22-Tehdit

12.6K 673 50
                                    

SEZON FİNALİ NİTELİĞİNDE OLDUĞU İÇİN HER SATIRA YORUM BEKLİYORUM.SİZİ SEVİYORUM.İYİ OKUMALAR.

Sevgi şaşkınlığı üzerinden atıp Mertle konuşmaya çalıştı. Konuştukça konuşuyor, saçmaladığının bir türlü farkına varmıyordu. Masal tırnaklarını kemirmeye başladı. Ne yapacaktı bilmiyordu. Mert'i kimseye bir şey anlatmaması için ikna etmesi gerekiyordu ama nasıl yapacağını düşünüyordu. Aklına hiç bir fikir gelmiyordu.

Mert, yakında evleneceği kadının saçmalamalarının bitmesini bekliyordu. Aslında Masal kadar Sevgiye de sinirliydi. Neden bildiklerini anlatmamıştı?

Daha fazla dayanamayıp "Sevgi!" diye bağırdı.

Mert'in sesi ile irkilip diyeceklerini bekledi.

"Seninle sonra görüşeceğiz. Şimdi daha fazla çene yapma ve bana Masal'ı ver!"

Mert fazla sinirliydi. Tüm gerçekleri öğrenmek ona ağır gelmişti. En çok da arkadaşının kandırılması zoruna gitmişti. Bir de Emir bu kadına aşık olmuştu. Gerçekleri öğrendiğinde Emir'in yıkılacağına emindi de Masal'a karşı hislerinin aynı kalıp kalmayacağını da merak ediyordu.

Sevgi gözünden düşen bir damla yaşı önemsemeyip telefonu arkadaşına uzattı. Mert kesinlikle fazla sinirliydi.

"Efendim." dedi Masal. O kadar yaşanana rağmen hâlâ güçlü kadın oyunlarını oynuyordu.

"Sen mi söyleyeceksin gerçekleri, ben mi anlatayım arkadaşıma?"

"Ne sen ne de ben söyleyeceğiz. Mecbur olduğumu anlamıyor musun? Tüm yaşadıklarımı duydun işte. Duyduklarını yalanlamamı bekliyorsun yoksa sana yalvarmamı mı?"

"Ya ben anlamıyorum! Her şeye rağmen nasıl böyle yüzsüz davranabiliyorsun? Adam seni seviyor! Sen nasıl kandırmaya devam edeceğini söylersin!? Hem sakladım diyelim ne olacak?! Eline ne geçecek?!"

"Hiç bir şey geçmeyecek. Ben onu sevmiyorum! Sadece paraya ihtiyacım olduğu için o evdeyim."

"Sen gerçekten şakasın!" dedi Mert ve gülmeye başladı. "Manyak mısın ya sen? Emir gerçeği bilmese bile ben biliyorum. Her şeyi geçtim, bu adamın evlat edindiği çocuğun annesi sensin! Senin kim olduğunu bilmese de sana karşı o kadar kin besliyor ki anlatamam."

"Sen bilirsin, anlat." dedi Masal meydan okurcasına. "Güçlü olan taraf sen değil benim Mert! Mühendis olmuşsun ama zeki olmadığın kesin. Babam onu af etmem için sabırsızlıkla bekliyor, sizinle de bir anlaşma içinde. Ve sen, eğer her şeyi anlatmaya kalkarsan ne yapar eder o anlaşmayı iptal ettiririm."

Bu yaptığı fazla ağırdı. Tehdit etmek ona göre Dünya'nın ağır şeyiydi ama bunu yapmak zorundaydı. Eğer Emir her şeyi öğrenirse o evden kaçamadan tüm planları suya düşecekti bu da yetmezmiş gibi oğlunu da göremeyecekti. Emir görmesini engellerdi bundan emindi.

Mert derin bir nefes aldı. Bu kızdan daha çok nefret etmeye başladı. Nasıl birine denk gelmişti? Peki ya sevdiği kadın? Nasıl böyle bir kadınla arkadaş olabilmişti? Eğer bu tehdit sadece Mert için olsaydı hiç korkmadan her şeyi Emir'e söylerdi. Ama eğer her şeyi Emir'e söylerse sadece kendisini ateşe atmayacak arkadaşlarıyla beraber tüm şirketi bu ateşe itecekti.

"Ne oldu Mert? Neden susuyorsun.?" dedi kadın ama vicdanı sızlıyordu.

"Telefonu Sevgiye ver!"

Masal, Mert'in cevabına şaşırsa da hâlâ ağlayan arkadaşına telefonu uzattı. 'Hala söylemekte kararlı mı?' diye düşünmekten de kendini alıkoyamıyordu.

"Efendim." dedi Sevgi korkuyla. Mert sinirlendiği zaman gözü bir şey görmüyordu. Bunu iyi biliyordu.

"Seni uyarıyorum Sevgi! Bir daha o kızla buluşur, görüşürsen fena olur. Bu gece sende kalsın. Yarın o kız gidecek. Gitmezse ben gelip gitmesine sebep olacağım."

Benim Oğlum Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin