Bölüm-2

29.4K 787 21
                                    

Ağabeyimm ağladığımda tiksinmeden burnumu tişörtüne silen,saçlarımı ablamdan bile güzel şekilde topuz yapan adam yoktu.Ablamm en ufak şeye üzülen,geceleri korktuğunda sessizce gelip yatağıma girip sabah da hiç gelmemiş gibi kendi yatağına gidip yeni uyanmış süsü verip günaydın diyen insan yok artık.Annemm her zaman ne yaparsak yapalım arkamızda duran,her şeyiyle harika kadın yoktu artık.Babamm küçüklüğümden beri öğretmen olmamı isteyen adam okul birincisi olduğumda ilk onu aramıştım "beni çok gururlandırdınız küçük öğretmen hanım" diyen adam yoktu artık.Ahh canım ailem ben bugün o kürsüye çıkıp konuşmamı gözlerinizin içine baka baka yapacaktım.Gururlarınızı okşayacaktım.Kim bilir belki egonuz da tavan yapardı.

Ben yine bu düşüncelere dalıp gitmişken daha çok hıçkırıyordum.Selim de bana daha sıkı sarılıyor bir şeyler söylüyordu ama ben onu hiç duymuyordum.Ailem gitmişti benim yüzümden neden o kadar ısrar ettim ki sanki bok mu vardı?Onları son kez görmek istediğim öpmek,koklamak,sarılmak,özür dilemek için.Selime baktım bir eliyle saçlarımı okşuyor bir eliyle gözlerindeki yaşları siliyordu.Daha sıkı sardım onu belki ağabeyimin kokusu vardır diye ama yoktu işte bildiğin deterjan kokuyor,parfümde değil.O da bana sıkıca sarıldı ağabeyim sayılırdı aslında.Selim benim fındığımdı.Evet fındığım-fıstığım muhabbeti vardı aramızda canım kuzenim,annesinin bana emaneti.Selim'in annesiyle babası yani amcamla yengem trafik kazasında hayatlarını kaybetmişlerdi biz daha yedi yaşındayken.O da benim gibiydi yorgun,çaresiz,bitkin.Selim annesi ve babası öldükten sonra bizimle beraber büyüdü,ailemizin ferdi oldu.Annem annesi,babam babası,ablam ablası,ağabeyim kankası can yoldaşıydı onun,bende bazen ablası bazen küçük kız kardeşi ama ben ondan 1 hafta büyüğüm.Ona baktığımda bana bakıyordu.Hiçbir şey demeden kalktım yanından.Artık bana yemek,içmek,konuşmak haram.Ben ailesinin katili iğrenç bir kızım.

Morg yazısını görünceye kadar dolandım durdum.Sonunda buldum kapının önünde Selimi görünce şaşırdım desem yalan olur biz iyi tanıyoruz birbirimizi.Yine hiç konuşmadan içeri girdim oradalardı sadece yatıyorlardı ruhsuz bir şekilde.Hemen gidip önce babama sonra anneme ablama ağabeyime sarıldım,öptüm, 'sizin katiliniz benim,benim yüzümden buradasınız.Siz artık benim yüzümden yoksunuz,hepsi benim beleşçiliğimden oldu affedin ne olur ben kendimi affedemiyorum' dedim tek tek kulaklarına fısıltıyla.Arkamı döndüğümde Selim yere çökmüş ağlıyordu.

Amcamla yengem öldüğünde nasıl hale gelmişse yine öyleydi.Yanına gidip sıkıca sarıldım ona o da hemen sardı kollarını bana,ağladı ağladım ağladık.En son görevli gelip bizi çıkarmaya çalışınca Selim birden kollarını çekip ayrıldı benden.Acıyan gözlerimi zorlanarak açtığım sırada Selim'in görevliye yumruk atacağı pozisyonda olduğunu görünce kolunu tuttum.Selim kolunu indirdi hemen o da yaptığının ancak farkına varmış gibiydi.Yüzüme baktı gözünün ucuyla yüzümü ellerinin arasına alarak

"Artık sende bana emanetsin biz artık birbirimize emanetiz sevgili ablacım." dedi.Bende onun gibi yüzünü ellerimin arasına

"Yaşayan ölü bir emanete sahipsin sevgili ağabeycim" dedim sıkıca sarıldı bana.

"Yok öyle bir şey bak ailemizin önünde söz ver,hayatına kaldığın yerden aynı şekilde devam edeceksin." dedi

Hiçbir şey demedim çünkü tutamayacağım sözler vermekten nefret ederim.Son kez katili olduğum aileme baktım sonrada Selim'e ve bir şey demeden çıktım oradan.Yukarı çıktığımda herkesler gelmişti.Tek tek başsağlığı dilediler.Sarılanlar,öpenler tabi ben sadece put gibi duruyordum hiçbir karşılık vermeden.En sonunda Selim gelip beni dışarı çıkardı.Rahat,uzun bir nefes aldım ama aklıma ailem,onların nefes almadığı gelince aldığım nefesi tuttum.Kıpkırmızı olmuş hatta mora doğru gidiyordum gözlerim yaşarıyordu,kafamda bir şeyler uğulduyordu,vücudum karıncalanıyordu ama nefesimi bırakmadım.Küçükken nefes tutma yarışı yaptığımızdan alışkındım aslında ama rekorum seksen saniye idi.Selim'e arkam dönük olduğu için benim yüzümü göremiyordu.Benimse ellerim yumruk,gözlerimden yaşlar akıyordu,yüzümün ne halde olduğunu hiç bilmezken birden gözlerim karardı soğuk betona düştüm.Bir yandan şükürler olsun aileme kavuşacağım diye sevinirken bir yandan da yüzlerine nasıl bakacağım diye düşünüyordum.Kulağıma gelen son seslerde yavaşça uzaklaşırken..

Mardin'deki ÖğretmenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin