|| Love you more ||

186 19 6
                                    

Önerilen Şarkı: Pia Mia-Red Love

Ne olursa olsun Liam içten içe onu affetmişti bile. Kim ne derse desin. Hatta bizzat Zayn'in kendisi bile olsa onu affetmeden yapamıyordu. Vicdanı ve duyguları bir türlü Zayn'e karşı kin yada nefret saklayamıyor tam tersine ne yaparsa yapsın bir süre sonra yine ve yine onu seviyordu. Kahrolası ela gözleri vardı ve onu tekrar tekrar sevmesini sağlıyordu.

Evet,bazen gerçek anlamda hak ediyordu Zayn. Biraz da olsa uzak kalmayı ve acı çekmeyi elbette hak ediyordu. Çünkü Liam'ın onun yüzünden yaşadıkları hiç iyi şeyler değildi.

Basit bir matematik yaparak bile ortaya çıkardı bu. İlk olarak Liam onu seviyordu ve bu arkadaşlıktan öte duygulardı. Sonrasında ise Zayn onları bırakıp,yalnızlığı istemişti,gittiğinden beri kimseyi arayıp sormuyordu ve cevap verdiği tek aramada ise Liam sarhoştu.

Bu durumda Liam hem terk edilmişlik hemde endişeye duygusu içinde savrulup gidiyordu. Ama Zayn?

Liam onu bilir ve herkesten iyi tanırdı.
Üzüldüğünü biliyordu ama kesinlikle Liam gibi değildi. Olamazdı. O en iyi arkadaşını kaybetmişti ama Liam için bu çok daha fazlası demekti. İçinde biriktiriyordu. Duygularını,hislerini,söylemek istediklerini...

Konuşmak yerine susuyor,bazen birkaç şarkı söyleyip öyle uyuyordu. Ama hiçbirinin işe yaradığı yoktu. O kadar şey vardı ki aklında. Ve öfkeyle o kadar karışmıştı ki... Adeta birinin onu dürtmesini bekliyordu. Bağırmak geliyordu içinden. Ve birilerini yumruklamak.

İç çekti onu yerine. Ve kafasını yastığına koydu. Günün sabahında olanları düşündü...

Harry yine nasıl olduğuna bakmaya geldi. Ama o sırada Liam uyuyordu. Neden bu kadar erken geldiğine de anlam verememişti tabi.
Onun için endişelemdiğini biliyordu ama buna gerek yoktu ki?

Uyandı. Onu kimin uyandırdığının farkında değildi. Sadece iki saniyeliğine boş bulundu ve kalkıp 'Zayn nerede?' diye sorana kadar günün güzel geçme ihtimali vardı. Ama ondan sonra tamamen yok oldu.

Gittiğini hatırladı. Ve herşeyi...

........***

"Liam." dedi Harry. Saat öğlene geliyordu.

"Kalkmayacak mısın?"

"Sana söyledim Harry. Milyon kez. Gelmiyorum. Anladın mı?" dedi ve tekrar tavana bakmaya devam etti.

"Ama gelmelisin. Herkes orada olacak. Bizde davetliyiz. Sahneye sensiz çıkarmayız Liam,bunu biliyorsun."

"Biliyorum."

"Yani? Sen gelmezsen gidemeyiz ve bu senin suçun olur. Bizi bekleyen insanları düşün. Üç kişi çıkarsak eğer herkesi hayal kırıklığına uğratırız. Ve bunun sorumlusu sen olursun."

"Her zaman bunu yapıyorsunuz. En zayıf olduğum konuyu bana karşı kullanma. Ve beni yalnız bırak. Uyumak istiyorum."

"Bir haftadır sürekli uyuyorsun. Tamam. Gerçek bir panda olduğunu düşünüyorum."

"Beni şu aptal hayvana benzetmeyi kesin artık. Bir kez olsun ilk seferinde anlamayı becer,tanrım!"

"Liam,öğlen oldu. Ayrıca durup duvarları izliyorsun. Tanrı aşkına,koca bir bebek gibisin."

"O zaman git."

Harry tekrar iç çekti. Ve hiçbirşey çaktırmadan Liam'ı ikna etmeye çalıştı. Onun basit bir program olarak bilmesi lazımdı. Ama şuan Liam pis inadını bırakmadığı için yapamıyordu. Gelmesi şarttı. Onu bekleyen şeyi bilmiyordu ve bu harika olacaktı. Tabi gelirse...

"Pekala. Anlaşalım dostum. Gel ve bir şarkı söyleyelim. Sonra istediğin kadar evde dur,uyu ne istersen yap. Asla yanına uğramayız. Sen gelene kadar..."

Liam bir saniyelik sessizliğin ardından yine konuştu.

"Yani eğer gelirsem artık beni dışarıya çıkmam için zorlamayacak mısınız?"

Harry omuz silkti ve eş zamanlı olarak dudakları yukarı doğru kıvrıldı.

"Hayır."

"Buraya gelmekte yok ben arayana kadar aramakta. Ayrıca eve pizza da yollamayacaksın."

"Tamam. Anlaştık."

Bu sefer gülümseme sırası Liam'ındı. Kocaman gülümsedi.

"Güzel..." ve güldüğünde kısılan gözleri yine oradaydı işte. Gülümsüyordu çünkü uzun zamandan beri mutlu değildi.
Şuan mutlu olmasının tek sebebi ise bir gecelik işkenceye karşı istediği kadar rahatlık almasıydı.

İşkence olan şey şarkı söylemek değildi tabi. Sahne hep sevdiği yer olmuştu. Evi gibiydi. Ama şuan bir eksik varken orada olmak işkenceydi. Diğer yarısı eksikti. Ve sadece birkez daha... Sonra yine yatağına dönebilir düşüncelere dalardı.

Harry daha önce hiç bugün olduğu kadar ısrar etmemişti. Üç program teklifini de Liam yüzünden geri çevirdiler. Bu sefer gitmek zorundaydı. Çünkü onları da kendi gibi oldukça boşlamış durumdaydı.

Half A Man [Ziam Palik]Where stories live. Discover now