı.

Bende görev için ne getirmem gerektiğine bakıp çantama koydum. Saat geç olmaya başlıyordu aynı zamandada otelin yavaş yavaş ışıkları sönüyordu. Odanın kapısının tak diye açılması ile afallamıştım.

"Minho bey ! Sonunda sizi buldum." Hyunjin nefes nefes kalmış bir şekilde kendini yatağa attı. "Göreve ne zaman çıkacağız Hyunjin."

"Şimdi" Hyunjin derin nefes alarak kenardaki küçük mutfaktan su alıp içmeye başladı. İçerken çekici görünüyordu açıkçası. "Tamam o zaman eşyaların hazır mı."

Hyunjin ağzını tişörtünün eteklerine silip kafasını salladı. "Minho bey otel sanırım tamamen kapandı. Hiç bir yerde ışık yok ve ben aşağıdan gelirken yönetmen odasının ışığıda kapalıydı. Bu bir fırsat !" Hyunjin nefes nefese kalmıştı.

"Git biraz soluklan öleceksin gideceksin şimdi benim başıma kalır."

Hyunjin kahkaha atarak ceketini giydi. Bende benim ceketimi alarak oda kartımı tel tokamı çantama koydum. Sanırım bu gece biraz zorlu geçecekti.

Odanın kapısını açarak etrafı kontrol ettim. Temizdi şu anlık, Hyunjin'e gel komutunu vererek yanıma çektim. Acil çıkıştan yavaş yavaş aşağı inmiştik. Siktiğimin otelinde birden fazla oda vardı.

'Camera control room' yazan odaya girdik. Odada bir sürü dosya birde 6 tane büyük ekran vardı. Ve burdan her yeri gösteren kameraların konulduğu videolar vardı. Klavyeden iptal ederek bu bölmeyi tamamlamıştık.

Şimdi sırada o yönetmen odası vardı.. Bizim asıl gitmemiz gerken oda ise oydu zaten. İçeriye bakarak temiz mi diye kontrol ettım. Temizdi. Hyunjin arkamdan girerek bana bakmam gereken yerleri gösterdi. Dosyalar, dosyalara bakmam lazımdı. Kitaplıktn yere düşen evrağı alarak okumaya başladım. Önemli bir dosyaya benziyordu.

' Lee şirketi' Sanırım bizim şirket ile ilgiliydi çünkü başlıkta Lee şirketi yazıyordu. Devamını okumaya başladım.

Babam hakkında gerçekler yazıyordu. Ve şirketi kötülemek için yapılan itiraflar, sözler,laflar içeriyordu. Kağıdı cebime sıkıştırarak Hyunjin'e döndüm. Koşarak yanıma gelmişti. "Minho ! Minho ! A-adamlar geliyor !" Sikeyim Sikeyim Sikeyim !

"Ne ! Hyunjin ? saklan bir yere ! Gel benimle." Hyunjin'in kolundan tutark uzun demir dolaba doğru çektim. İçerisi dardı. Birde nefes almak için delikleri vardı. Şuan konuşsam dudaklarım Hyunjin'in dudaklarına değecek gibiydi.Nefeslerimiz birbirine karışıyordu burada. İçeriye gelen adımlar ve konuşma sesleri dahada çoğalmış ve netleşmiş ti. Sanırım gelen kimse buraya çoktan varmıştı.

Adamların ben ve babam hakkında konuştuğu açık açık belliydi. Herifin birisi dolabın önüne doğru geldiğinde kapıyı açacak gibi olmuştu.

"Ş-şimdi bittik minho.." Dolabın kapağı açılınca otomatik olarak Hyunjin le dudaklarımın birleşmesini sağlamıştı. Ellerimi beline bağlayarak kendime doğru çektim. Dudagını üst dudağımın arasında ezip emiyordum.

"Siz burada ne yapıyorsunuz ?" Siyah saçlı adamın bize sorduğu soru ile Hyunjinle birleştirdiğim dudaklarımn bağını çözdüm. "Pardon beyefendi.. bizim gör-" Hyunjin'i susturdum.

"Bayım biz buraya kimseye yakalanmamak adına girmiştik. Yani kısaca sevişecek bir yer ariyorduk her yer doluydu" Adam gülerek kafasını afallamıştı.

"Hahah sorun değil gençler. Eğlenmek hepinizin hakkı,isterseniz size yeni bir oda ayarlayabilirim." Adamın güler yüzle söylediği şeyler dudaklarımı kıvırdım.

"Gerek yok bayım,biz gitsek iyi olur." Adam kafasını sallayarak kapıyı işaret etti. Sikeyim az önce ne olmuştu öyle.
Hızla yukarı çıkmıştım.

"Ne yaptın sen ?" Hyunjin'in kızarmış dudağına ve yanağına baktım.

"Of hatırlatma Hyunjin. Adam gelince ne yapacağımı şaşırdım kaldım öyle. Senin gibi doğruyu söylemekten iyidir  Otomatik olarak dudağına yapıştım orada." Hyunjin dudaklarını kıvırdı. "Adamda enayi çıktı hemen inandı."

"Neyse kimse görmesin bizi odaya geçelim." 5 dakika önce n'olmuştu öyle ? Hiç bir sik anlamadım. Ne ara hyunjin'in dudağına yapıştım ? Oda kartını çantamdan çıkararak kapıyı açtım.

Üstümdekileri çıkarmadan mutfağa gidip kendime soğuk bir su almıştım. Hyunjinin kendini yatağa atmasını umursamadan ışığı kapatıp kıyafetlerimi çıkarmadan uyumaya hazırlandım. Şuan kıyafetlerimi çıkarmaya halim bile yoktu. Siktir olup uyumak istiyordum. Aklıma tam 15 dakika önceki an geldi. Elim  otomatik olarak dudağıma deymişti.

Hyunjin'i öptüğüm an..

***
WOOF WOOF WOOF WOOF WOOF WOOF WOOF WOOF WOOF WOOF WOOF WOOF WOOF WOOF WOOF WOOF WOOF WOOF WOOF WOOF WOOF WOOF WOOF WOOF WOOF

yeni bolum istiyodunuz alin lan

huncin minhoyu optu

Jump on -HyunhoWhere stories live. Discover now