Bölüm-23

7.5K 302 8
                                    

##Miray##

Hayatımızın değerini bilmiyoruz gerçekten.Belki klişe bir söz ama gerçekten de elimizde olanların bizim için ne kadar önemli olduğunu hep kaybettikten sonra anlıyoruz.Üniversitedeyken doğu bölgelerde şark görevimizin olduğunu hepimiz biliyorduk.Ama buradaki eğitim hayatının bizimkinden bu kadar farklı olduğundan hepimiz bi haberdik.Eğitim şartlarının bizden bu kadar farklı olabileceğini hiç düşünmemiştik.Biz üniversite de bile "Sobamız yanmayınca ne yapıyoruuz anamızı cep telefonundan arıyoruuz" diyerek dalga geçen insanlardık.Bir de burada çok istediği halde okuyamayan daha doğrusu okumasına izin verilmeyen kız çocukları var.Bu durumun maddiyat ile alakası yok bu tamamen geri kafalılık.Buradakiler kahvede otururken

"Ben kızımı okutmam kız kısmı okur muymuş evde oturur koca bekler" demesini çok iyi bilir.Hastanelere gidince de

"Benim kızıma,karıma erkek doktor bakamaz" demesini de iyi bilir.Bunu demesini biliyorsan okutacaksın kızını arkadaşım.Bugün okula tekrar başladım ve ilk günden bu bölgeyle ilgili bu kadar şey ağır geldi,kaldıramıyorum.Bugün nöbetçi öğretmen olduğum için acaip bir yorgunluk var üzerimde bir ara bacaklarımın bedenimden kopmuş olabileceğini bile düşündüm.Gözlerimi kapatıp oturduğum divana iyice gömüldüm.O da sanki anne kucağıymış gibi iyice sarıp sarmaladı beni.Hayata hep olumlu yönüyle bakmaya çalışanlardanım mesela şuan benim yerimde başka biri olsa berdel zoruyla töre saçmalığıyla evlendirildim diye ahlanıp vahlanabilirdi.Şimdi Selim ile Havin mutlu,kimse ölmedi,şartlarımda yerine geleceği için sıkıntı yok bence.Hem en çok istediğim şeylerden biri de evde yardımcı olmasıydı.Sultan abla var burada da her bir şeyi yapıyor oh mis.Kapalı gözlerimin hafif aralanmasına neden olan şey birinin bana olan bakışlarını hissetmemdi.Gözlerimi açınca yanıma yaklaşan Oğuz'u gördüm.Oturduğum yerde hafifçe toparlandım .Tamamen toparlanacak halim yok ya zaten tüm gün yorulmuşum 'evimin beyi' geldi deyip buradaki tüm kadınların yaptığı gibi el göğüs mü duracağım hah çok bekler.Oğuz'a içimdeki düşünceleri belli etmeden gülümsedim.

"Çok mu yoruldun bugün" dedi Oğuz yanıma oturarak.

"Tahmin edemeyeceğin kadar çok" dedim güldü

"Uyusaydın biraz kendine gelirdin" dedi ilgili bir ses tonuyla ama ben böyle alışkın değilim ki.Selim ve abimin dışında bir erkeğin bana böyle davranmasına.Konuyu değiştirmenin en iyisi olacağını düşündüm

"Bugün okulda kızların sayısını tam alamadım ama çok azlar Oğuz bunu en kısa zamanda halledeceksin değil mi?" dedim Oğuz'dan ses gelmeyince ona baktığımda gözleri yerde düşünüyordu öyle.

"Neden cevap vermiyorsun acaba Oğuz?" deyince gözlerime baktı tuhaf tuhaf

"Sadece bu mu günün nasıl geçti ya da yoruldun mu diye sormayacak mısın?" deyince kalakaldım hiç düşünmemiştim ona böyle sorular sormayı.Ben zaten her zaman düşüncesiz bir insandım ama Oğuz neden bunu bu kadar dert etti anlamadım.Ona diyecek bir cevabım olmadığı için kafamı çevirdim.Bir süre sessizce durduktan sonra somurtkan yüzlü Oğuz konuştu

"Hemen bir şeyler yapamam ama kızların okula gitmesini sağlayacağım ağayım sonuçta ben" dedi sanki kendisini de çocuk kandırırmış gibi söylediği cümleye pek inancı yok gibiydi.

"Ee sen ne yaptın nasıl geçti günün?" dedim çünküm az önce ona halini hatrını sormadığım için bozuldu.Bana dönüp gülümsedi

"İyiydi hatunum sen sordun ya kötü olan bi şey varsa o da güzelleşti" dedi bu adam beni seviyordu.Hem de gerçekten seviyordu ben onu seviyor muyum bundan pek emin olamıyorum işte.Ama ona değer veriyorum yanımda olmasını seviyorum ama olmasa da olur gibi sankim.Ama hep yanımda olsun gitmesin de istiyorum.Sanırım ben ne istediğimi bilmiyorum şuan.Hiçbir şey demeden içimden o an geçen tek şeyi yapıp Oğuz'a yanaşıp beline sıkıca sarılıp değişik olan tanımlayamadığım o mistik muhteşem kokusunu çektim içime.Oğuz yaptığıma şaşırsa da hemen karşılık verdi sarılmama.Biz öylece sarılmış dururken Selim gelip diğer yanıma oturunca Oğuz'dan ayrıldım.

Mardin'deki ÖğretmenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin