8.

774 43 8
                                    

Nur'dan...

Gözlerimi açtığımda hava hala aydınlıktı.Dışarıdan bir sürü ses geliyordu.Sanırım yangın ve hasarı umursamadan herkes eğlencesine kaldığı yerden devam edecekti.Ne rahat insanlardı yahu...

Yataktan kalkıp bir çırpıda hazırlandım.Tüm geceyi yatakta geçirme fikri oldukça cazip gelse de geçen geceden sonra bunu yapmaya cesaretim yoktu.Yalnız kalmak istemiyordum.Her ne kadar saçmalama uzmanları olsalar da ailemin ve eğlenen insanların yanında durmak kafamı biraz olsun dağıtacaktı.

Saçlarımı dağınık bir şekilde toplayıp dizleri yırtık kot pantolonumu üstüme geçirdim.Hafif bol olan beyaz t shirtümü de giydikten sonra aşağı yöneldim.

Tamda tahmin ettiğim gibi herkes eğlence hazırlıklarına başlamıştı.Annemi göz önünde göremeyince mutfakta olduğunu düşündüm.Mutfağa geldiğimde Nihan ve annem çay içip laflıyor bir yandan da gece için hazırladıklarının başında duruyorlardı.

Nihan'la uzun zamandır doğru dürüst oturup konuşamamıştım.Sanırım Batuhan'la olan yakınlığım onu rahatsız etmişti.Bana oldukça soğuk davranıyordu.Ona bakınca bedenim buz dağına toslamış gibi oluyordu.

-''Oy benim prensesim uyanmış.Nasıl oldun güzelim? ''Annem sonradan yanıma gelememişti ama burada bir çok işe koşturduğunu görebiliyordum.Zaten özel ilgi bekleyen bir halim yoktu.

-''İyiyim boncuk,çok daha iyiyim. Ee ne yapıyoruz bakalım? ''Derken fırının içine baktım ve bana da bir iş verin bakışı atarak anneme döndüm.

-''Senin bir şey yapmanı istemiyorum Nur kendini lütfen çok zorlama.Otur dinlenmene bak.Zaten yapılacak bir şeyde kalmadı Nihan her şeyi halletmeme yardımcı oldu.''

Bakışlarını Nihan'a çevirip minnet dolu şekilde gülümsedi.Nihan da aynı şekilde karşılık verdi.Bakışlarını hiç bana çevirmemişti.

-''Nasılsın senin için endişelendik.'' dedi bakışlarını bir kaç saniye bana çevirip sonra içtiği çay bardağıyla oynamaya başlarken Nihan.

Onu bu şekilde görmek içimi acıtıyordu.Sonuçta olmayan bir şeyi kendisi kafasında kurmuş ve buna bozulmuştu.Haklılık payı vardı aslında ona hiç açıklama yapmamıştım.Ama yaşadığım her şeyi gelip ona açıklamam gerekmiyordu değil mi?Ve bu kendime bile açıklayamadığım olaylardı.

-''İyiyim sorun yok gerçekten'' diyerek en sempatik gülümsememi yüzüme kondurdum.İkisine de bakıp gülümsedikten sonra dışarıya çıkıp oturmaya karar verdik eğlence başlamıştı.Dün yangınların havaya karıştığı yerden bu gün müzikler son sesle gökyüzüne yükseliyordu.

Nihan'a döndüğümde yüzünde karanlık bir hüzün vardı.Yine de mutlu gözükmeye çalışıyor gibiydi,onu böyle görmek istemiyordum.

-''İçecek bir şeyler almaya gidelim mi?''

-''Olur''.

İçeceklerin bulunduğu uzun beyaz örtülü masaya doğru yürümeye başladık.Tabii ki içecek bir şeyler işin bahanesiydi.Ancak bu şekilde konuşma fırsatı yaratabileceğimi düşünmüştüm.

Masaya geldiğimizde bir şey söylemeden meyve sularının bulunduğu alana yöneldi ben de her zamanki gibi kendime kola almaya koyuldum.

-''Neden üzgün olduğunu biliyorum.''diyerek bu kadar gürültü içinde,ikimizin içine dolan sessizliği bozdum.

-''Biliyor musun gerçekten? Bana pek öyle gelmedi.'' Yüzünde umursamaz ve zoraki gülen bir ifade vardı.Ve bu beni oldukça rahatsız etmişti.Birilerine kendimi açıklamak zaten yeterince sinir bozucuydu.Bir de açıklama yapmaya çalıştığım kişinin gıcık gıcık davranması...Her ne kadar çok sinirlensem de belli etmedim.

Bozkırın KrallarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin