♥27♥

41.5K 1.8K 65
                                    

Siyah deri koltuğuna oturmuş önündeki dosyalarla ilgilenen Kerem'in kafası artık çorba olmuştu. Kolundaki saate bakıp babasıyla buluşmasına daha bir saat olduğunu gördü. Masanın üstündeki telefonu kaldırıp kendine sert bir kahve isteyecekti ki kapısı pat diye açıldı.

"Kafayı yiyeceğim Kerem."

Kerem elindeki telefonu bırakıp içeri giren Emir'e odaklandı. Elini kirli sakalına atıp kaşıdı.

"Neyin var şampiyon?"

Emir hırsla elini saçına attı. Derin bir nefes alıp Kerem'in karşısına oturdu.

"Senin kardeşim beni sınıyor Kerem. Vallahi sabrımın sınırlarındayım. Benden söylemesi."

Kerem daha bu sabah Elif'le konuşmuştu ama herhangi bir terslik hissetmemişti.

"Ne oldu ?"

Merakla sorduğu soruyu yakın arkadaşı olan Emir sinirle cevapladı.

"Ne mi oldu? Gideli tam dört gün oldu ama Elif hanım arama zahmetine bile girmiyor. Hadi onu geçtim aradım telefonu kapalı."

Kerem oturduğu yerde derince bir nefes aldı. Elif'le bu gün konuşmuşlardı ancak Aras'ın telefonunu suya düşürdüğünü ve arkasından arayabildiği söylemişti. Ama Emir'i de aramıştır diye tahmin ediyordu.

"Tamam sakin ol. Aras Elif'in telefonunu suya düşürmüş. Beni de arkadaşından aradı zaten."

Emir sinirle ayağı kalktı. Odanın ortasında volta atmaya başladı.

"Yeminle çıldıracağım. Niye beni aramamış acaba Elif hanım?!"

Kerem arkadaşının sinirlenmesine hak veriyordu ancak kardeşini de külliyen savunmasız bırakamazdı.

"Emir saçmalamayı kes. Mutlaka mantıklı bir açıklaması vardır."

Emir içinde patlayan siniri daha fazla tutamadı. Elif gitmeden önce yeterince sinirlerini bozmuştu. Ama gittikten sonrada durumun değiştiği söylemezdi.

"Ah! Tabi  ki var. Çünkü yetmedi. Beni süründürmeye devam ediyor. "

Kerem oturduğu yerden kalkıp arkadaşının yanına gitti. Omuzundan tutup koltuğa oturttu. Kendisine kapıdaki asistanına iki kahve getirmesini söyleyip arkadaşının yanına oturdu.

"Kardeşim biraz sakinleş öyle konuşalım hah?"

Emir sakinleşmeye çalışırken kafasını salladı. O sırada Kerem'in asistanın kapıyı çalıp içeri girdi. Kahveleri servis edip odayı terk etti. Kerem arkadaşına sakinleşmesi için verdiği sürenin yeterli olduğunu düşünüp lafa girdi.

"Neden böylesin Emir ?"

Emir kafasını ellerinin arasından çıkarıp arkadaşına umursuz gözlerle baktı. Kerem ondaki ani değişimle şaşırdı. Az önce esip gürleyen adam gitmiş yerine yıkılmış bir adam gelmişti.

"Gücüm tükeniyor kardeşim."

Kerem elini kardeşim dediği adamın omuzuna atıp sıktı.

"Bana anlatman ne kadar doğru olur bilmiyorum ama her zaman dinlerim kardeşim."

Emir Kerem'e dönüp içini dökmeye başladı.

"Kerem bak o sonuna kadar haklı. Bunu inkar edemem ama verdiği cezalara artık katlanamıyorum. Bir eski Elif'ken bir sonraki gün bir yabancıya dönüşüyor. Ben anlamıyorum."

Kerem kardeşinin konuşmalarını hatırladı bir an. Yalnızlığa alıştım demişti. Kimse olmadan sadece oğlumla yetinmeyi öğrendim demişti. Kerem arkadaşının omuzundaki elini sıkıp ona destek olmaya çalıştı.

AŞKSIZ KAL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin