Uyandığından beri yaklaşık bir saattir elinde tuttuğu telefona bakıyordu Felix, Hyunjin'e bir daha asla yazmayacağını söyleyerek büyük konuşmuştu. Şimdi ise elleri bir bağımlı gibi tuşlara gidiyor yazıp yazıp geri siliyordu. Hyunjin'e yazmama ihtimali asla yoktu, onunla iletişim kurmazsa nefes alamayacağını hissediyordu.
Arsız: günaydın sarışın.
Sarışın: kararlılık seviyen gözlerimi yaşarttı Felix, ben de acaba kaç saat dayanabilecek diye merak ediyordum.
Arsız: bir günaydın demek bu kadar mı zor çakma sarışın.
Sarışın: ne var, işteyim sana ayıracak vaktim yok.
Arsız: şu an yazıyor olduğuna göre, vaktin var demektir.
Arsız: ayrıca yazıyor olabilirim ama sana hala kırgınım, çok ağır konuşuyorsun.
Sarışın: sanırım ilk defa bir konuda haklısın, dün söylediklerim için üzgünüm biraz ağır oldu.
Arsız: affettim, az önce yeni etek aldım giyip resmini atayım mı?
Sarışın: atma.
Arsız: bekle atıyorum.
Arsız:
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Sarışın: orası senin odan mı?
Arsız: evet kimin olacak, şimdi çektim resmi.
Sarışın: güzelmiş, odan.
Arsız: tek gördüğün odan mı yani?
Sarışın: evet, başka görmeye değer bir şey yok.
Arsız: göz doktoruna falan mı görünsen, iyi göremediğinden şüphe ediyorum artık.
Sarışın: olur görünürüm bir ara.
Arsız: bir kere de insan gibi yorum yapsan.
Sarışın: asexualim.
Arsız: o ne demek Hyunjin?
Sarışın: benimki ne kız ne de erkek hiç bir canlıya kalkmıyor demek. Bu yüzden boşuna benimle vakit harcama.
Arsız: ya saçmalama Hyunjin, yalan söylüyorsun.
Sarışın: ister inan ister inanma, doğru söylüyorum.
