SEZON FİNALİ PART 1: Yalandan Perhiz

11 3 0
                                    


İyi mi okumalar?

Zannetmiyorum...

Zannetmiyorum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🪖

Her ne kadar düştüğünüzde size uzanan bir el olsa da o elin sizi bırakma ihtimalini de düşünmeliydiniz.

Çünkü karanlık o kadar boğucuydu ki siz göremediğiniz için sizi içine hapseder, kurtulmanız için uzanan her eli siyaha boyardı.

Karşısındaki kıza şaşkınlıkla bakıyordu Kurtuluş. Hayatında çok nadir şaşırırdı.

Şimdi ise dudakları aralanmış, kaşları ilk defa böyle bir an karşısında çatılmak yerine havalanmıştı.

"Aslıhan Akkurt..." diyerek yutkundu.

Aslıhan'ın hızla inip kalkan göğsü ve titreyen ellerini görmedi bile Kurtuluş. Ela gözlerine çöken korkuyu da göremedi. Tek gördüğü ela gözlere çöken tuhaf ağırlık ve üzerine doğrultulan silahtı.

"Sen miydin?" dedi sessizce Kurtuluş. Anlam veremedi Aslıhan. Bunca zaman biliyor muydu diye kendi içinde sorguladı.

Dudakları aralandı, kapandı. Konuşmadı. Tek yaptığı gözlerini dosyaya çevirmek, zangırdayan elini zapt etmekti.

"Sen Aslıhan Akkurt... Şu an ne halt yediğinin farkında mısın?!" diye gür bir sesle bir anda bağıran Kurtuluş telefonu sertçe fırlatarak Aslıhan'a atıldı.

Aslıhan gözlerini yumarak silahı Kurtuluş'a doğru iyice kaldırdı. "Gelme! Vururum, gelme!"

Kurtuluş dişlerini sıkarak alnına doğrultulmuş silaha baktı. Ellerini ensesine atarak öfkeyle odanın içinde cirit attı.

"Çok saçma. Aşırı saçma! Senin yaptığın bu aptallık, saçmalıktan başka bir şey değil!" diye bağıran Kurtuluş'la ela gözler açıldı. "Sen olamazsın." Kafasını iki yana sallayarak dosyayı eline aldı Kurtuluş.

Dosyayı kaldırarak Aslıhan'ın önüne fırlattı. Aslıhan postalları önüne düşen dosyaya bakarak yutkundu.

"Al! Al, bak Aslıhan! Ve bana bu yaptığın saçmalığın sadece bir şaka olduğunu ve alacağın cezanın ne olduğunu bildiğini söyle!"

Aslıhan'ın parmakları gibi yüreği de titredi. Silahını indirmeden yere çöktü yavaşça. Gözleri Kurtuluş'a bakmaya korkar olduğu halde bir saniye bile ondan çekmedi.

Dosyayı eline alarak geri çekildi. "Görmemen gerek. Anlamıyorsun..."

Lakin Kurtuluş görmesi gerekeni çoktan görmüştü.

Kurtuluş sabır dilenerek bağırdı. "Ne anlatıyorsun lan sen?! Delirdin mi kızım sen?! Önce gelmiş bana silah çekiyorsun!" Tam bu noktada alnında bir damar attı Kurtuluş'un. Dişlerini sıkarak, "Hem de bu üstündeki üniformayla..." dedi.

Tata's WayWhere stories live. Discover now