KOMŞU AŞK|| Hyunlix ||Minsung

bölüm|4

Arabada Hyunjin'in söyşediği şeyden sonra, sırf ön koltukta oturan kıza rezil olmamak için sessiz kaldı Felix. Bir süre sonra da bara geldiler. Jisung hemen Minho'un yanına otururken, Hyunjin Wendy denen kızla yan yana oturmuş, Felix mal gibi tek başına ortada kalmıştı. Sinirleri bozuluyor, bedenindeki bütün damarlar kıskançlıkla kasılıyordu.

"Tarzını çok beğendim Felix, çok cesaretlisin"

Kızın sözleriyle şaşırsa da bozuntuya vermeyerek gülümsedi Felix.

"Teşekkür ederim, insanların ne düşündüğünü pek umursamam nasıl istiyorsam öyle davranırım"

"Harika, çok sevdim seni"

Felix, nasıl öldürebilirim diye planlar kurduğu kızdan bu sözleri duyduğunda azıcık kendinden utanmış olabilirdi fakat yine de Hyunjin'in arkadaşı olduğu gerçeği değişmemişti. Eğer Hyunjin'in söylediği de doğruysa onunla yatıyordu birde, gerçekten yok etmek istiyordu bu kızı.

"Siz ikiniz sevgilisiniz sanırım, ah çok yakışıyorsunuz"

Wendy Minho ve jisung'a bakarak konuştuğunda jisung kendine güvenerek yerinde dikleşip gülümsemişti fakat Minho'nun "sadece kapı komşun" Demesiyle balon gibi havasını dışarı verip sönmüştü.

"Yaaa çok üzüldüm, sevgili olsanız yakışırdınız ama. Değil mi Hyunjin"

"Ya öyle"

İçmeye ve genellikle kızın açtığı sohbete devam ederlerken masaya gelen adamla herkes başını kaldırıp dikilen yakışıklı adamı süzdü.

"Merhaba"

"Merhaba" Dedi Hyunjin, sert bir ses tonuyla. Adam bakışlarını direk Felix'e çevirip yüzüne bakarak güzel bir gülümseme gösterdi.

"Siz yalnızsınız sanırım, ben bu barın sahibiyim. Eğer isterseniz size bir içki ikram etmek istiyorum"

Felix akşamdan beri kaçıncı şaşırışı sayamazken, bir kez daha şaşırıp bakışlarını önce masada oturan ve şaşkınlıkla bakan Hyunjin, jisung ve Minho'da gezdirip sonra da adama baktı. Hyunjin çatık kaşlarla Felix'in vereceği cevabı bekliyordu, ona neyse.

"Teşekkür ederim ama yalnız değilim"

"Israr etsem, tanışmak istiyorum"

"Sevgilim var, tekrar teşekkür ederim"

"Peki özür dilerim, size iyi eğlenceler"

Adam masadan uzaklaştığında jisung hemen Felix'in kolunu tuttu.

"Felix deli misin, neden kabul etmedin? Adam barın sahibiymiş hem yakışıklı hem de zengin"

Felix bakışlarını Hyunjin'e çevirip bir süre yüzünde oyalandıktan sonra önüne döndü. "Benim zaten sevdiğim biri var, zenginliği ona değişmem"

"Senin için gitti anlaşılan, istersen gidip sen bir içki teklif et" Bu sefer Minho jisung'a bakarak konuştuğunda jisung'un yanakları kızarmış başını önüne eğmişti.

"Benim de sevdiğim biri var..."

"Yaaaa çok tatlısınız ama siz, of keşke bana teklif etseydi hemen kabul ederdim" Kız cırtlak sesiyle konuştuğunda Hyunjin göz devirip yanında oturan kızın elini tutarak ayağa kalktı. "dans edelim"

"Evetttt, ama siz de gelin hadi. Hep birlikte dans edelim"

"Felix hadi biz de dans edelim"

Felix bardağındaki içkiyi sonuna kadar içip ayağa kalktı. Hafif sarhoş olduğu için başı dönse de umursamadan kalabalığın içine adımladı. Yüksek ses müzikle dans etmeye başlarken, bakışları Hyunjin'i bulduğunda kızın beline sardığı elleriyle dans ettiklerini gördü. Minho ve jisung da aynı şekilde dans ediyordu. Yine tek başına kalmıştı. Gözleri istemsizce Hyunjin'e kayıyor kızın incecik belini kavrayan elleri yüzünden kalbinde inanılmaz bir acı hissediyordu. Bir kaç saniye içinde ise Hyunjin'in ellerinin kızın kalçalarına kaydığını görünce midesindeki bulantıya engel olamayarak koşar adımlarla kalabalıktan sıyrılıp lavaboya geldi. Midesindeki herşeyi hemen tuvaletin yanındaki çöp kovasına çıkartırken bir taraftan da ağlıyordu.