Bölüm-31

5.3K 164 6
                                    

"Temizlenebilirsiniz Miray Hanım" doktorun verdiği mendile elimi uzattığım anda Oğuz benden önce davranıp göbeğimi silmeye başlamıştı bile.

"Korkuyorum" Oğuz'dan duyduğum fısıltıyla kolundan destek alıp oturur hale geldim.Kollarımı boynuna dolayarak kokusunu içime çektim.

"Korkma sen gerçekten çok iyi bir baba olacaksın.Bizi hep koruyacaksın sen korkarsan ben ne yapayım olum" Oğuz kollarımı boynundan çekip gözlerimin içine baktı hafif bir sinir kırıntılarını fark etmemle kaşlarımı çattığımı sonradan anladım

"Bana bak kızım sen benimsin tamam mı benimle öyle oğlumlu falan konuşma ağzını öperim.Hem sen artık benim bebeğimin annesisin eğer bir daha öyle konuşursa miniğimle seni dışlarız." Oğuz'a çatık kaşlarımla bakmaya devam ettim sadece.Evet bizim bir miniğimiz olacak henüz bir aylık ufacık ama bizim.Doktor hanım odaya geri gelip masasına yerleştiğinde bizde karşısındaki yerlerimizi almıştık.

"Bundan sonra dikkatli beslenmek gerek yoncam,hareketlerine de dikkat etmen gerek" Oğuz doktordan çıkar çıkmaz başlamıştı

"Gören duyan da beni hoplak zıplak bir şey zannedecek Oğuz ya.Haftanın sadece üç günü okula gidiyorum zaten" arabanın kapısını açıp beni koltuğa oturturken

"Yani Selimciğine öyle hızlı, sımsıkı, tek parça olurmuşcasına sarılmayacaksın bebeğim rahatsız olur tekme falan atar senin canın yanar"

"Oha ama yani bir insan bu kadar düşünülür demi ama.Düşünceli ağam benim" kinayeyle söylediğim şeye karşılık Oğuz kafasını kaşıyarak kapımı kapatıp şoför koltuğuna geçip arabayı harekete geçirdi.

"Çok bi saygı değer aşiretiniz çok sevinecek değil mi"

"Yapma Miray ben de istemiyorum böyle olsun ama işte velkamtu Mardin" Oğuz'u da anlamam gerek sonuçta o da bir şeyler için uğraşıyor her ne kadar pek beceremediği ortada olsa da.

"Sıkıntı tinne" geçen gün Hakan'dan duyduğum cümle tam da bu konuşmaya cuk oturmuştu.Oğuz dediğimle kahkaha atınca gözümün önünde birden beliren cüsseli adamla ağzımdan çıkan çığlığa engel olamadım.Oğuz arabayı hemen durdurup bana döndüğünde

"Ne oldu lan çocuk harekete mi geçti vurdu mu lan sana o bi doğsun bak nasıl döveceğim ben onu.Pis çocuk şimdiden şımarık Miray sakin ol tamam geçti sadece dokuz ay sabretmek zorundasın" Oğuz'un saçmalamasına daha da sinirimi bozarken içimden ona kadar saydım

"Saçmalama be adam Melek ne oldu ona nasıl unuturum ben ya" Oğuz gözlerini kapatıp biraz bekledikten sonra

"Tamam sakin ol o adamın Melekle ilgisi ne ya da derdi Doğuşla mı bilmiyorum.Bu konuyla ilgili bildiğim sadece Doğuş'un Meleği de alıp birkaç günlüğüne tatile gittiği." Oğuz dedikleriyle kafamdaki soru işaretlerini gidermese de kafamı sallayıp önüme döndüm.Oğuz da arabayı hareket ettirirken ikimizde sessizdik.

Sonunda konağa ulaştığımızda arabadan inip Oğuz'u bekledim Oğuz da hemen yanıma geldiğinde onun kollarının altında içeri girdik.Yukarıdan gelen seslerle konuşmadan ikimizde oraya yöneldik.Oğuz biran da eğilip beni kucağına aldığında bakakaldım

"Ne yapıyorsun ya sen indir çabuk beni"

"Bi sus be kızım be ne çene var sende miniğimin kafasını şişiriyorsun" dediklerine kulak asmayıp saçını olanca gücümle çektim.

"Cani hatunum benim" pis sırıtışıyla yüzüme bakan Oğuz'a gözlerimi devirip karşımızda bize şaşkınlıkla bakan insanlardan bakışlarımı kaçırdım.Evet Oğuz deli dolu falan ama ilk defa büyüklerinin yanında böyle bir pozisyonda gayet normalmiş gibi davranıyor.

Mardin'deki ÖğretmenWhere stories live. Discover now