-4-

3.5K 223 29
                                    

Levent'i görünce modum birden eski Türk filmlerinde kocasını yatakta başkasıyla yakalayan kız olarak değişmişti.O derece şaşırmış,üzgün.Hafifce kekeliyerek "aa şey" o benim aksime çok sakin bir şekilde " sen hastanedeki hemşiresin" bir süre daha yüzüme bakıp "çocukmusun sen ya çocukla kavga edip ağlatmışsın" salıncaktan kalkıp ona doğru birkaç adım attım büyük bir utanç duyarak kafamı hafifce kaldırıp "şey ama önce o başlattı.Yiğit'i oyundan atmış.O atınca ben şey yaptim" kafasına sen gerçek olamassın gibi sağa sola sallayıp iğreniyomuş gibi bana bakarak "şaka gibisin cidden hadi gidelim arda"

Arkalarından bağırarak "Ya özürdilerim cidden" evet bravo süpersin fatoş, daha kaç kere daha kendini rezil edebilirsin anlamıyorum yani çaykurspor fenerbahçeyle maç yapsa bu kadar beşikten gol yiyip rezil olmaz be.Yiğit'te bana üzülmüş olmalıki yanıma gelip "üzülme fatoş abla ya bak şimdi dikkatli izle naptım ben o çocuğa" dikkatli arkalarından baktım çocuk bir süre sonra deli gibi kaşınmaya başladı.Evet yanlış okumadınız zeki kuzenim nasıl yaptıysa çocuğa kaşıntı tozu dökmüş.Apartmanın önüne geldiğimizde birileri bizim üst katımıza taşındığını gördüm.Huysuz ev sahibi sonunda birine kakalamış demekki evini en son kiracıları sadece bir sene dayanabilmişti adama.Adam tam bi psikopat en son kiracıları 'ya mutfakta kek çırptığım mikserimin sesini duyup ses yapıyosunuz diye şikayete gelirmi bi insan ya' diye söylenerek gidiyordu.Bizede kutuplarda eriyen buzullar hakkında ne düşünüyosunuz diye tartışmaya gelmişti misafirliğe ama hadi hayırlısı.

Eve gidip kuzenimi dayımgille uğurladıktan sonra rahat bir nefes almak için odama gittim."Sonunda özgürlük" diyerek yatağıma zıpladım sonra tabi zıplamanın etkisiyle yere kafamı çarpmıs olabilirim orası ayrı mesele tabi."Son kalan bir kaç tane beyin hücrem vardı oda şimdi gitti" diye söylenerek yatağa uzandım.Telefondan face girdim bir tane daha mesajım gelmişti.'Sadece iki kelime 13 harf seni seviyorum demek insana çok basit geliyo dimi söylemesi ama içimde yaşadığım duygularda o kadar kolay söylenip geçebilse keşke' hadi! bi başımıza gizli face sapığımız eksikti oda oldu.La bu çocuk neyin fantezisini yaşıyo mesajı atıp engelliyo.Matrıx mi çekiyoruz burda.Bilgisayardan başımı kaldırıp odama şöyle bi göz attım gizli kamera olacağı şüphesiyle.Sonra biraz bu mesajı atan kişinin kim olduğu hakkında düşünmeye başladım.

Acaba organ mafyasımı ya da fba ekibide olabilir.Ya da matrıx teki adam benide keşfetti ve gizli ajan yapmayı planlıyo.

Bu mantıklı düşüncelerimin arasında uyuyakalmış olucamki annemin mehter marşı andıran sesiyle uyandım."Anne uyandım tamam tamam seferede çıkcam şimdi bizans askerlerinide yenicem şimdi ama 5 dk daha uyuyım nolur" annem ayağımdan sürükleyip beni yataktan indirince uyanmak zorunda kaldım.Elimi yüzümü yıkayıp saçlarımı dağınık topuz yapıp kahvaltıya indim."Günaydın sayın durdan sakinleri ve onun çok değerli kızları ben"
Annem elinde çaydanlıklarla "çok konuşmada çabuk ye geç kalıcaksın"

Ekmeği bölüp içine domatesleri doldurdum "tamam tamam kaçtım ben " hastaneye varınca üstümü giyinmek için giyinme odasına girince sertap önüme atlayıp "Fatoş Allah rızası beni kurtar Zehra beni öldürecek" Zehra giyinme odasındaki lavabodan çıkıp hüseyin bot gibi koşup Sertap'ın üzerine atlayarak "Sertap öldün sen ne demek benim doğa dostu rujumu alıp lavabonun duvarına tema vakfının ablemini çizip hepsini bitirirsin"

"Ya ama doğa dostuymuş ya ordan şey yaptım ben,acı bana, kıyma bana, ben yaptım sen yapma, sana jest yapmaya çalışmıştım ben "

