-7-

2.5K 175 40
                                    

Biri benle dalga geçiyor heralde diye düşünüp bu sefer çokta umursamadım.Daha doğrusu eskiden ortaokul zamanlarımda yaşadığım şeylerin tekrarlanmasından korktum.Ve o an eski yaşadıklarımın film şeridi gibi gözümün önünden geçti.
"Kantin masasında tek başıma oturmuş 3.tostumu yiyordum.Napıyım o kadar küçük yapıyolar ki cidden tek bir taneyle doyulmuyor bende diğer kızlar gibi bir taneyi yiyip 'ay şekerim çok doydum diye' masadan kalkarak evde hapur hupur yemeklere saldıramam.Neyse olaya dönelim yanıma bizim Azra ile Pınar geldi.Ve kalbimi durduracak o sözleri söylediler "Fatoş Burak seni seviyormuş ve seni yanına çağırıyor" ve o an kalbim durmuştu ellerim titredi bi an cidden nefes alamadım.

Ben ilkokuldan beri çünkü Burağı seviyordum.2.sınıfta ilk bizim okulumuza geldiğinde benim yanıma oturması için yanında oturduğu kızı dövmüş.Ve de benimle oynamadığı için Burağın kendisinide dövmüş olabilirim.Kızlara cevap vermeden hemen Burağın yanına gittim.Sakın kuğul kuğul okulun bahçesinde elinde basket topuyla oynuyor falan zannetmeyin sınıfta uzun eşek oynuyorlardı.Burağı yanıma çağırdım ve hayatıma mal olucak o sözleri söyledim.

"Sen beni seviyormuşsun aslında ben de seni seviyorum ya"

O tepkisi hala beynimden çıkartamıyorum.Yüzünü ekşitti "sen ciddimisin aynaya hiç baktınmı senin neyine aşık olucam ben kemerli burnunamı kepçe kulağınamı yoksa o paçoz kıvırcık şaçlarına mi?" o an yüzümü çuvalla kapatmak istedim ve sonsuza kadar ağlamak.Normalde bunu başkası söylese şimdiye dövmüştüm ama sizin aşık olduğunuz biri bunu söylediği zaman insanın tam şu göğüs kafesinde birşey oluyor orası çok acıyor ya böyle sıkışıyor nefes alamıyorsun.Tabi olay bununla bitmedi Azra ile Pınarda gelip karşıda bana karşı gülüp "Allahım bide gerçek sanmış" diyerek 32 dişiyle sırıtmaya devam ettiler.Salağın dişinde maydonoz kalmış haberi yoktu

Burak azra'nın yanına gidip "uğraşmayın şu salakla ya" diyip sınıftan çıktılar hepsi.O zaman mantıklı düşünemiyordum ama onların çantasına labaratuvardaki fareleri attığım için bana bunu yapmış olabilecekleri sonradan aklıma geldi.Ama o olay benim hayatımı etkilemişti bazen yaşadığınız küçücük olaylar sizde büyük etkiler bırakabiliyor bende de öyle oldu o olaydan sonra özgüvenim düştü ve çirkinlik kompleksi başladı.

İşte o zaman anlamıştım bu hayatta güzelsen hayata zaten 1-0 önde başlarsın.Herkezin dilinde sakız olmuş bir söz var bide 'önemli olan iç güzelliktir' hadi ama tamamen kendi vicdanlarını rahatlatmak için söylerler o sözü, kimse dışını beğenmediği bir insanın içini merak etmez.

------------------------------------------------------------------

Sabahleyin jet hızıyla kalkıp hemen üstümü giyinip kahvaltıya indim.Hani normalde bi insan geç kalacağı zaman hemen evden çıkmak ister annesi zorla kahvaltıya oturturya bizim evde o tam tersi.

"Fatoş kalk çabuk geç kalacaksın işe" ağzıma ekmeğin içine koyduğum sucuğu atarak " yaa açomm" Derya harry potter gözlüklerinden bana bakarak "anne bırak uğraşma ablamın IQ seviyesi ayakkabı numarasından daha küçük yani ne kadar anlatsanda anlamıcaktır"

"Dur bi dakka ne dedin anlamadım ve bu anlamamamın zeka seviyem le bir alakası yok aman ya ben gidiyorum anne bana para versene param yok "

"Sen git tüm maaşını oyuncakla meyveli yoğurda yatır tabi paran kalmaz" parmağımı anneme doğru uzatarak "kadın kadın benim pafim hakkında doğru konuş o boyum kadar ve çok tatlı bir ayıcık ve meyveli yogurtlarda kutsaldır ona bu.." ben cümlemi bitirmeden annem 'senin gibi kızın..' diye klasik küfürlerini yağdırmaya başladı ben tabi hemen kaçtım.Apartmanın önünde ayakkabımı giymeye çalışırken Murat'ı gördüm bana doğru bakarak " lan kızım nerde kaldın geç kalıcaz şimdi"

"Sen niye beni bekliyorsun ki olum" kolumdan çekiştirerek " burdan nasıl gidileceğini bilmiyorum daha doğrusu bu semti hiç bilmiyorum ve komik değil " elimle ağzımı kapatarak fermuar şeklinde yaptim." Ona gülmedim biz buraya ilk taşındığımızda ben liseye gidiyordum.Okula gitmek için bindim dolmuşa ,dolmuşta uyuyakalmışım dolmuş tüm şehri sen dolaş gel mesaisi bitince adam beni farketmiş de uyandırdı.Asıl sıkıntı bizimkiler benim yokluğumu farketmemiş bile sabahçıydım ben bide düşün akşam eve geldim."

Gülümseyerek "2 liraya şehir turu ha iyiymiş " Hastaneye varınca giyinme odasına indim hemen odaya bakınca Zehra ile Sertap'da ordalardı."Mitokondrisi çürümüş insanlar günaydın" diyerek normal selamımı verdim.Zehra yattığı yerden mırıldanarak "gün aydı mı ? acaba seher vakti olmadan,martılar batmadan, gün aydı mı ? acaba "

"Evet Zehrayı kaybettik sendeyiz Sertap" Sertap gülerek çantasından geçen alışverişte aradığı ayakkabıyı çıkartarak "nihahahah buldum,ben buldum,benim bunlar,hepsi benim"

"Lan olum birinizde mi normal olmaz ya benim niye bütün arkadaşlarım anormal" dedim.Miki mouse lu dış fırçası çantamdan çıkartarak.Fırçayı onlara doğru sallayarak "yaşınıza göre davranın artık"

Masa başına gelince levent'te orda beni bekliyordu.Saatine bakıp "yarım saat geç kaldın.Bugünkü mesaini yarım saat uzatıyorum onun için" ona doğru anlamsızca bakıp , evet sadece baktım dicem birşey bulamadım." Öyle mal mal bakma ve işine odaklan şu masada gördüğün bütün dosyalar bu gün senin " masaya baktım "bunlar ne bu dosyaların boyutu ağrı dağından daha uzun hem bana iş vermeye yetkin yok senin" elime bir kağıt parçası verip " artık var" dedi.

EVDE KALMIŞ (BİTTİ)Where stories live. Discover now