6.

28 4 0
                                    

Kızıl saçlı kız hasta çocuğun başında durmuş, onun için dualar ederken dışardan gelen sesler artmaya başlamıştı. Hıçkırıklar içinde Tanrıya yalvarmaya devam etmişti

"Lütfen Tanrım! Lütfen kurtar çocukları! Beni kurtaramasan bile onları kurtar! İzin verme o şeytana gitmelerine!"

Gözyaşları içinde son sözlerini söyleyip başını aşağı eğmiş, ellerini küçük çocuğun ellerine sarmıştı

"Merak etme küçük, Tanrı sizinle."

Kapı aniden kırıldığında içeriye giren köylüler yerde oturan kızın kollarından sertçe çekmiş ve sürükleyerek evden çıkarmışlardı

"Senin yüzünden çocuklarımız öldü!" 

"Benim bir suçum yok! Sizlere söyledim hepsi onun suçu!"

"Hah cadı olduğunu bilmediğimizi mi sanıyorsun?! O Şeytanla birlikte evlatlarımızın hayatlarını aldınız!"

"Ben yapmadım!"

Kimse onu dinlememiş, yakılması için, efendi denilen Şeytana kurban edilmek için(?) götürülmüştü.

***

Nefes-nefese uyanan genç karanlık odada arkadaşına bakmaya çalışmıştı. Odayı aydınlatan tek şey küçük lambaydı sadece. Nefeslerini düzenlemiş, daha sonra yeniden yerine uzanmıştı. Sabah her şeyi Jimine anlata bilirdi. Şimdi onu da korkutmanın sırası değil diye düşündü. Gözlerini kapattı ve küçük bir fısıltı bıraktı dudaklarından

"Lütfen kurtar beni Tanrım."

"Tanrın sana yardım edemez çocuk!"

Hızla gözlerini açmaya çalışmış ama başaramamıştı. Sanki biri elleriyle gözlerini kapatmış gibiydi

"Neler oluyor?"

"Ormana gel Jungkook. Gel kurtar beni! Kurtar ve kurtul."

"Jimin! Jimin uyan!"

"Seni duyamaz."

"Ne yaptın ona?!"

"Hiç bir şey küçük. Ama eğer beni kurtarmazsan arkadaşın ve sen çok büyük tehlikede olacaksınız."

"N-nasıl bir tehlike?"

"Gördüğün rüyalardan bile daha kötü bir tehlike!"

"Ne?"

"Ya av ol, ya da avcı. Seçim senin."

Gözleri açıldığında sesler kesilmişti. Gözyaşları akarken kalbi korkuyla deli gibi çarpıyordu

"Bitsin bunlar, lütfen bitsin artık."

***

İki arkadaş kahvaltı sonrası olanları konuşmuştu

"Jungkook, bu durum gittikçe çıkılmaz hal almaya başlıyor farkındasın değil mi?"

"Evet."

Jimin dakikalardır ormandan gözlerini ayırmayan arkadaşına yaklaşmış ve elini yavaşça omzuna koymuştu

"Ormana gidelim."

Duyduklarıyla hemen Jimine dönmüştü

"Ya kötü şeyler olursa?"

"Jungkook her türlü kötü şeyler olacak gibi."

Sadece başını sallamış ve pencereye dönmüştü. Hava bulutluydu ve orman eskisinden daha korkunç görünüyordu

𝑻𝒉𝒆 𝑵𝒊𝒈𝒉𝒕𝒎𝒂𝒓𝒆 / 𝑇𝑎𝑒𝑘𝑜𝑜𝑘Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz