18.

397 60 11
                                    

Ne olduğunu anlamadan duvarla Minho arasında bulmuştu kendini prens. Başını eğerek dudaklarına kapanan korsan'ın hızına yetişmeye çalışıyordu şimdi. Ağzının içine yuvarlanan dili memnuniyetle kabul ederken ufak bir sızlanma kaçmıştı dudakları arasından. Korsan damağına, diline, yanak içlerine her zerresine ulaşıp tadıyordu prensi zevkle. Savaştaymış gibi öpüşürken belinde dinlenen ellerin kalçalarına indiğini hissetti prens, anında kollarını korsan'ın boynuna dolayarak kucağına almasına izin vermişti. Bacaklarını kaçacakmış gibi Minho'nun belinin etrafına sıkıca sardı prens. Nefesleri tükendiğinde ıslak bir sesle ayrılan iki oğlan bir kaç saniyeyi nefeslerini düzenlemeye ayırmıştı. Minho yürüyerek yatağa oturtu. O sırada kucağındaki oğlan rahat durmamış kasıkları üzerindeki kalçalarını oynatırken elleri korsan'ın gömleğinin düğmeleriyle uğraşıyordu.

Jisung bir kez daha üstünde oturduğu kasıklara sürtünürken kalçasına inen şaplakla dudağını ısırmıştı. "Rahat dur bebeğim"

Konuştuktan sonra avuç içlerindeki kalça yanaklarını sıkarak daha çok yaklaştırdı kendine prensi korsan. Dudaklarıysa esmer boynu izleriyle süslemek için hareketlenmişti. Zevkle inlerken başını geriye yatırarak boynunu mahveden oğlana daha çok alan tanıdı Jisung. "M-minho".

İsmini prensin dudakları arasından duyduğunda hızlı bir hamleyle belini tuttuğu oğlanı yatağa yatırarak altına almıştı korsan. Üstündeki gömleği çıkararak bir yerlere fırlattı. Dizleri üzerinde dururken prens'in pantolonunu iç çamaşırıyla birlikte çıkarmıştı. Dilini dudakları üzerinde gezdirip ıslattıktan sonra tuttuğu bacakları iki yana ayırdı. Prens'in uyluklarına izlerini bırakıp arada ıslak yol çizerken duyduğu sızlanmalar hoşuna gidiyordu. Yükselip girişine geldiğinde yüzüstü çevirdiği oğlan'ın belini kaldırarak kalçalarının havalanmasını sağlamıştı. Ardından kasılan deliğe sıcak nefesini üfleyerek büyük bir inleme kazandı prens'ten.

"H-hayır M-min-ah" Korsan'ın ne yaptığını görmeye çalışan titreyen oğlan'ın sesi ağlayacak gibi çıkmıştı. Cümlesini bitiremeden deliğinde hissettiği ıslaklıkla çığlık attı.

Minho dilini deliğe itiyor Jisung'un kalçalarını okşayıp sıkıyordu. İstemsiz kaçmaya çalışan oğlan'ın belini bir eliyle sıkıca tuttu. Çok geçmeden Jisung bu farklı hisse alışırken yüzünü çarşafların içine gömerek sakince mırıldanıyordu. Son kez dilini deliğe iterek yüzünü uzaklaştırdı prens'in kalçasından korsan. "Tadını çok sevdim"

Minho kalkarak pantolonunu ve iç çamaşırını çıkarmış tek eliyle kendini çekerken yatağa yaklaşmıştı. Hala yüzüstü yatan oğlan'ın saçlarını okşayarak hafifçe kaldırdı başını. Prens'in ısırdığı için şişmiş dudaklarına eğilerek başka bir öpüşme başlatmıştı ardından. Alt dudağını çekiştirerek ayrıldığı dudaklara penisini dayamıştı şimdi. Ne yapması gerektiğini anlayan Jisung sert aleti bir kaç kez çekiştirerek dudaklarını sürdü. Islattıktan sonra üstten onu izleyen korsan'a kaldırmıştı bakışkarını. Tek kaşını kaldırıp ağzına almasını işaret ettiğinde beklemeden dudaklarının arasına gönderdi.

