EVDE KALMIŞ (BİTTİ)

-3-

Bu neydi şimdi mesajı attıktan sonra engellemiş birde beni gerizekalı ya.Ben zaten özgüvenliyimdir.Yani kendimi öyle sanıyorum,özgüvenlimiyimki,özgüvenliyim tabi canım yoksa değilmiyim .Off beynim soğuk bardağa nasıl sıcak çay koyunca çatlıyorsa bardak öyle çatlamıştı.Düşünmeye bile üşenen bir insanım aferin bana.Neyse yatıp yarınkı tatilimin keyfini çıkarmak için yatıp zıbarıyım bari.Sabah gözlerimi açtığımda  kolumdaki saate baktığımda 11 olduğunu gördüm.'11 mi ne uyumuşum be' diyerek saçımı kaşıyarak elimi yüzü yıkamak için lavaboya gittim.Aynaya baktığımda çığlık atmam bir oldu.Birisi geçen sene 3,99 avondan aldığım rujla yüzüme denklemler yazıp işlemler yapmış."Derya" diye avazım çıktığı kadar bağırdım.

Elinde test kitabı,saçı at kuyruğu her zamanki gıcıklığıyla karşımda dikiliyordu.

"Ne var IQ seviyesi hala 3 basamaklı olmayan,koltuktaki kumandayı almaya üşenip 1 saat boyunca küçük gelini izleyen,akrabalık bağı olduğumuzu sanmıyorum ama yinede söyliyim ablacım"

"Sadece iki kelime soyliyeceğim bu ne"

"Mantıksal olarak sadece iki kelime söyliyeceğim de dediğin için toplamda 6 kelime söylemiş oluyorsun.Ama açıklamaya gelicek olursak kalemim kırıldı yanımda kalemtraşımda yoktu onun için vitrininde bulunan ruju alıp işlemleri orda yaptım başka birşey demiceksen salona gidip kitap okumama devam edicem"

"Elindeki kitap değil ki test kitabı"

"Konu anlatımlı,konu anlatımlarını okuyorum"

Derya'yı takmayıp yüzümü yıkadım.Babam işe gitmişti annemde salonda oturmuş müge anlısını izliyordu.Bende mutfağa gidip kendime melemen yapıp yemeğe başladım.Annem salondan söylenmeye başladı;

"Kızım bugün kuzenin geliyo ona bakıcaksın"

"(Ekmeği melemene bandıp ağzıma attım) bon çocuk falon bokomam"

Derya "Anne bırak çocuğa ben bakıyım.Küçük kuzenimin akşama bir kolu kırık ağzı yüzü yara bere içinde dayımgile teslim etmek istemiyorsan tabi"

Derya'ya kızıp salona sanki silahlı biri bir insana ateş edicekte bende o insanın önüne atlarmış gibi atlayarak

"Hayır ben bakarım.Derya'yı bırak beni al"

Annem yüzünde bir memnuniyetle "Hay hay"

Aman tanrım ben ne yapmıştım böyle.Ben çoçuk falan bakamamki telefonumda bile pou oyununda açlıktan pou'yu öldüren insanım ben.Sakın neden diye sormayın evet telefonun tuş kilidini açıp yemek vermeye üşendim.Yarım saat kadar sonra zil çaldı.Kapıyı açtım.Kapıda beklediğim gibi dayım,yengem,ve 7 yaşındaki 'hahaha seni öldürücem bakışları atan kuzenim duruyordu' ah dayıcım yengecim fasa füso öpüşme sahnesini bitirince annemle derya dayımgille birlikte gittiler.Kuzenim yigit kapının önünde dikilip bana bakıyordu.Çömeldim yanına;

"Yiğit görüşemiyorduk ne zamandır dimi " diyerek gülümsedim

Bana dil çıkartarak "seni sevmiyorum bana yemek hazırla açım"

Hadi ama ya bir tane de çocuk sevsin beni ya Fatoş'un suçu ne diye dizi yapıcam o olucak artık.Mutfağa gittim buzdolabındaki çorbayı ısıttım.Salona götürdüm.Yiğit bey televizyondan açmış cartoon networku i adventure time izliyodu.Önüne koydum bana ters ters bakıp "ben hamburger istiyorum" hadi ama yapma.Nerden buluyum hamburgeri şimdi tarhana çorbasının neresini beğenmiyosa yüzüme sahte bir gülümse takınıp alttan alttan 'ye şunu yoksa seni keserim' gibi bakarak

"Şimdi bunu ye sonra hamburgerde yeriz olur mu ?"

