2.1 +18

213 21 10
                                    

bölüme hoşgeldiniz aşklarım. öncelikle bölümün tamamı +18 lütfen ona göre okuyunuz. isterseniz bu bölümü son kısım hariç atlayabilirsiniz. öptüm sizi<3

                                     🌑

Birhan şok olmuş gözlerle bana alttan bakarken, böyle bir şey beklemediği belliydi. Ben de kendimden beklemiyordum ama onunla yanyana gelince bütün dengem alt üst olduğu için çok şaşırmamıştım içimden gelene. Ondan gerçekten hoşlanıyordum. Bu yaşa kadar düzenli ilişkisi olmuş bir insan değildim çünkü Yağız'dan sonra travma olmuştu ve kimseye şans vermiyordum bile. Ama o başkaydı. O bambaşkaydı. Ona giden içimi bir türlü tutamıyordum.

Bu tutku muydu veya başka bir şey miydi bilmiyordum fakat onunla bir şeyler yaşamak istiyordum. Bir şeyler eğer olacaksa, bana gerçekten değer verdiğini hissettiren bir insanla olsun istiyordum.

"Destina," dedi şaşkın gülümsemesiyle birlikte. Bir elimi omuzuna attığım sırada nefesi hızlandı. "Şşh! Bu oyunda, oyun hakkında konuşulacak sadece. Başka hiçbir şey konuşmayacağız. Biz oyunu bu Birhan. Biz olalım istiyorum."

Dayanamıyormuş gibi elini sağ bacağımın arkasına atıp beni kendine çekti. Boyu çok uzun olmasına rağmen onu ittirerek oturttuğum koltuk fazla engindi. Bu sebeple kafası karnımın biraz üstüne geliyordu. Omuzundaki elimi boynuna sardığım sırada beni kendisine çektiği için yüzüyle hizalanan karnıma bir öpücük kondurdu. Bu hareketiyle içe çöken karnıma engel olamadım.

Nefesimi tuttum. Boynundaki elim orayı okşuyordu. Birhan'ın kafası aşağılara doğru kayınca bakışlarımı ona çevirdim. "Bu," dedikten sonra soluklanıp devam etti. "Bu oyun benim cennetim olur. Bu oyun benim kalbime en büyük zarar olur."

Yırtmacımın açıkta bıraktığı bacağımı okşadı. Dudaklarını sürte sürte yırtmaca ulaştı ve ulaştığı hedefe sert bir öpücük kondurdu. "Birhan," dedim fısıltıyla.

Kafasını bana doğru kaldırdı. Yüzümde ne gördü bilmiyorum fakat gözleri öyle bir koyulaştı ki tutkudan olduğunu bilmesem korkardım. Hızlıca ayaklanıp karşıma dikildi. Ona, kafamı kaldırarak baktığım sırada bir elini çeneme taşıyıp, baş parmağı ve işaret parmağıyla tutarak yüzümü yüzüne yaklaştırdı.

"Eğer buna başlarsak, asla duramam. Bunu istediğine emin misin?" dedi aksini söylememi istemezmiş gibi. Kafamı salladım hızlıca. "Bu, hayatımda istediğim en gerçek şey. Seninle olsun istiyorum."

Gözleri kısılınca başını sol omzuna doğru eğdi. Sorgular bir şekilde bakıyordu şimdi bana. Dayanamıyormuş gibi dudaklarına bakıyor olmam onun için son nokta oldu. Bir elini boynuma sarıp beni sertçe kendisine çektiği gibi dudaklarıma yapıştı. Zaten bunu bekleyen bedenim ona hızlıca ayak uydurmaya başladı ve ellerimi omuzuna taşıdım. Tırnaklarımı sürterek adem elmasına oradan da göğsüne götürdüğüm elim boynundaki zincir kolyeye takıldı. Kolyeyi tutarak daha sıkı çekmeye çalıştım onu fakat aramızda zaten tek bir boşluk yoktu.

İki dudağımı da ağzının içine alarak bir elini belime atarak sıkıca kendine bastırdı vücudumu. Diğer eli boynumdayken baş parmağı çenemin yanını okşuyordu. Geri çekilen o oldu. Nefes nefese birbirimize bakarken neredeyse dudaklarımızı ayırdığı için sızlanacaktım. İçimdeki arsızı çıkaran oydu.

"Hayatımda gördüğüm en güzel şeysin. Hayatımda kendime yapacağım tek doğru sensin. Seni talan etmek istiyorum. Her bir zerreni ezberleyene kadar vücudunda keşfe çıkmak istiyorum."

Konuşurken eli hareket halindeydi. Belimdeki elini ağır ağır bedenime sürterek yırtmacıma taşıdı ve elini derin yırtmacımdan içeri soktu. Ağzım açıldı. Soluklarımı hatırlamaya çalışarak ona bakıyordum. "Ezberle. Seni durduran ne?" diye konuştuğum sırada, yırtmacımdan sızan eli iç bacağımı okşadı. Neredeyse inleyecektim.

KATRAN +18 | TextingWhere stories live. Discover now