Onlara doğru sert bir bakış atıp "beyninizin bütün nöronları hidrolize edilirde atp siz kalırsınız inşallah" diyip masa başımdaki işime geçmiştim.Yav bu ne kadar sıkıcı bir işti böyle ordan baş hemşire yani Hande yanımda geçip fatoş 206 nolu odadaki hastaya serum takılacak "Fotoş 206 nolo hostoyo sorom tokolocok" arkasına dönüp birşey mi dedin der gibi baktı ben hemen ayağa kalkınca "odaya gidiyorum" dedim.Oda " bende öyle tahmin etmiştim" dedi.Gıcık kapıyorum şu kıza ya kendini beğenmiş ne olacak.206 numaralı ve Hande'nin sırf gıcıklık olsun diye baktırdığı bizim kat haricindeki diğer hastanenin bütün katlarınıda baktıktan sonra akşam saati olmuştu.Masa başındaki sandalyeye bodoslama oturup "ölüyorum lan öldürücem bu kızı onun bana bugün yaptığı eziyeti itilaf devletleri 1.dünya savaşından sonra osmanlıya yapmadı be" diye bağırdım.Zehra hazırlanmış montu üstünde "aman takma şimdilik geçici başhemşire olduya onun havasını atıyo bende o kadar yavşasam doktorlara benide yaparlardı tabi neyse nasıl olsa şurda 1 ay olucak"

"Bide bu yorgunlukla nöbet, dönerin yanında ayran içememiş gibiyim şuan o derece yalnız çaresiz"

Zehray'la sertap beni bırakıp gidince mal gibi ortada kalmıştım.Hastane benim gibi nöbet tutan kişilerden başka kimse kalmamıştı.İdam edilmek için yukarı doğru samanyolu müziği eşliğinde kaderime razı olmak üzere merdiven çıkmaya başladım

Levent
Müziğin sesini biraz daha açıp keyifle hastaneye geliyordum.Türkiyede düzenlenen tıp konferansında başarı plaketi almıştım.Şimdiden odamda nereye koyacağımı planlıyodum.Hastaneye varınca büyük bir keyifle hızlı adımlarla odama doğru yürümeye başladım.Odaya varınca dolabın raflarından birini koydum ve masada duran evraklar gözüme takıldı.Düzenlenmesi lazımdı,nöbetçi hemşireyi arayıp gelmesini söyledim.

Fatoş
Masadaki telefonun çalmasıyla jet hızıyla telefona uzandım "Aa evet tabiki bayılırım evrak düzenlemeye,ya saçmalamayın ben bu işi hobi olarak yapıyorum canım sıkılınca karıştırır karıştır düzenlerim ben alo alo..."
Hat gitti heralde yüzüme kapatmış olamaz dimi kapatmış mıdır oysaki çok da güzel konuşuyordum.Dediği kata çıktım odada Leventi görünce biraz şasırmadım deil dünkü olan olaylardan dolayı utancımdan yüzüne bakamamıştım.Arkası dönüktü elimle geldiğime dair hafifce öksürdüm,öksürünce bana doğru döndü.Gayet sakin bir şekilde elinde evrakları tutup "aa senin nöbetçi olduğunu bilseydim hiç çağırmazdım.Herşeyi eline yüzüne bulaştırdığın gibi bu işide bulaştırmassın inşallah"

Tamam ona karşı mahcupdum ama bu son dediği kanıma baya bi dokunmuştu "tamam size karşı mahcubum ama benle daha düzgün biçimde konuşabilirsiniz sürekli aşalıyorsunuz.Siz kendinizi ne sanıyorsunuz ya sanki küçük dağları siz yarattınız"

Elindeki evrakları masanın üzerine koyup bana doğru bi adım attı.O adım atınca arkamdaki dolaba doğru geri bi adım attım "asıl sen kendini ne sanıyorsun karşında mevki olarak daha yüksek bir insan duruyor benle böyle konuşamassın"

"Kabalaşmak istemiyorum ama sizinle nasıl konuşacağıma siz karar veremessiniz mevki olarak yüksek olabilirsiniz ama bu bana istediğiniz gibi davranacağınız anlamına gelmiyor."

Sinirlenmişe benziyordu elini yumruk kıvamına getirip sıktı.Galiba panik atağı vardı.Ben korkup arkama doğru birkaça adım daha atıyordum.Endişeli bir biçimde bana doğru bakıp "dikkat et arkana" dedi.Ne olduğunu anlamadan arkama doğru dönerken dirseğim dolabtaki raftan plaketi düşürdü.Elimi ağzıma götürüp milyonlarca kez özürdilemeye başladım.Dizlerinin üzerine çöktü iki parça ayrılmış plaketi eline aldı ve bana şaskın bir ifadeyle baktı.Bende onun gibi dizlerimin üzerine çöküp "bunu düzeltebiliriz bak bunlar takmalı çıkartmalı ben şimdi bunu geri takarım"

Sinirli bir şekilde bana doğru bakıp bağırarak " bir işide doğru düzgün yapamazmısın be dün kardeşimi ağlatıyosun bugün plaketimi kırıyorsun defol " olayın şokunu atlatamayıp kendini intihar eden bihteri gören behlül misali levente bakakaldım bi an bana doğru tekrar aslan gibi kükreyerek "hala ne duruyorsun defol dedim" hemen kalkıp kapıya doğru yürümeye başladım arkadan bana doğru bu sefer sakin bir ses tonuyla "artık bu hastane senin için cehennem olucak bunu bil "

EVDE KALMIŞ (BİTTİ)Where stories live. Discover now