#86

34.7K 1.8K 249
                                    

Piçliklere devam vol #86  ; evet arkadaşlar bugün maddelere gülmekten girdik bari aynı konudan devam edelim . Piyasada aşk tozu veya bir diğer adıyla mutluluk tozu olarak bilinen 75 kuruş ile 2 TL arasın değişen bir toz var ve kullanıldıktan yaklaşık beş dakika sonra etkisini gösteriyor ve kurban istemsizce gülmeye başlıyor ve bu gülme olayı on beş dakika kadar sürüyor.

Nasıl kullanılır ? : kurbanın içeceğine birazcık döküyorsunuz ve sonrası tamamen zamana kalıyor ..

Yazar Anı :  Sene 2012 idi herhalde ve dokuzuncu sınıfın son günleriydi yani okul baya boş ve hocalarla bile şakalaşıyoruz öyle bir haldeyiz okulca bizim bir matematikçi vardı aslında iyi adamdır da bazen piç damarı tutar ve öğrencilerine laf sokar ama öyle böyle değil yanı cidden iyi sokar ama bende buna iyi sokarım ( Burada Turkotaku neyi ima etmek istediğini kendi bile yanlış anladı ;D ) herneyse bu detayları başka bir anımda anlatırım. İşte herhalde aklınızda hoca hakkında birşeyler oluşmuştur . Bir gün ben bu hocayla laf dalaşı yaparken çok pis bir laf koydum resmen hocadan "ohhh " sesi cıktı sınıf desen zaten çıldırıyor .Bunun üzerine hoca sinirlendi ve göt olduğunu belli etmemek için tavrını bozmadan beni inadına kantine göndermeye başladı , şimdi bunun neresi kötü ? Diyeceksiniz ama sınıf dördünce katta kantinse birinci katta olunca ve hoca peşpeşe ona yakın kez gönderince cidden insana koyuyor. Herneyse herhalde 10.kez kantine indiğimde artık sinirim bozulmuştu ve benden Türk kahvesi ve petito istemişti. Bense içimden sana ne yapıcağımı biliyorum lan dedim ve okulun güvenliği Kazım abinin yanına gidip " Kazım abi ben bugün müdüriyet katında nöbetçiyim ve müdürün temiz suyu bitmiş bir koşu şu marketten beş litrelik iki şise su alıp geliyorum dedim ve hızla kapıdan çıkıp açık bir kırtasiye buldum ve Aşk tozu alıp okula geldim. Kazım abiye ise " hocanın sevdiğinden kalmamış" diyip içeri geçtim ve bir kahve alıp içine tozu döktüm ve sınıfa girdim. Matematikçi aklında bana yine laf attı "hayırdır yorulmuş gibisin" dedi. Bense yok hocam ya ne yorulması dedim bu halde bile sizi her türlü bilek güreşinde yenerim" dedim .Güldürme beni ama hayal gücünü taktir ettim dedi. Bense ozaman hadi gelin iddiaya girelim hocam eger siz kazanırsanız size bir daha asla laf etmem ve sınıftaki herkese birer kutu meyve suyu benden dedim. Ben kazanırsam öğlen yemekleri sınıfa sizden dedim. Kabul etti işte ama ilk önce beni yine yoracak ki kesin kazansın sen git bana bir su alda gel dedi kahvenin üzerine iyi gider dedi ve kantine yolladı. Suyu alıp geldiğimde çoktan kahvesini yudumlamıştı işte saate baktım bir kaç dk oyalandıktan sonra maça başladık ama hoca başta bilerek hareket ettirmiyordu kolunu Neyse sonunda sıkıldı ve tam benim kolu yere yatırıcakken bir anda gülmeye başladı . Bu sırada ise kolu iyice güçsüzleşti ve ben fırsattan yararlanıp oyunu çevirdim.

Yazar not : Beleş öğlen yemeği gibisi yok *-*

Dip not : Bazıları bu çocuk böyle biriyse niye bu malı okuldan atmıyorlar diye düşünüyordur sebebini söyliyim bizim okul anadolu lisesi demeye bin şahit isteyen ve tarihi cidden acayip olaylarla dolu olan bir okul öyle ki okul öğrencileri isyan filan çıkartırsa diye üç bir tarafı askerlerle çevrili kara parçasına çevrilmiştir . İnanmıyanlar için sağımızda askeri karakol , arkamızda ve solumuzda ise subay lojmanları vardır  250 metre önümüzde ise kaymakamlık binası ve özel polis güvenliği bkz :  İstanbul mehmetçik anadolu lisesi birde bu kadar avantajımın olmasının ikinci sebebi ise okulumu bir çok alanda temsil etmem ve okulun öğrenci alım puan ortalamasını yükseltmemdir :P

Yerin dibi not : Bu arada okulumun  bulunduğu semt ise anadolu yakasının Gazi mahallesi "Sarıgazi "  :D

Piçliğin El KitabıWhere stories live. Discover now