Bölüm 20

31.8K 1.7K 232
                                    


Telefon sesiyle uzandığı koltuktan doğruldu Güney.

Hızlı adımlarla yatağın üstündeki telefonuna ulaştı. Ekrana baktığında "Aral" yazısını fark etmişti, neden arıyordu ki Aral onu?

Telefonu açıp kulağına götürdü merakla. "Efendim Aral?"

"Güney, nasılsın?"

"İyiyim sağ ol, sen?"

"Ben de iyiyim... Hatırlıyor musun bilmiyorum ama sana sürprizim var demiştim hani?"

Dudağını dişleyerek düşündü kısa bir an. "Evet, hatırladım. Kesinleşti mi?"

"Aynen öyle!"

Aral'ın keyifli sesiyle meraklanmaya başlamıştı Güney. "Ne olduğunu söylesen artık da merak etmesem?"

"Şimdi olmaz... Sen hazırlanıp bizim çaldığımız bara gel, sürprizi orada görürsün."

"Tamam, geliyorum."

"Görüşürüz..."

Telefonu kapatarak kaşlarını kaldırdı Güney. Bu sürprizin altından ne çıkacaktı merak ediyordu doğrusu. Telefonu tekrar yatağına bırakıp dolabına yöneldi.

Beyaz, vücudunu saran bir tişört; altına da kot giydikten sonra saçlarını düzeltip kendine baktı son kez. Normal göründüğüne karar verdiğinde telefonunu ve araba anahtarlarını alıp evden çıktı.

**

Bardan içeri girdiğinde kalabalıkta güçlükle ilerleyip her zaman oturduğu masaya yöneldi Güney.
Aral ne zaman onu çağırsa bu masayı boş bıraktırırdı. Onun her zamanki düşünceli haline gülümseyerek yerine geçti.

Sürprizden kastı yeni solist olmalıydı. Düşününce hatırlamıştı bunu. Birkaç hafta önce düet yapmak için solistlerle görüştüğünden bahsediyordu Aral. Herhalde bu olmalıydı sürpriz, değil mi?

Kendine kola ısmarlayıp kırmızı derilere yerleşti iyice. Arkasına yaslanıp kollarını göğsünün üstüne birleştirdi. İçki içmemeye karar vermişti bugün. Belki Beste'yi görmeye giderdi çıkışta, onu rahatsız edecek kokulara ihtiyacı yoktu.

Kolasından uzun bir yudum alıp etrafına çevirdi koyulaşan gözlerini. Bar çok hareketliydi bu gece ve fazlasıyla kalabalıktı da. Herkes merak ediyor olmalıydı Aral'ın düet yapacağı solisti. Onun bile beğeneceği kadar güzel birini bulmak kolay değildi ne de olsa.

İtiraf etmeliydi ki Aral'ın sesi şu güne kadar dinlediği en güzel seslerden biriydi.

Tabii tahmini doğruysa öyleydi.

"Güney, hoş geldin!"

O bilindik sesi duyunca gülümseyerek başını önüne çevirdi. "Hoş bulduk Aral, bu gece kalabalık değil mi?"

"Evet zaten belli müşterileri var barın, biliyorsun..."

Hafifçe sırıttı Güney. "Öğrenciler..."

"Kesinlikle." Güney'e biraz daha yaklaşıp seslendi. "Bir şey istersen, ihtiyacın olursa bizimkilere söylersin. Ben şimdi sahneye çıkacağım, görüşürüz..."

"Bol şans, görüşürüz çıkışta..."

Aral uzaklaşırken eski pozisyonuna döndü Güney. Işıklar daha da kısılmış, sahne loş ışıklarla süslenerek gizemli bir havaya bürünmüştü.

Gözlerini kısarak beklemeye başladı. İçine yavaşça huzursuzluk hissi yayılıyordu. Bu nedensiz karanlığı yok saymaya çalışarak sahneye odaklandı.

Güney AralHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin