♧ZincirBozan ♡ 4. Bölüm - Karanlıklar Lordu♧

202 24 2
                                    

Yatak odama girip kapıyı sertçe kapattıktan sonra odada bulunan koltuğa yığılırcasına oturdum. Ben Ecrin Karadağ denen kızı merak ederken onun küçük oyununun içine düşmüştüm. Açıkcası bu kadar güzel ve baş belası bir çocuk değildi beklediğim. Görünüş olarak ne kadar da annesine benziyordu. Onun gibi yüreğinin güzelliği dışına vurmuştu. Bir kızın annesine bu kadar benzemesi büyük haksızlıktı. Onun yüzünü gördükçe ona kötü davranamıyordum. Küçük zincirbozan resmen yürüyen bir tusunami gibiydi. Yalnız çözemediğim bir şey vardı bu kızda. Beni kendine çeken tehlikeli bir şey. Belki de bu sebeple hem kendime hem de ona örmeliydim. Deli bir öfke sarmıştı benliğimi ve hırsımı neyden çıkartmam gerektiğini bilmiyordum. Koskoca Resul Karadağ'a kafa tutması ise beni en şaşırtan tarafıydı. Nasıl bir hayatı vardı bu kızın ? Merakım otoriteme karşı gelircesine yapmamam gereken şeylere itiyordu beni. Ondan uzak durmalıydım. İçimde kopan bu fırtına gelecekte beni tehlikeye karşıyı uyarıyordu ama nedense onun etki alanına girdiğim anda darmaduman oluyordu bütün kararlarım. Ne zaman kontrolümü kaybetmiştim? İpin ucu nerede kaçmıştı hiç bir fikrim yoktu. Bu kızın bu kadar kolay kontrolümü kaybettirmesi yapacaklarım ile bire bir tersti.

Kararlı bir şekilde telefonu elime alıp aramam gereken kişiyi seçtim. Bir şeyler bulmam lâzımdı. Ondan uzak durmam için beni harekete geçirecek bir şeyler.

" Buyrun efendim ? "

" Ahmet bana Ecrin Karadağ ile ilgili her şeyi araştırıyorsun. Ne yapar , nerede yaşar , nerelere takılır , hatta sevdiği yemeğe kadar. " Bu sert sözler bütün işlerimde en büyük destekçim olan yardımcımın  bir kaç saniye duraklamasına sebep oldu. Bu tarz bilgileri her zaman isterdim ondan ama neden tereddüt ettiği ile alakalı bir fikrim yoktu.

" Efendim zaten Ecrin Hanım'la ilgili bir dosya var elinizde. " Bütün çalışanlarımın aptal olması tesadüf müydü , yoksa aptalları çeken bir manyetik güce mi sahiptim. Bunu bir türlü çözememiştim. Öfkeyle içime bir soluk çekip olanca gücümle telefona bağırdım.

" Sana ne olup olmadığını sormuyorum Ahmet. Yapman gerekeni söylüyorum... Elimizdeki dosya kızın doğum tarihi ve okullarıyla alakalı bilgilerden başka bir çöp barındırmıyor. Ne istediğimi umarım anlamıştır o kalın kafan ? "

Hırsla telefonu kapatıktan sonra yanıma fırlatırcasına bıraktım. Bütün gün sakin durup yeniden sinirlendirmeyi nasıl başarmıştı bu aptal herif beni. O anda bir gerçeği de kavramış oldum. Yaptığı onca adrenalin dolu olaya rağmen o küçük zincirbozanın yanında sakin kalmıştım. Bir şekilde kahkaha atmama bile sebep olmuştu benim. Tanrım ben , Pozatlı , kahkaha atmıştım. Hem de bunu yapan küçük bir kız çocuğuydu. Bütün yol boyunca nasılda sinirlendirmişti beni. Ne kadar bana hissettirmemeye çalışsa da benden ürktüğünü anlamıştım. Tıpkı annesi gibi korkularının üstüne gidiyordu o da. Ne yaşarsa yaşasın asla geri adım atmıyordu. Ya çok cesurdu ya da aptal cesareti vardı Ecrin Karadağ'da.

Gözüm istemsizce karımın fotoğrafına takıldığında bana bir şeyler anlatmak istiyordu sanki. Karanlık dünyamın tek ışığı karım. Şu lanet olası pisliğin içindeki tek temizliğim. Sonra yine karnına indi gözlerim... Hayata adım atmak için sabırsızlanan küçük bebeğim... Biricik oğlum... O fotoğrafa her baktığımda içimde küllenen ateş yeniden harlanıyordu. İntikam hırsım her geçen gün beni daha da içine çekiyordu. Doğmadan kaybettiğim, kokusunu bile içime çekemediğim küçük oğlum. Hayallerimin kırık parçası. İşte o zaman Resul Karadağ'a olan öfkem bütün bir evreni yakacak kadar çok oluyordu. Kazanılmadan kaybedilmiş bir hayatın fotoğrafıydı karşımda duran. O anda öfkeme engel olamayıp hırsla yerimden kalktım. Adımlarım beynimin komutlarına isyan edercesine tek bir noktaya kilitlenmişti. Şeytanın tohumunun odasına. Madem ki o benden hayatımı çalmıştı ben de tereddüt etmeyecektim. Bana yıllardır karanlığı yaşatan o pislikten aynı şekilde intikamımı alacaktım. Bunca yıl onu batırmak için yaptığım her adım ve her hazırlık artık sona ermişti. Intikam almak için bunca yıl beklemişken o kendiliğinden ayağıma kadar gelmişti.

ZİNCİRBOZANWhere stories live. Discover now