𝑻𝒉𝒆 𝑵𝒊𝒈𝒉𝒕𝒎𝒂𝒓𝒆 / 𝑇𝑎𝑒𝑘𝑜𝑜𝑘

9.

Şarkıyla birlikte okumanızı öneririm)

***

4 gün sonra

"Jungkook, köyün her tarafına baktık, tüm evlere misafir gibi girip baktık ama yok işte!"

"Hayır. Her yere bakmadık Jim" derken kafasıyla karşısındaki küçük evi gösterdi

"Orada yaşayan kişiyle ilgili söylenenleri biliyorsun Kook"

"Eğer o kitabı bulmazsak yaşayacaklarımız ondan daha korkunç olacak buna emin ola bilirsin!"

Jimin derin nefes almış ve önüne dönmüştü. Günler hızla geçip giderken köydeki olaylar artmaya başlamıştı. Her gün birileri hastalanıyor, kayboluyor ve ya ölüyordu. Jungkook bu olaylar yüzünden rüyalarında gördüğü kadına ve ailesine karşı nefretle dolarken aynı zamanda arkadaşı ve kendi için korkuyordu. Rüyalarındaki gibi bir sonu olmaması içindi bu telaşı

"Gidip çalalım kapısını. İzin vermezse girmemize başka bir yolunu buluruz o zaman"

Jimin başını iki yana sallamış ve endişeli gözlerle süzmüştü kapıyı "Umarım kitap buradadır Kook. Çünkü başka şansımız kalmadı"

İkili yavaşça kapıya yaklaşmıştı. Jungkook elini kaldırarak bir kaç kere hafifçe kapıya vurdu. İçeriden kalın fakat bir kadına ait ses duyuldu. Bir süre sonra aralanan kapıyla ikili yutkunmuş ve birbirilerine bakmışlardı

"Ne var?!"

"Şey-"

"Geveleme!"

Jungkook tekrar yutkunmuş ve hızla konuşmuştu "Bizim bazı soracaklarımız vardı efendim. Bu yüzden sizi rahatsız etmiştik"

"Ne soracaksanız sorun!" yaşlı kadının sinirli yüzü gençleri daha fazla germekten başka bir işe yaramazken bu sefer Jimin konuştu

"Efendim sorularımız biraz fazla. İzninizle evinizde rahat bir şekilde sormak istiyoruz"

Yaşlı kadın tam onları kovacakken arkalarında gördüğü gözlerle sustu. Eğer O  istiyorsa çocuklar girmelilerdi

"İyi! Girin!" ikili şaşkınlıkla birbirilerine baktıktan sonra büyük gülümsemeleriyle kadının arkasından içeriye girmişlerdi

...

Odadan derin bir sessizlik hüküm sürmekteydi. Yaşlı kadın korktuğu için susarken Jungkookla Jimin nasıl evi arayabileceklerini düşündükleri için susuyorlardı

"Sorularınız vardı diye biliyorum?"

"Evet, evet efendim. Şu olayları biliyorsunuzdur diye düşünüyorum. Onlarla ilgili köyün yaşlı ve bilge kişilerine bir kaç şey soruyoruz"

"Bu olanların hepsi bizlerin, çocuklarımızın hayatı için gerekli şeyler!"

Jungkookun kaşları çatılırken sesini biraz yükseltmişti "Birinin öldürülecek olması mı gerekli?"

"Evet. Ölmen gerek! O lanet olası soyun olmasaydı bu halde olmazdık!"

"Bunda benim bir suçum yok! Kurban edilen hiç bir gencin suçu yoktu!"

"Aynı kandan olmanız bile sizi suçlu yapar."

Jungkook tam konuşacakken Jimin elini dizine koymuş ve başını iki yana sallamıştı "Kook, ne için burada olduğumuzu unutma"

Jungkook derin nefes alarak sakinleşmeye çalışmıştı "Lavabo nerede? Elimi yüzümü yıkasam iyi olacak"

Kadın itiraz için ağzını açacakken yine gördüğü gözler susmasına sebep olmuştu. Sakince ayağa kalkarak çocuğa lavabonun yerini göstermiş ve yerine dönmüştü