7. Bölüm

350 42 5
                                    


Yandı hürriyet ateşi kalplerde, bir daha sönmemek üzere.

Serenade/ Evgengy Grinko 🎵

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Yazmak için motivasyona ihtiyacımm var 🫶🏻

 Yazmak için motivasyona ihtiyacımm var 🫶🏻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aynalar kırıldığında, gözler yanılırdı. Yanılan gözler kırıklar arasında kendini görmeyi istese de bunu başaramazdı. Kendinde suç bulunca aynanın kırığını göremezdin. Aynaların kırıklarını gördüğüm ve kendimi suçlamadığım zamanlara geçmek istiyordum. İnsan kendini suçlamayı bıraktığında gönlü en şen gönüle bürünüyordu.

Şimdi yıkılan yolları aşma, kendimi affetme ve yolu bulma vaktiydi.

Demir Çakırer'den öğrendiğim çarpıcı şeyler yüzünden öfkeme hakim olamıyordum. İnsanların elinden alınan mutluluğa ve özgürlüğe pranga vurulmuştu. Tüm yayınlar, televizyonlar, gazinolar her şey devletin denetiminde geçiyordu. Propagandalar sadece devlet aleyhine olup Levira'yı aşağılayan sözcüklerle doluydu. Levira'yı çok kısa bir an savunmuştum. Özgürlüğü elinden alınan cennet kuşu çırpınmadan, savaşmadan ve o kafesten çıkmadan asla rahat edemeyecekti.

Şimdi cennet kuşlarının özgür olma vaktiydi. Liberta..

Bu hayata gözlerimi açalı yaklaşık beş gün olmuştu. Bu dört günde belki en az üç kişiyi ameliyat edebilirdim fakat kazandığım yeni düşmanlar ve dostlar dışında pekte yok kat ettiğim söylenemezdi. Bir suikastin ortasında kalmış, kurtarılmış ve yeni bir aile edinmiştim.

Annemin ölümünü bile daha atlatamamışken babamın ruh sağlığını yitirmesine şahit olmuş ve kendimi hiç bilmediğim bir dünyada bulmuştum. Şimdi yeni yalan ailemle kendimi kurtarmam gerekiyordu. Bu dünyadan kaçmanın kapısını bulacaktım ve gerekirse o kapıyı kıracaktım.

"Hain doktorun ellerine düşmemek için çabala o zaman." Dedim onun gözlerine dik dik baktım. Tam karşımda duruyordu onun gözlerine dik dik bakarken sokakta birkaç silah patladı. Patlayan silahlardan korkmam gerektiğini biliyordum fakat korkusuzca onun yüzüne bakmaya devam ettim. Tek kelime etmeden karşımda duruyordu. Öylece dururken bir anda tüm bağı kopartarak belindeki silaha elini attı caddeyi gören camın kenarından baktı. Silahı sıkan diğer askerlerdi.

"Sorun yok, bizimkiler.."

"Sizinkiler vatandaşları gece korkutmanın peşinde bence." Dedim Allah aşkına ne oluyordu bana. Ben hain ya da Levira yanlısı değildim ki.

"Hain olmadığını söylemiştin değil mi?" Dedi hırıltılı bir nefes verdi. Bana güvenmiyordu hatta düşmanını belki de yakınında tutmak istiyordu.

"Hain olmadığımı, bunların yanlış olduğunu sen de biliyorsun." Umrumda değildi bana ne derse desin hain olmadığımı haykıracaktım her seferinde. Perdeyi tamamen kapattığı sırada evin kapısı aralandı. Korkuyla yerimden sıçradığımda Demir hemen bana siper oldu önümde durdu.

Her Zaman SendinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin