bölüm|9

575 93 85
                                    

"Felix yemeği burada birlikte yiyelim ne olur gitme"

"Jisung bırak kolumu bak senin yüzünden akşama kadar kaldım, şimdi gelecekler bırak dedim"

"Ya Felix yemek-"

"Al işte geldiler, of ya delirteceksin beni"

Jisung Felix'i duymazdan gelerek koşar adımlarla ilerleyip kapıyı açtı. Minho ve Hyunjin işten dönmüştü.

"Hoş geldiniz"

"Hemen duşa gireceğim, çok yoruldum"

Minho hiç bir şey demeden içeriye adımladığında jisung arkasından bakıp derin bir nefes verdi.

"Ne haber sincap? Asma hemen yüzünü ben demedim mi sana Minho böyledir işte"

"Hmm"

Hyunjin mutfağa adımladığında Felix mutfakta tedirgin bir şekilde dikiliyordu. Hyunjin Felix'i umursamadan, tezgahtaki yemeklere bakıp mutfaktan geri çıktığında Felix içine doğan sinir bozucu ağlama hissiyle dudağının içini ısırdı. Sonra da mutfaktan çıkıp, jisung'a "gidiyorum" Dedikten sonra bir şey söylemesini beklemeden evden çıkıp gitti.

Felix gidince jisung Minho'nun odasına gelip içeriye girdi. Minho duştaydı. Kıyafet dolabını açıp onun için giyecek bir şeyler hazırlayarak beklemeye başladı. Bir kaç dakika sonra banyo kapısından gelen seslerle hemen ayağa kalkıp arkasını döndü. Minho odaya girdiğinde önce yatağın üzerindeki kıyafetlere sonra da arkası dönük şekilde dikilen çocuğa bakıp sırıttı. Yavaş adımlarla yanına gelip birden önüne geçtiğinde jisung kocaman açtığı gözleriyle Minho'nun yüzüne baktı.

"Ne yapıyorsun böyle?"

"Giyinmeni bekliyorum"

"Neden arkanı döndün?"

"Şey ç-çıplaksın" Diyerek terleyen avuçlarını üzerine sildi jisung, Minho karşısında belindeki havluyla dikiliyordu. Jisung bakışlarını aşağılara indirmemek için zor tutuyordu kendini.

"Eeee?"

Jisung ne söyleyeceğini bilemez halde Minho'nun gözlerine baktı.

"Özlemedin mi beni, sarılmayacak mısın?"

"Hı?"

"Az önce kapıdan girince sarılamadım, terlemiştim. Kötü kokuyorum diye"

Jisung anladığı şeyle hemen kollarını Minho'nun boynuna dolayıp sımsıkı sarıldı. "Çok özledim"

Minho da ellerini jisung'un beline dolayıp kendine çekerek sarılırken dudaklarını boynuna bastırıp öptü. Hissettiği öpücükle utancını bir kenara bırakıp jisung da Minho'nun boynuna sıkı bir öpücük bırakıp kokusunu içine çekti. Bedenleri yavaşça ayrıldığında Minho jisung'un yüzüne yaklaşıp dudağının kenarına küçük bir öpüçük bırakıp belindeki ellerini çekti.

"Çok açım, yemek var mı?"

"Hım hım sen giyin ben gidip masayı hazırlayayım"

Jisung hızlı hızlı atan kalbiyle odadan çıkıp mutfağa geldi. Yüzünde güzel bir gülümseme vardı, Minho hiç te Hyunjin'in söylediği gibi biri değildi.

"Ne o, istediğini almış gibisin?"

Az önceki yaşadıklarından sonra masada oturan Hyunjin'i henüz yeni fark ederken yüzündeki gülümsemeyle ona döndü.

"Sevgilim hiçte senin söylediğin gibi biri değil, bence sen kendi özelliklerini söylemişsin bana"

"Bak sen, ağlak bebek konuşmayı biliyormuş"

KOMŞU AŞK|| Hyunlix ||MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin