YS-9

65 24 0
                                    

VOTELEMEYİ UNUTMAYINN

Felaketi bekler ya insan şu an kendimi öyle hissediyorum. En kötüsünü. Şimdi bu mavi gözler böyle bakarken hissediyorum. Öfke, özlem ve acı. Neydi bu duygular böyle? Diğer kızlar gibi maviden yana değilim. Siyah asla. Kırmızıyı sevmem. En çok kahverengi. Hazar yüzünden mi bilmiyorum ama seviyorum işte. Karşımda duran adama baktım. Yapılıydı. Onun arkasında olan biri beni göremezdi. Omuzları o kadar genişti. O beni tanıyormuş ama benim onu tanımam imkansızmış.

İstemsizce bir elim Hazar'a tutundu ve kafasını bana çevirmesine sebep oldu. Uzun bir aradan sonra Hazar kafasını mavi göze çevirip sordu. "Anlamadım?" Mavi göz ona alayla bakarken Nil ve Okan bize anlamaz bakışlarını gönderiyordu. "Sana bir gün kardeşimi bulucam demiştim değil mi?" dediğinde mavi göz, içimde birşeylerin titrediğini hissettim. Hazar kafasını bana çevirirken benim gözlerim hâlâ ondaydı. Nasıl, ney?

Hazar şaşkın gözlerini mavi göze çevirip "Ne diyorsun lan?" diye sordu. Şimdi onun bu kabalığına takılmayacak kadar şaşkındım. "Melis benim kardeşim. Onu gökte ararken yerde buldum." Yankılandı beyninde bu cümle. Melis benim kardeşim. Melis benim kardeşim. Melis benim kardeşim. Melis. Benim. Kardeşim.

Sanırım bayılacaktım. Gözlerim kararırken diğer elimle de Hazar'a tutundum. Yerin, ayaklarımın altından kaymasını hissederken Nil çığlık attı. Hazar beni kucağına alırken titrediğimi hissediyordum. Gözlerimi istemsizce kapatmıştım ve salak dj yine şarkıyı kapatmıştı. Büyük bir sessizlik oluşmuştu. İnsanlara yine güzel bir film çekiyorduk.

Hepsinin bize baktığına yemin edebilirdim. Hazar "Melis?" diye endişeli bir şekilde seslenirken cidden iyi görünmediğimin farkına vardım. Onları daha fazla korkutmamak için "İyiyim." diye fısıldadım. Nil'in bana korku dolu gözlerle baktığını anlamıştım çoktan.

Hazar'a sarılırken sinir ve endişeden kendini kastığını hissettim. "Ben iyiyim." dedim ve kulağının altını öptüm. İlk onu sakinleştireyim ki bende sakin olabileyim. Gözlerimi açmak istemiyordum. Uzun bir aradan sonra açmak zorunda kalmıştım. Ben gözümü açarken dj şarkıyı açmıştı.

Hazar bana "Emin misin?" diye sorduğunda onu inandırmak amaçlı kafamı biraz geri çekip gözlerinin içine baktım. "Evet, iyiyim. Beni bırakta oturayım." Beni yavaşça bıraktı ama bir eli sırtımdaydı. Bir yanıma Nil diğer yanıma Hazar oturdu. Mavi göze baktığımda şaşkın bir şekilde bana bakıyordu. Hemen gözlerimi onun yanında oturup, bana endişeyle bakan Okan'a baktım. Hazar konuşmaya başlayınca gözlerimi ona çevirdim.

"Sakin bir yere gidip konuşalım. Burası olmaz. Hatta sonra konuşalım Melis iyi değil." dediğinde elimi elinin üstüne koyup "Hayır bir an önce bitmesini istiyorum bu kâbusun. Sakin bir yere gidip konuşalım." dedim titrek bir sesle. Hazar dayanamayıp bir kolunu belime sardı herşeye hazır olmak amacıyla. Sonra alnıma bir öpücük kondurdu.

Mavi göz "Öyle olsun o zaman." diye söyledi sakin bir sesle. İlk o ayağa kalkmıştı ardından biz. Nil yanıma gelirken "Yok birşeyim." dedim ve sarıldım. O da bana sarılırken "Tamam ya." diye fısıldadı. Yakınında olmasa duyamazdım gürültüden.

Geri çekilirken her zaman ki gibi yanağımdan öptü. Sonra elinden oyuncağı alınmış bir çocuk gibi Okan'ın yanına gitti. Hazar'a dönüp gülümsedim. O da Nil'in öptüğü yanağımı silip kendi kocaman bir öpücük kondurdu. Bu hareketine gözlerimi devirdim. Nil'e sinir olduğu içindi bu hareketleri.

Elini tutup yürümeye başladık. Yaşadığım hayatın saçma olduğuna inanmıştım her zaman. Hâlâ öyle gerçi. İyi kötü herkes düşünürdü bunu. Hayat denilen şey çok saçma ve sıkıcı. Bu dünyaya gelmektense hiç var olmamayı tercih ederdim. Bakın ölmeyi değil hiç var olmamayı. Ama iş işten geçmişti yine.

Yarım SatırKde žijí příběhy. Začni objevovat