"Şimdi acilen bana hamburger getirmessen.Akşam halama bana bakmıyıp aç bıraktığını söylerim"

"Senin Derya ile bi akrabalığın mı var ablacım"

"Derya ablama birşey söyleme ben onu çok seviyorum"

Oflayarak yerimden kalktım.Şimdi yatarak magazin kanalı izliyip abur cubur partisi yapabilirdim.Ama ne yapıyorum çocuk bakmak.Hazırlanıp yiğitide hazıradım.Hamburgerciye götürmek için evden çıktım.En yakın hamburgerciye gittim.Yiğit mekana dıştan bir baktı

"ben burayı beğenmedim hiç hijyenik gözükmüyo"

"(Başını okşuyarak) yavrum sen daha 7 yaşındasın hijyeni nerden biliyon senin sümüğünün akarak top oynaman lazım"

Bunu söyleyince sadece dik dik bakmakla yetindi.Oflayarak başka bir hamburgerciye götürmek için topuklarımı yağladım.1 km kadar yürüdükten sonra 4.gösterdiğim hamburgerciye diğerlerinden farklı bir kelime olarak 'idare eder' demesiyle oraya girdik.Garson sipariş almak için yanımıza geldi.Hemen menüyü elime alarak "bir king boy king chicken bi de kırmızı boy aynısından"

"Banane ya benimki niye kırmızı boy bende büyük istiyom"

"Hepsini nasıl yiyiceksin"

"Sana çekmişim yerim ben"

Onun dediği gibi siparişi verdim.Dediği gibi hepsini hüpletmişti.Senin içinde ne çalışıyo öyle zalimin oğlu göremediğim bir miden daha mı var.Yemeği bitirince eve gitmek için yola koyalduk.Evin yakınlarında bir park vardı.Oranın yanından geçerken eliyle parkı işaret edip

"Ben parka gitmek istiyorum"

"Ben yoruldum artık eve gidelim.Hadi nolur özgür bırak artık beni"

Yiğit saatini bakıp "3 saatin kaldı ondan sonra özgürsün"

Yüzümü asıp parka doğru yürüdük.Yiğite ne halin varsa gör diyip banka geçtim.Telimle mal mal internette geziniyordum.Yiğit sinirli bir şekilde yanıma geldi.

"Fatoş abla şunlara birşey söyle beni oyundan attılar"

Yiğit öyle diyince karşıya baktım 5 tane çocuk vardı.İçlerinden bir tanesinin elinde top vardı.Diger elinide beline atmış diğerlerine birşey söylüyordu.

"Kim attı"

"İşte elinde top olan çocuk"

Yiğit'i yanıma alıp çoçukların yanına gittim.Elime belime koyup çocuğun karşısına geçtim;

"Yiğit'i niye oyundan attın bakim"

"Sürekli mızmızlanıyo yok top çok kirmiş.Topu cifle yıkıyın gelin.Onu kimse vurmucakmış sütten olucakmış.Ebede olmucakmış.Hemde sürekli hile yapıyo"

"Ee ne olur yıkasanız sizde eline mi yapışır"

"Almıcam işte top benim değil mi hem sen çok çirkinsin miğdemi bulandırıyorsun  "

"Aa terbiyesizin dediğine bak seninde boyun kısa ben çirkinsem"

"Senin burnun büyük"

"Seninde kulakların küçük"

Çoçuk hafiften ağlamaklı olmuştu.En sonunda bağırarak ağlamaya başladı.

"Seni abime söylicem"

"Söyle söyle abinede hesap sorucam o da gelsin"

Çocuk koşarak gitmişti.Bende salıncaklara doğru yürüyüp salıncağa oturdum.Yiğit'de yanımda duruyordu.Bir süre sonra arkama geçip beni sallamaya başladı.

"(Gülerek) sallama yeter yeter"

"Korkuyomusun"

Cevap vermedim.Ama çok hoşuma gitmişti.Kaç yıl olmuştu binmeyeli acaba keşke hiç büyümeseydim hep küçük kalıp salıncaklarda sallansaydım.Tek derdim Yiğit gibi oyuna alınmamak olsaydı.Karşıma bakınca çocuk yanında abisiyle geliyordu.Biraz daha yakınlaşınca yüzleri netleşmisti "Levent"