Bölüm-22

12.8K 389 70
                                    

***
Oğuz bana öyle içli içli bakınca içimden gelenleri söyledim.
"Bana öyle bakma ben sevmeyi bilmiyorum.Daha önce tabii ki etkilendiğim ufaktan hoşlandığım rüyalarıma giren erkekler oldu ama hiçbir zaman bir ilişkim olmadı.Abim ile Selim sayesinde yani yoksa tabii ki bir sürü teklif aldım" dedim sonlara doğru ukala ve alaylı bir şekilde gülüp.Oğuz yine aynı bakışlarla bakmaya devam edip ellerimi ellerine hapsedip

"Sonuç olarak bu elleri ilk ben tuttum" dedi biraz daha dibime girip

"İlk ben bu kadar yakın oldum sana" dedi elinin birini belime dolayıp bir anda kendine çekip dudağını dudağıma hafifçe sürtüp

"Bu çikolata gibi dudaklarını ilk ben öptüm" dedi ben kıpkırmızı suratla ona bakarken kafasını boyun girintime koyup kokumu içine çekti

"Buraya ilk ben koydum kafamı ilk ben çektim kokunu içime" dedi.Ben ne yapacağımı bilmez halde ellerim iki yanda dururken bir anda kolllarımı omuzlarına koyup ona sarıldım ben ilk defa bir erkeğe sarıldım.Burnumu saçlarının arasına koyup ben de onun kokusunu içime çektim.Çok güzel kokuyordu ama yine isimlendiremiyorum bu kokuyu.İkimiz de sessizce sımsıkı halde sarılmış duruyorduk.

"Ben de bilmiyordum sevmeyi seni göresiye kadar aşkı, hasreti, ne kadar sinirli olsan da karşında gördüğün ilk anda boğarcasına sarılmak istemenin ne demek olduğunu bilmiyordum" dedi

"Yani ben sen de ilkim öyle mi" dedim sesimdeki sevinci gizleme gereği görmeden.Ben onun her ağanın olduğu gibi gizliden gizliye sevdiği hasret duyduğu biri vardır diye düşünmüştüm hep.Oğuz kıkırdayıp kafasını kaldırmak isteyince burnumu iyice bastırdım saçlarının arasına bu onu daha çok güldürünce sinirlendim

"Of Oğuz bi rahat dur ya" dedim

"Tamam hanım ağam kızma hemen.Hani sen diyorsun ya ben sevmeyi bilmiyorum ben nasıl sende sevmeyi öğrendiysem sen de ben de öğreneceksin.Hoş zaten öğrenmeye başlamışsın bile bu arada nasıl ben senin ilkinsem de sen de benim her anlamda ilkimsin.Hadi sevin sevin istersen şu kızların yaptığı sevinme dansını yapabilirsin" deyip kahkahayı basınca iyice sinirlenip kafamı saçlarının arasından çekip omuzlarından hırsla ittim ama tabii ki de kurtulamadım aksine daha sıkı sarıldığı için bir anda çişimin geldiğini fark ettim.İşin kötüsü ben tuvaletimi hiç tutamam.

"Oğuz hadi gidelim lütfen bak Selim merak edip ne olduğuna bakmaya gelecek" dedimse de

"Immmh Miray lütfen biraz daha" dediğinde

"Oğuz lütfen dediğine mi şaşırayım yoksa bir mardin ağası olarak nikahsız bir şekilde bana bu kadar yakın olmanı mı ayıplayayım" dediğim de

"Bakıyorum da iyice alıştın buralara hanım ağam" dedi

"Oğuz bizi şimdi böyle görseler sonumuz ne olur illa ölüm mü başka çaresi yok mu bunun" dedim,

"Miray ben ağayım bize bir şey olmaz zaten düğün alışverişindeyiz ama bizim yerimize başkaları olsa sonları pek mutlu olmaz" dediğinde içime düşen şüpheyle Oğuz'un kollarında huzursuzca kıpırdandım.

"İki dakika rahat dur be kadın" diye isyan eden Oğuz'u duymazdan gelip

"Sen ağasın ya hani ölüm emri verdin mi ya da onayladın mı" dedim tedirginlikle.Kafasını kaldırıp gözlerimin içine baktı hafif kırgınlıkla

"Hiç isteyerek yapmadım babamın rahatsız olduğu bir dönemde beni takmadılar küçüktüm daha yeni ağalık vermişlerdi.O zamanlar öldürdüler gencecik çocukları ama ben istemedim Miray gerçekten" dedi korkulan Oğuz.Gözleri dolarak söyledikleri beni de duygusallaştırdı.Önce romantik dakikalar sonra bu kadar duygusallık bana fazla Oğuz dolu gözlerini benden hiç kaçırmadan bakmaya devam ederken kafasını yukarı kaldırıp biraz daha yaklaşmaya başlayınca öpeceğini anlayıp aklıma ilk gelen şeyi söyledim

Mardin'deki ÖğretmenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin