"Minho bey bavulunuzu hazırladınız mı ?" Karina'nın bana yönlendirdiği soru ile afalladım. Sikeyim, bugün gidecektik ama ben daha bavulumu bile hazırlamamıştım. Hiç bir şey demeden oradan ayrıldım.
Odamdaki bütün kıyafetlerimi, eşyalarımı ve diğer bütün eşyaları bavula tekrar yerleştirerek odanın kapısında beklemeye başladım. Hyunjin'i bekliyordum.
Kapıdan çıkan vişne çürüğü saçlı çocuğu görünce önünde durdum. Bana bakarak baş selamı vermişti. "Ah minho bey, merhaba.." Verdiği selama karşılık bende başımı hafif eğdim.
Dünden beri aramızda garip bir ilişki vardı.. Hiç anlamdıramadığım bir ilişki.
"Hyunjin bavulunu topladıysan benimle gel çıkıyoruz."Kafasını sallayarak yanımdn yürümeye başladı bavullar ile. Kartı otel çalışanına vererek hızlıca siyah limuzinin içine girdik. Yine aynı yere oturacaktım. Arka tarafa doğru gittim. Koltuğa oturarak diğerlerinin gelmesini bekliyordum.
Hyunjin yanıma oturmuş Felix ise Jeongin'in yanına oturmuştu. İkisini siklemeden herkesin teker teker gelmesini izliyordum. Herkes tamamlanınca limuzin çalışmıştı.
Çantamdan kulaklığımı takarak müzik dinlemeye başladım. Kafamı cama yaslayarak telefonum ile uğraşıyordum.
Bir zaman sonra omzuma düşen kafa ile yüzümü oraya çevirdim. Hyunjin kafasını omzuma yaslamıştı. "Hyunjin ?" Net sesim ile bana doğru baktı. "Efendim minho bey"
Yine mi bey ? Ne zaman bey demekten vaz geçecekti acaba, dört göz ile bekliyorum cidden.
"Omzum rahat mı ?" Yanaklarının kızardığına emindim şuan. Hyun genellikle iltifat edilince kızaran birisiydi. Omzumdan kafasını kaldırmadan onayladı beni. O sırada bizi izleyen Changbin ve sunghoon'a kaydı gözüm. Sikeyim.
İkiside kahkaha atıyordu bize bakarak. Kaş göz hareketleri yaparak uyarmıştım onları. Onlarda önüne dönmüştü.
Hyunjin'in saçını okşadım.
"Omzun çok güzel"
"Sende öylesin."
---- Çoktan iş gezisi bitmişti ve evlere dağılmıştık. Hyunjin'i bara davet etmiştim. Bugün içip planlarım vardı. Telefonuma gelen mesaj ile afalladım.
Hyunjin ben hazırım minho bey.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Siktir ne ? O saçlarını siyaha mı boyamıştı ? Neden,niye, kim için yaptı acaba. O vişne çürüğü saçları çok daha iyiydi.
Hyunjin'i düşünmeyi bırakarak arabayı onun evine sürdüm. Evin önünde beni bekliyordu. Kornaya bastığımda koşarak ön koltuğa oturdu "Çok..çok güzel olmuşsunuz minho bey"
Kaşlarımı hafif havalandırarak dudaklarımı yana doğru kıvırdım sinsice. "Hm,sende az yakışıklı olmamışsın be asistan." Baktığımda yanakları çoktan kızarmıştı. Dudaklarımı daha fazla kıvırarak yüzümde kocaman bir gülümseme olmuştu.
