Hınzır Aşk

1. Bölüm "Baş belası Okulun İlk Günü"

Sabahın erken saatlerinde sinir bozucu alarmın sesiyle uyandım. Sanki birileri beynimi yemiş gibi hissediyordum. Yada nöronlarımı kaybetmiş gibi.

Tam tekrardan yerime yatacaktım ki ,
Annem geldi ve üzerimdeki örtüyü çekti.

"Anne o okula gitmek istemiyorum. "

"Anne..."

Ne desem boşunaydı. O okula gitmek zorundaydım.

"Geç kalıyorsun tatlım."

Buraya yazın taşındık.
Genellikle sık sık başka bir yerlere taşınırız.
Yanı göçebe bir hayat yasıyorum Aslında.
Hiç bir şehirde kalmamı sağlayacak bir bağ kuramadım. Genellikle dostum olmaz.
Sadece sen varsın günlüğüm.

•••

Emma hızlıca üzerini giyinip , saclarını tarayıp , dişlerini fırçaladıktan sonra aşağıya indi. Sonra çantasını unuttuğu için tekrar geri odasına döndü. Annesinin hazırladığı kahvaltıya elini bile sürmedi.

Çünkü o sabahları hiçbirşey yiyemezdi.

Rutin hayatı neredeyse hiç hareketli olmayan bu kızın tek eğlencesi Müzikti. Şarki söylemeye bayılıyordu. Ama ailesi birçok şeyi yasakladığı için bunada kızıyorlardı. Ama Emma gizliden de olsa bunu yapıyordu.

Annesiyle arabaya bindikten sonra biraz sohbet etmeye başladılar.

"Hangi sınıfta olduğumu bile bilmiyorum ki. Nasıl öğreneceğim ?"

"Müdüre Mrs. Brown 'a gideceğiz. "

Emma okulun her ilk günü hep tedirgin olurdu.
Nedenini o da bilmiyordu ama şuan çok yeni bir ortama giriyordu. Hiç tanımadığı insanlar olacaktı.

Okula geldiklerinde şöyle bir okulu dışarıdan süzdü. Güzel bir okula benziyordu. Hatta spor alanında Woodstock 'un en iyi okuluydu. Bunu okulun bahçesinde bunulan Kocaman spor Sahası da açıklıyordu.

Doğruca müdüre Mrs.Brown'un odasına gittiler. Annesi , burada yeni olduğunu ve derslerinin mükemmel olduğunu söyledi. Kadın ilk önce Emma'yı süzercesine baktı ardından "Hoşgeldin Tatlım. " diyerek gülümsedi.

Annesi odadan çıktıktan sonra emma Hakkı'nda konuştular.

Neleri sevdiğini , büyüyünce ne olmak istediği gibi klasik sorular sordu.Ardından ona yeni sınıfına kadar eşlik etti.

Derin bir nefes alıp sınıfa doğru adım attı Emma.

İçerisi beklediğinden sakindi.
Boş sıralardan birine oturup digerlerini beklemeye koyuldu.

İçeriye şapka takan uzun saçlı bir erkek girdi ve sınıftaki bir çok kız ona doğru bakmaya başladı. Sanırım bu çocuk popülerdi.

Kızlar etrafını sardılar, Emma ise onları uzaktan seyrediyordu.

Çocuk onları umursamıyordu. Ama etrafındaki kızlarda pek pes etmiyorlardı. Çocuk bir tesadüf ki yanıma oturdu.

Çocuğa bakmayı kesip sıranın altındaki kitaplardan birini aldı, Sayfalarını karıştırdı.

Kızlar onun kitapla ilgilendiğini görünce onun yanına oturmayı düşünmeyi bile bıraktılar.

İçeriye daha sonra bir bayan girdi.

Tahtaya adını yazdı.
"Mr. Dawn "

Ardından listedeki isimleri tektek okumaya başladı.

Emma'nın Adını seslendiğinde daha da çok heyecanlanmıştı.

Kapı vuruldu ve içeriye geç kalmış bir öğrenci girdi. Bayan dawn'dan özür dilerek , sınıftaki tek boş yer olan Emma'nın yanına oturdu.

Genelde Emma yanında biri otururken rahatsız olur ve derslerine konsantre olamazdı.

Çocuk gülümseyerek "merhaba burada yenisin sanırım ben Patrick " dedi.

Emmada "evet , yeniyim adım Emma" diyerek karşılık verdi.

Patrick ilk önce ona okulun önemli yerlerini gezdirdi. Emma'ya göre en önemli yer kütüphane'ydi.