♥7♥

55K 2.2K 138
                                    


      Elif  kolların uyuyan oğluna sevgiyle baktı. Benziyordu. Babasına benziyordu ama bunu sadece Emir'i santim santim incelemiş olan biri fark edebilirdi. Simsiyah saçlarının kendi ailesinden gelmediğini de biliyordu. Oğlunun alnına sevgi dolu bir öpücük bırakıp yatakta doğruldu. Dün tüm gün babasının kaldığı odanın kapısında beklemişti. Ama ameliyattan yeni çıktığı için kimseyi babasının yanına almıyorlardı. Elif 'de tüm gün babasının kapısında öylece dikildi. Daha sonra yanına gelen abisi ve abisine uzun uzun sarılıp ağladı. Annesi onu göğsüne çekip teselli etmeye çalıştı. Abisi her zaman ki  gibi dimdikti. Tavrından en ufak bir taviz vermeden ailesinin yanındaydı. Tüm aile hastanedeyken ablası yanlarında yoktu. Elif hastanede olduğu sürece de gelmeyi düşünmüyordu.

     Elif avuçlarındaki suyu yüzüne çarpınca tüm bu olumsuz şeylerden kurtuldu. Yavaş adımlarla oğlunun yanına odaya geri döndü. Dün çok ağlamıştı bir tanecik oğluşu. Uyandığında  dayısı ve anneannesi yanında olsa da annesini istemişti. Annesi gelene kadar boynundaki küçül siyah taşa sarılıp uzunca ağlamıştı. Annesi vermişti bu taşı ona. O yüzden bu küçük parlak taş Aras için çok önemliydi. Aras'ın hıçkırıklarına dayanamayan Kerem Elif'i arayıp eve gelmesini söylemişti. Elif babasının yanından ayrılmak istemese de Aras'ı yalnız bırakamazdı. Elif eve gelince ağlamaktan gözleri kızarmış olan oğlunu kucakladı. Annesini özleyen Aras annesinin göğsüne sığınıp öyle uyuya kaldı. Elif oğlunu kucaklayıp yatağa götürdü.  Kendisi de yatağa uzanıp burnunu oğlunun mis kokulu saçlarına gömüştü. Ve kendini derin bir uykuya bırakmıştı

    Kapının yavaşça açılmasıyla Elif kapıya doğru döndü. Annesi kapının yanında dikilmiş öylece kendisini izliyordu. Gözleri dolu doluydu.

    "Annem..."

Nurgül hanım toparlanıp kızına sevgi dolu bir ses tonuyla cevap verdi.

    "Hadi annecim kahvaltı hazır. Aras'ı da uyandır artık çok uyudu."

   "Tamam anne birazdan aşağı ineriz."

   "Acele edin abin masada sizi bekliyor tamam mı?"

   "Babam ? Onun yanında kim var peki?"

Elif meraklı gözlerle annesinin ağzından çıkacak cevabı bekliyordu. Nurgül  hanım kızının endişeli halini görünce üzüldü.   

      "Ablan yanında canım. Dün senden sonra o gitmiş babanın yanına."

Elif hüzünle kafasını  salladı. Ama dilinden dökülen kelimeleri tutamadı.

 
    "Beni affetmeyecek değil mi anne?"

    "Hiçbir şeyin farkında değil Elif. Neden gittiğini bilmiyor. Öylece çekip gittin zannediyor."

    Annesi haklıydı. Ablası hiçbir şey bilmiyordu. Yasemin  o gün sürpriz yapmak için  sabah erkenden uyanıp ailesinin yanına kahvaltıya gitmişti. Ama karşılaştığı manzarayla şok geçirdi. Elif kıpkırmızı gözlerle  karşısındaydı. Ve yanında iki koca bavul vardı. Yasemin'e sadece Elif'in Amerika' ya gideceği söylenmişti. Yasemin'e sadece eğitimi için gittiği söylenmişti başka hiç bir ayrıntıdan bahsedilmemişti. Çünkü Yasemin'in bilmesi Emir'in bilmesi demekti. O gün Elif'in ağzından tek kelime çıkmadı sadece uzun uzun ablasına sarıldı ve uçağa yetişmek için evden ayrıldı. Elif evden gittikten sonra Yasemin olanlara bir anlam veremediği için evi birbirine kattı. Ne olmuştu da babasının küçük kızı ani bir kararla Amerika'ya gidiyordu. En önemlisi babası buna nasıl izin vermişti...

    O günü hatırlayan Elif'in gözleri hemen doluverdi. Hayatında yaşadığı en büyük yıkımdı çünkü. Ailesinden ayrı yapayalnız bir yaşama giden bir kapıydı o yıkım. Kızının derin düşüncelere daldığını anlayan Nurgül hanım yavaş adımlarla kızının yanına gitti. Onu kollarının arasına alıp saçlarını okşadı.

AŞKSIZ KAL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin