10.Bölüm "Kibarlık"

269 29 7
                                    


Sabahın ilk ışıkları penceremden içeri girip beni uykumdan bölerek uyandırdı.

Sinir bozucu olsa gerek ki alarmın çalmasına daha Zaman vardı.

Hafif soğuğa aldırmayarak balkona çıkıp , elime günlüğümü aldım. Arka sayfasındaki öylesine olan resim çizimime devam ettim.

Kuşlar gökyüzünde sürü halinde dans ederek şarkı söylüyorlardı adeta.

Ben hiç bir zaman ailemi yeterince anlayamadım. Hayatımın geri kalanını sadece ders çalışarak geçirmek benim gerçekten iyiliğim için miydi ?

Hayatından eğlenceleri çıkarılmış insanlar kendilerini farklı yönlere adarlar.

Bilim İnsanları her türlü konuda bilgi ve fikri sahibidirler. Ama onlara aşk , sevgi ve mutluluk nedir ? Diye sorsanız, somut olmadıkları için yeterince açıklayamazlar.

Graham Bell hayatını telefonu bulmaya adamış. Ailesiyle ve sevgilisiyle bile görüşmüyor odasından çıkmıyordu.

Sonrasında ise Sevgilisi ondan ayrıldı.
Ailesini çalışmalarına engel oldukları için terk etti.

Ölmeden önce son sözü "Ben yalnız bir adamım. " olmuş , çalışma masasında da ölü bulunmuş.

Ailemle hayatım ve onların koydukları kurallar Hakkı'nda konuşmaya her zaman korkarak yaklaştım. Bunun sebebi kararların bana ait olmayışıydı.

...

Okulda bütün gün Jenny ile beraberdik.
Patrick cezalı olduğu için bizimle değildi. Kütüphanede ona yardım etmeyi teklif ettik ama hiçbir şekilde yardımımızı kabul etmeyeceğini belirtti.

Patrick hala bana karşı kızgındı. Benle konuşurken yüzüme bakmıyordu. Soğuk cevaplar veriyordu.

Bana böyle davranmasından hiç hoşlanmamıştım. Aynı soğukluğu kendisine göstermeye kararlıydım.

Yemekhaneye gitme Zamanı geldiğinde Jenny ile onu bekledik ama gelmedi.

Masaya yemeklerimizi alıp çoktan oturmuştuk. İkimizde sessizce yemeklerimizle ilgileniyorduk. Yani ben yine yemiyor , yemeğimle oynuyordum.

Hiç beklenmedik bir şekilde masamıza yaklaşan Sam ve Chandler'ı gördük. Ellerinde yemek tabaklarıyla bize doğru yaklaşıyorlardı.

Sam "Size katılabilir miyiz bayanlar ?" Dediğinde gülmemek için Jenny ile çok uğraştık.

İnek kelimesinin nereye gittiğini çok merak ediyorsunuz değil mi ? ;)

Sam'i bekletmeden cevabı ben verdim.

"Evet oturtabilirsin , burası özgür bir ülke. İstediğini yap ama insan haklarına aykırı olmasın."

Sam yanıma , Chandler'dan Karşıma yani Jenny' nin yanına oturdu.

Chandler yemeğiyle ilgilenmeden önce "Afiyet olsun !" Diyerek kibar olmaya çalıştı.

Çok üzgünüm yine yarım yayımlanmış bölüm okuduğunuz için ama bana kızmayın 😀
Sınavlarım var herkes gibi. Eğer vote sayısı sevindirirse akşam tekrardan yeni bölüm yazacağım.

Sevgilerimle :3

К сожалению, это изображение не соответствует нашим правилам. Чтобы продолжить публикацию, пожалуйста, удалите изображение или загрузите другое.

Sevgilerimle :3

Sizi seviyorum

Y/N: Sanırım ilk defa bu bölümde pek kavgaya rastlamadık. Sam'in kullandığı cümlelere Emma gibi Bende şaşırdım doğrusu.

Chrhndlr

Hınzır AşkМесто, где живут истории. Откройте их для себя