26.Nepenthe

2.6K 108 11
                                    

Geçen yarım saatin sonunda masada çatal bıçak sesleri hariç iki gencin de sesi soluğu çıkmazken sadece birbirlerine attıkları kaçamak bakışlar kahvaltıyı şenlendiriyordu.

Çağan tabağındakileri bitirmiş elindeki filtre kahvesinden yudumlar alırken genç kızı uzun uzun izlememek için zor tutuyordu kendini.

Dakikalar önce yaşananları akıllarından bir türlü atamayan iki acemi genç birbirleri hariç her şeyle uğraşıyorlardı.

Vücutlarını hala terk etmeyen utanç duygusu aralarında garip bir hava oluşturduğu için ikisi de söyleyecek tek bir kelime bulamıyordu.

Genç kız tabağında son kalan poğaça parçasına çatalını batırıp dudaklarına götürürken mutfakta yankılanan telefon sesiyle Çağan ile tam aralarında duran telefona baktı.

Helin arıyor...

Elindeki kahvesini bırakmadan diğer eliyle telefonunu kapatan Çağan yüzünden ağzındaki ufak lokması sanki daha da büyümüştü.

İçinde hissettiği huzursuzluğun kanıtı olarak kaşları çatılırken bir an olsun kafasını tabağından kaldırmadı genç kız.

Aklından geçen binbir düşünce ile daha da huzursuzluğa boğuluyordu her geçen saniye.

En sonunda dayanamayıp Çağan'a sormak için kafasını tabağından kaldırdığında bu sefer de bildirim sesi yankılanınca bakışlarını aralarında kalan telefona çevirdi.

Helin:Bans verdiğin sozu unuttun mi aşkım

Ne sözü?

Helin kim?

Aşkım mı?

Aklında dönüp duran bu sorular sinirlerini bozarken biraz önceki huzursuzluğu kat be kat artmıştı.

''Aşkın batsın.''

Zihninden geçen kelimeler ansızın dudaklarından sessizce döküldüğünde kendisine dönen Çağan'dan tarafa asla bakmadı.

Berra düşüncelerine daha fazla ket vuramazken masada duran birkaç yudum kalmış kahvesini son bir yudumda bitirdi ve ayağa kalktı.

Hiçbir şey söylemeden masadaki tabağını ve bardağını da alıp bulaşık makinesine yönelerek kirlileri boş makineye yerleştirdi.

Yanına gelen Çağan'da elindekileri makineye yerleştirirken kapağı kapatmak için aynı anda yöneldiler ve ellerinin bu kısacık teması dakikalardır ilk defa gözlerinin kavuşmasına neden oldu.

''Bir sorun mu var?''

Biraz önce hafifçe gülümseyen kızdan geriye kalan çatılmış kaşlarını gördüğünde bir şeylerin ters gittiğini anlamıştı Çağan ama ne olduğunu çözememişti daha.

Elinin üzerine konan büyük elin altından elini yavaşça çekti ve derin bir nefes alarak binbir çeşit senaryo üreten zihnine artık dayanamadığı için hiç düşünmeden sorusunu yöneltti genç adama.

''Helin kim?''

Temaslarını kesen kızın her mimiğini dikkatle izlerken çatılan kaşları yüzünden hafifçe alnı kırışan genç kızdan gelen soruyu duyduğunda dudaklarının seğirmesi de aynı anda olmuştu.

Dayanamadı ve hala kendine tatlı ama sinirle bakan kızın tezgaha koyduğu küçük elini usulca avucunun arasına alıp küçük bir öpücük kondurdu.

Gevşeyen ince kaşlarını gördüğünde artık kendini daha fazla tutamamıştı ve iki yana gerilen dudaklarından küçük bir kahkaha fırlamıştı ansızın.

NEPENTHE | TextingWhere stories live. Discover now