Yarısına kadar alırken ağzı dolmuştu tamamen. İleri geri haraket ettiğinde gırtlağına değen penisle öğürmesini tutamadı prens ama korsandan duyduğu inlemeler iyi yaptığını gösteriyordu. Hızlanarak daha çok itti. Minho'nun inlemeleri yükselmişti artık. "Sikeyim Jisung"

Minho gözleri dolan prensi sakinleştirmek için saçlarını okşuyor, yüzüne gelen tutamları eliyle geriye tarıyordu. Daha fazla zorlamadan geri çekilerek çıkmıştı Jisung'un dudakları arasından korsan. Ardından yatağa dizleriyle basarak nefeslenen oğlan'ın arkasına geçti. İkisinin de inlemesini beraberinde getirirken bu sefer penisini ıslak pembe deliğe sürttü. "Kahretsin, mahvetmek istiyorum seni"

Girişinde hissettiği sertlikle titremişti prens. "M-minho dur ha-hazırlamadın"

"Şşt sakin ol güzelim". Sertliğini yavaşça prens'in içine itip yarısını soktuğunda durdu ve geri çıktı. Alıştığını hissedene kadar bunu tekrarlayan korsan oğlan'ın hazır olduğuna karar vermiş olmalı ki ileri geri hareketlerine başlamıştı. Penisini saran dar duvarlar yüzünden dişlerini sıkıyordu. Bir süre sert vuruşlarına devam ettikten sonra içinden çıktığı oğlan'ı sırtüstü yatırıp bacaklarını tek omzuna alarak devam etmişti.

Jisung'un inlemelerinin arkası kesilmiyordu ama korsan ismini onun dudaklarından tekrar duymak istiyordu. "Adımla inle bebeğim"

Kendinden geçen oğlan'ın onu duyduğu söylenemezdi. Sadece mırıldanıyor ve çarşafı sıkıyordu. Korsan istediğini almak için kalçasına sertçe vurarak tekrarlamıştı kendi. "Adımla inle Jisung"

"M-minho mmh sikeyim daha sert"

Tenin tene çarpma sesi yükselmişti şimdi. Korsan altındaki oğlana indirdi gözlerini. Sarsılan vücudu, şişmiş dudakları, kızarmış yüzü, terlediği için parlayan boynuyla tanrıça gibi görünüyordu....Bu manzarayı aklına kazımak için her ayrıntısını izlemişti Jisung'un.

"Minho geliyorummh" Dokunulmadan sarsılarak karnına boşalmıştı prens.

Minho tek hamlede kaldırdığı oğlanı kucaklayarak oturur pozisyona gelmişti. Jisung'un titremelerinin geçmesini beklerken hareketlerini durdurarak prens'in hala üstünde olan gömleğini çıkarmış göğsüne öpücüklerini sıralamaya başlamıştı. Bir kaç saniye sonra kasıkları üstünde hareket eden oğlandan aldığı mesajla sertliği üstünde gel git yapan prens'i çok sevduği kalçalarından destekliyordu. Jisung'un gözlerinden zevk göz yaşları yanaklarına süzülürken içinde hissettiği sıcaklıkla rahatlamıştı. Bir kaç gel git yaptıktan sonra korsan'ın üstüne yığılmıştı. Bu onun için fazlaydı.

Üstüne yığılan oğlan'ın boynuna dudaklarını bastırarak öptü korsan. Yavaşça içinden çıkarak sırtından ve dizlerinin altından tutarak kucakladı prensini. Ardından yataktan kalkarak banyoya yönelmişti.


.


.


.

Gerçekten zor kontrol etmeden atıyorum

Minsungla kalın<3

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 05 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Pirate / minsungWhere stories live. Discover now