1.5

193 31 9
                                    

hoşgeldin balımmm. ben burada öyle kendi kendime takılmaca ahhajaha yoksunuz çünkü ama olsun. olanlar oy ve yorum atarsa çooook sevinirim. öptüm sizi ♥︎♥︎

🌑



Hastaneye nasıl vardığımı bile bilmediğim bir şekilde gelmiştim. Simay telefon açık bir şekilde ağlamaya devam ettiğinde, üzüntüden kapatmayı unutmuştu. Onu bir yandan sakinleştirmeye çalışırken en sonunda beni duymadığına emin olup kapatmıştım. Hastanenin boğucu koridorlarında gezmek bana şuan zulüm gibi gelse de tek sorun bu değildi.

Herkes buradaydı. Annem ve babam bile...

Beni uyandırmayı bile denemeden gelmiş olmalarına hiç şaşırmadım. Üzülmekse bana gülümsüyordu zaten.

Simay benim en yakın arkadaşlarımdan biriydi ve bunu çok iyi bilmelerine rağmen onun yanında olmam gerektiğini düşünmemişlerdi. Düşüncesizliklerini umursayacak değildim. Annem Firuzan Teyze'nin yanında oturmuş bir kolunu ona doğru atmış ağlamasını durdurmaya çalışıyordu. Babam da Kutsi Amca'nın yanında onunla ciddiyetle bir şeyler konuşuyordu.

Tek başına bir köşede oturmuş ağlayan Simay'ı görünce hemen yanına adımladım. Önünden geçtiğim annem bir düşmanmışım gibi bu durumda bile bana ters bakışlar attı. Simay beni görünce daha çok ağlayınca hemen yanına oturup ona sarıldım.

"Canımıniçi," derken sırtını sıvazlıyordum. Bir süre hiç konuşmadan omzumda ağladı. Ben de sabırla onu bekledim. En sonunda bitik bir şekilde kafasını kaldırdığında konuştu.

"Destina, çok kötüydü. Ben gördüm. Ben o kadar çok kan gördüm ki aklımı kaçıracağım sandım," Kısık sesiyle bana ifade etmeye çalıştığı şeyleri ona odaklanarak dinledim. Nasıl olabilirdi böyle bir şey? Kim neden Birhan'a saldırı düzenlemişti? Aklım almıyordu gerçekten!

" Tamam bebeğim. Kendini yorma. Sonra konuşuruz istersen. "

"Neden böyle bir şey yaparlar ki ona? O sadece başarılı bir iş adamı. Bu taraklarda bezi yok. Böyle bir işte nasıl düşmanlık olabilir? Teyzem kafayı yedi Destina. Eminim şuan yolda kendini harap ediyordur."

"Doktorlar durumu hakkında bir şey dedi mi? Nasılmış? "

" Ameliyatta şuan. Hiçbir şey demediler. Tam kalbinin altından vurulduğunu söylediler sadece. "

Duyduğum şeyle yüzüm buruştu. Gözlerimin dolması işten bile değildi. Daha dün güçlü duruşuyla, heybetiyle herkesin ilgisini çekip odak noktası olmuştu. Öyle güçlü duruyordu ki sanki ona hiçbir şey olamaz gibi geliyordu. Ama olmuştu işte.

Yakın zamanda hayatına birini alacağından bahsetmişti. Telefona bakarak, gülümseyip neredeyse neşelenmişti. Hem Birhan'a hem kız arkadaşına o kadar üzüldüm ki gözlerimden firar eden yaşlara sonunda engel olamadım.

Gözlerimden akanları Simay'a belli etmeden hızlıca sildim. Onu birde ben üzemezdim.

" Ne zaman olmuş peki olay? " dedim onun yüzüne yapışan saçlarını toparlarken.

"Dün geceden beri ortalıkta yokmuş zaten. Ne teyzem ne de iş için arayan babam ona ulaşamamış. Ama kocaman adam sonuçta kimse fazla sorgulamadı. Sonra korumalarından biri arayıp haber verdi. Arayan adam da yara aldığı için anca kendine gelince haber verebilmiş bizimkilere. Kim bilir kaç saat öyle kaldı, kan kaybetti. "

Konuşmasının sonunu zor getirip tekrardan ağlamaya başlayınca sıkıca sarıldım ona. Kalbim ağrımıştı anlattıklarıyla. Bir süre daha öyle sarıldık. Ben akan gözyaşlarımı ondan gizledim. Nedense fazla etkilenmiştim. Onunla sadece dün gece çok az bir iletişimimiz olmuştu ama iyiliğini benimsemiştim. O çok iyi bir adama benziyordu. Bunları yaşaması beni fazlasıyla üzdü.

KATRAN +18 | TextingWhere stories live. Discover now