-6-

2.9K 187 22
                                    

Gözlerimi açtığımda bir hastane odasındaydım.Bir dakka ben buraya nasıl gelmiştim.En son suya düştüğümü ve çırpındığımı hatırlıyorum.Bir süre sonra kapı açıldı."Uykucu sonunda uyanmış" Levent burda ne arıyordu ya.Bir dakka burası bizim hastane."Ne oldu bana ya" diye mırıldandım.Levent her zamanki gibi soğuk muşmula suratıyla bir kaç adım attı ve "Olayın şokuyla bayılmışsın sadece Murat'da korkmuş seni hastaneye getirdi" yatakta doğruldum "Demek ağzımda onun için tuz tadı var.Vay canına sayın seyirciler " Yatağa yaklaşıp elindeki ışık şeysini gözüme tuttu.(tamam biliyorum, hemşire oldum ama hala o ışık şeysinin adını öğrenemedim napıyım) Doğrulup "tamam bir şeyin yok,taburcu olabilirsin"

"Ne demek taburcu olabilirsin görmüyor musun ? hastayım (bir kaç kere öksürüp) azcık daha uyuyım nolur "

"Malesef beyin içi hastalıkları göremiyorum "

Diyip odadan çıktı.Şimdi ne dedi anlamadım ya ,deli mi dedi bana onu mu kastetti.Yanımdaki masaya dönüp 'sence ne dedi masa ? öyle dememiştir dimi , ben çok akıllı bir insanım kendi çapımda yani asıl o deli olmalı.Ne diyorsun ? Yani bencede öyle ay sağol valla içimi rahatlattın.Üstümü giyinip hastaneden çıkmak için yola koyuldum.Murata bakındım ama göremeyince yolda yürümeye başladım.Uzun süredir almadığım telefonumu cebimden çıkardım.Oha 10 cevapsız arama ve 3 mesaj vardı.2 si bizim kızlardan dı diğeri ise annemden dı.Annemin mesajını açtım 'kız bacaklarını ayırırım senin nerde kaldın' hadi ama ben burda ölüm tehlikesi atlamışım aldığım tepkiye bak.Resmen hayaller hayatlar karşılaştırmalarında başrolde hayatları oynuyorum.Annemin mesajını aldırmayıp bizim kızların yanına gitmeye koyuldum.

Öncelikle Sertap'ı arayarak olan olayları anlattım.Telefonu kulağımdan çektim ve içimden 3'e kadar saymaya başladım."bir iki ü.." tahmin ettiğim gibiydi 3 olmadan cırlamasını duydum."aaaaaaaaa....nasil kim nerede ne zaman"telefonu tekrar kulağıma alıp "telefonun hopörleri olmadık yerlerine girer de belediyede ilan vermek için seni kullanırlar inşallah emi sertap ne bağırıyon canım nöronlarım bu kadar sese alışık değil" telefonu suratına kapatıp sertap'ın evine doğru yürümeye başladım.Sertap bir tane babannesiyle yaşıyordu ailesi iş yüzünden il dışındaydı.Onun için bütün partileri onun evinde veriyorduk.Parti dediğim kola çekirdek alıp dedikodu yapıyoruz.

Zile bastığımda kapıyı Sertap'ın babannesi açtı.Yüzünü bana doğru yakınlaştırıp "Sertap sen misin kızım"
kapıyı kapatıp içeri girdim."Yok teyzecim ben Fatoş onun arkadaşıyım","erkek arkadaşımı","hayır ben kızım yani öyle diyorlar kimlikte öyle yazıyor"

Babannesi koltuğa oturdu.Ben de karşıya oturdum ve Sertap'ın bir an önce gelmesi için hatim etmeye başladım."Benden duymuş olma ama bu Sertap oğlanları eve atıp atıp duruyor ","yok teyzecim biz erkek değiliz dedim ya sana az önce","ne ocak ta patlıcan mi yaptın" susmaya karar verip Sertap'ın gelmesini bekledim.15 dk sonra falan zil sesi geldi "yüce nöron aşkına sonunda" koşarak kapıyı açtım.

