KOMŞU AŞK|| Hyunlix ||Minsung

bölüm|6

Felix sonunda evden çıkarak karşı apartmana girip Hyunjin'in dairesinin önüne geldi. Elleri titriyordu heyecandan. Zile basıp beklemeye başladı..

Kapı açılmadığında bir kez daha bastı zile, ne bir ses geliyor ne de kapı açılıyordu. Umudunu yitirmiş bir şekilde elini tekrar zile götürüp bastı. Bir süre daha bekledikten sonra ayağını sinirle yere vurup dudaklarını büzdü, neredeyse ağlayacaktı.

"Alacağın olsun Hyunjin, yine kandırdın beni!"

Tam arkasına dönüp merdivene bir adım atacağı sırada kapının açıldığını belirten sesler kulağına dolmuş ve tekrar kapının önüne gelerek yüzüne heyecanını saklamak istercesine güzel bir gülümseme takınmıştı. Sonunda kapı açıldığında Hyunjin tüm yakışıklılığıyla karşısında duruyordu.

"Geri mi gidiyordun?"

"Açmayacağını düşündüm"

"İçeri geç, üstümü giyinmekle meşguldüm. Gerçi eteğim yok ama eşofmanla idare et"

"Şey... Sorun değil, böyle de yakışıklı görünüyorsun" Dedi Felix içeriye adımlarken. Sonunda kapı kapanğında ilk defa Hyunjin'in evinde onun yanında olmanın heyecanını yaşıyordu. Elindeki tabağı Hyunjin'e uzatıp gülümsedi.

"Senin için, peynirli"

Hyunjin Felix'in elindeki tabağı alıp yanındaki büyük sehbanın üzerine koydu ve Felix'in yanına doğru bir kaç adım atarak iyice yaklaşıp aralarındaki mesafeyi kapattı. Bakışları gözlerine sabitlenmişken ellerini beline götürüp kulağına yaklaştı. Felix yakınlığın verdiği heyecanla öylece nefesini tutmuş duruyordu.

Dudakları Felix'in kulağına temas ederken "sonra yerim, önce odama gidelim mi? Canım çok fena sikilmek istiyor da" Diye söyledi.

Felix kulağına fısıldanan sözlerle yutkunurken, Hyunjin'in gözlerine bakıp başını olumlu yönde salladı. Felix'in bu hareketiyle Hyunjin'in yüzünde güzel bir gülümseme belirirken, Felix'in elini tutup odasına doğru yürümeye başladı.

Felix heyecandan buz kesmiş olsa da, Hyunjin bunu istiyorsa yapabilirdi. Yani onun altında inlemek daha güzel olurdu fakat, olmuyorsa yapacak bir şey yoktu.

Odaya girip kapıyı kapatarak ortadaki büyük yatağa yaklaşıp yanına dikildi Hyunjin, Felix'te hemen karşısında dikiliyor, bakışları Hyunjin'in yüzünde dolanıyordu. Hyunjin ellerini tekrar Felix'in beline yerleştirip hızlıca kendine çektiğinde Felix Hyunjin'in göğsüne çarptı.

"Hadi Felix, yap artık çok istiyorum"

"Şey... Böyle b-birden olunca şey oldu da"

"Ne oldu? Anlayamadım. Beni zevkten ağlatacaktın unuttun mu?"

"Unutmadım" Diyerek Hyunjin'i birden göğsünden iterek sırt üstü yatağa düşmesini sağladı Felix, sonra da sertçe ayırdığı bacaklarının arasına girerek üzerine uzandı. Şu anki cesaretine kendi bile ananamıyor olsa da, Hyunjin'i tüm benliğiyle isteyip arzuluyordu.

Felix Hyunjin'in yüzüne bakmaya devam ederken, Hyunjin ellerini Felix'in kalçalarına getirip yavaşça eteğin altına kaydırarak çamaşırının açıkta bıraktığı çıplak kalçalarını sertçe sıktı. Felix'in dudaklarından küçük bir inleme dökülürken, Hyunjin "hadi" Diye Fısıldadı. Felix kalçalarındaki elleri unutmaya çalışarak dudaklarını Hyunjin'in dudaklarına bastıracaktı ki hissettiği şeyle Şaşkınlık içine Hyunjin'in yüzüne baktı. Emin olmak ister gibi kasıklarını biraz daha bastırdı Hyunjin'in kasıklarına, hissettiği şey gözlerinin büyümesine sebep olmuş yutkunmuştu.

"Hyunjin?"

"Hmm"

"Sen kaldıramadığına emin misin?" Der demez ne olduğunu anlayamadan kendini yüz üstü olacak şekilde Hyunjin'in altında bulmuş, kalbi yerinden çıkmak ister gibi atmaya başlamıştı. Şu an kalçasına daha belirgin şekilde temas eden sertlikle bundan iyice emin olmuş ve Hyunjin'in onu kandırdığını anlamıştı.