1 SAAT SONRA
Hepimizde Sertap'ın odasına yayılmış odayı daha ne kadar kullanılamaz hala getireceğimizi test ediyorduk.Sertap tabletten bir fotoğraf gösterip "oha nasıl ya"
tableti elime alıp "bu kız daha 2 ay önce sametle nişan bozmamışmıydı şimdi nasıl cenk'le evleniyor bide facede fotoğraf paylaşmış görgüsüzler anam nolucak" Zehra yediği maydonozdan kafasını kaldırıp "boşverin zaten o gelinlikle tatlım o ayakkabılar nurella görse düğünü basar"

Bende Zehra'ya hak vererekten "bencede göz pigmentlerim yandı su getirin" Sertap yattığı yerden kalkarak " ay yeter otur otur kalça kemiğim düzleşti hadi kalkın kalkın alışverişe gidiyoruz"

"Bugün markete kadar yürüdüm ve denize düştüm üstüne üstlük levent ten bir ton beyin kapasitem in algilayamayacagi laflar işittim kimse beni şurdan şuraya götüremez"

-----------------------------------------------------------------

"Nasıl bu ayakkabının 37 si olmaz Avrupa kadın hakları mahkemesine kadar şikayet ederim bu mağazayı başına yıkarım" ben ve Zehra Sertap'ı tutmaya çalışıyoduk o ise hala mağaza görevlisiyle kavga ediyordu." Sertap sakin vücudumda atp kalmadı artık" mağaza görevlisi de ordan "yeter ya bıktım çıkın burdan yoksa polis çağıracam biriniz doktor levent'i ela hangi kıyafetlerle tavlada der, biriniz bu elbisenin kumaşı doğa dostu mu der"

Laf bana çarpınca ordan hemen lafa atladım "ben bir kere merakımdan sordum onu aa ne münasebet " mağaza görevlisi "hı tabi tabi hııı" diyerek göz devirince "kızlar tutmayın beni" arkama bakınca tutan kimsenin tutmadığını farkettim."Hadi ama genellikle böyle durumlarda tutmayın diyince birisi tutar" daha fazla dayanamayıp kızın saçına yapıştım diğer mağaza görevlileride gelince Zehra ile Sertap'da kavgaya karıştı.Mağaza korumaların gelip bizi mağazadan atmasıyla kavga sonlandı.Zehra üstünü başını düzeltip "yiyeceğin son kullanma tarihi geçerde farketmeyip yersin sonra miden bozulupta gece açık hastane bulamazsınız inşallah" Sertap'da arkasından "Ne güzel evde oturuyorduk kim dedi dışarı çıkalım diye anlamıyorum ki "

"Sertap terk et burayı, beni uğraştırma git kendini camdan at senin için atp harcayamam" dedim.Kavga olayından sonra herkez evlerine dağıldı.Yavaş yavaş yürüyerek eve vardım.Niye eve yürüyerek gidiyordum aa tabi çünkü dıt kartımı evde unuttum.Apartmanın önünde varınca orda bankta oturan Murat'ı gördüm ağlıyordu.Hemen yanına varıp "lan iyimisin" dedim.Eliyle gözünü silip "bilmiyorum " dedi.Yanına oturup sırtına vurup "erkekler ağlamaz olum kendine gel" bana bakıp sonra gülümsedi "o zaman ikimizde sonsuza kadar gülücez desene"

"Ya hemen piçlik yapmak zorundasın dimi" bir süre daha oturunca evlere çıktık.Eve girince Allahtan annem çok sorguya çekmedide hemen odama geçtim bilgisayarı açıp sosyal medya hesaplarıma baktım.Faceden bir mesaj gelmişti mesajı açınca gizli hayranımdan olduğunu anladım.

"Sadece kalbim acıyor"

EVDE KALMIŞ (BİTTİ)Where stories live. Discover now