YENİ OKUL

183 35 13
                                    

Okula geldiğimde eski ve ürkütücü bir okulla karşılaştım. İstemsizce kasıldım.

Yanımda Meriç yoktu.. Sabah aradığımda ona ulaşamadım. Annesinin telefonunu da aradım ama kapalıydı. Meriç geri döner diye endişelenmedim. Arada oluyordu böyle.

Annem ile beraber müdürün odasını aramaya başladık. Aradık, çünkü soracak nöbetçi öğrenci yoktu kapının girişinde. Kimseye soramadık. Çünkü etrafta kimse yoktu. Herkes dersteydi. İçimden "disiplinli bir okul sanırım." diye geçirdim.

En sonunda müdürün odasına bulduk.. Taaa ebesinin nikağındaydı.. Okulun en tenha, en eski yerine müdür odası yapmışlar. Her neyse. Annem kapıyı çalıp içeri girdi. İçeride Meriç'la annesi vardı. Şaşırdım ve bir o kadar da mutlu oldum. Meriç da beni görünce bayağı sevindi.

Müdür kayıt işlemlerinin halledildiğini bir kez de anneme açıkladı. Açıklaması bitince de " içiniz rahat olsun çocuklar bize emanet." dedi.

Ben de Meriç'in kulağına "Hadi la ordan tirrek!" dedim..Meriç çaktırmadan güldü. Sonra müdür bey annelerimizi gönderdi. Sıra bize gelmişti. Bize;

-Öncelikle hoş geldiniz. Bu okul 2 sene açıldı ve toplam 233 öğrenciye ev sahipliği yapıyor. Okulumuz normal bir Anadolu Lisesi'dir...Öğrencilere gelirseek, yarısından fazlası sağlam değildir. Sizden bin kat beter öğrenciler var. Nasıl derseniz örnek vereyim. Geçen sene okulda tahtanın ucunda çivi, kavga ederlerken kafasına geçirmiş içlerinden birinin. Artık siz düşünün.
-Çivili tahta mı?
-Aynen öyle...

Günümüzün berbat geçeceğine delalet olan bu kelimeler en baştan, benim de Meriç'inde içine sinmedi. Tip tip birbirimize bakıp odadan çıktık. Hemen karşımızda ayıya meydan okuyabilecek birini gördüm. Elinde çikolata bize doğru geldiğini görünce korkudan kaçtık. Bu çocuk o tekin olmayanlardan biriydi.


Biz Meriç'le ,elimizde çantalar dışarı çıkıp bankta oturmaya başladık. Tam o esnada okul zili çaldı. Okulun kapısından dışarı öğrenci sürüsü akın etti

Öğrencileri görünce Meriç'le birbirimize baktık. Çünkü burada insan cinsinin sadece erkek türünü gördük. Belli ki erkek lisesiydi.

Meriç kafasını arkaya doğru eğdi. Sonra bana " Şu yazıyı okusana. " diye seslendi. Ayağa kalkıp yazıyı okuduğumda "İşte şimdi yandık..." dedim. Bu okulun tabelasiydi ve üzerinde büyük harflerle "GİZEM OKULUNA HOŞGELDİNİZ" yazıyordu. Meriç de yazıyı okuyunca baştan aşağı titredi.

Sıra bu gizem okulunda nerede kalacağımıza geldi. Müdür bu konu hakkında herhangi bir şey söylememişti. Okulun içine girip Fransız gibi boş boş dolanmaya başladık.

Zemin katın tamamını gezdikten sonra merdiven aradık. İki tane merdiven bulduk, biri aşağı diyeti yukarı çıkıyordu. Aşağısı oldukça karanlıkdi. Kafamızı biraz uzatıp bakarken arkadan bir sesin "siz yeni öğrenciler olmalısın." dediğini duyduk.

Dehşetle arkamizi döndük. Genç" hortlak görmüşten beter olmussunuz... Korktunuz sanırım. "dedi neşeli ses tonuyla. Sonra devam etti:
- merhaba, ben Günay. Sizler yeni öğrenci olmalısınız.
-evet...yatacğımız yer arıyorduk.
-beni takip edin...

Günay denen çocuk biraz tuhaftı ama kötü biri gibi durmuyordu. Günay bir üst kata çıktı. Sağa döndü ve koridorun sonuna kadar ilerledi.

Ben ve Meriç koridorda ilerlerken bir yandan da kapıların üstündeki yazıları okuyorduk. Kütüphane, toplantı odası, muayene odası ve böyle beş, altı tane daha oda vardı. Fakat bir odanın üzerinde " GİRİLMEZ!!" diye yazı vardı. Kapıda herhangi bir kilit yoktu. Aslına kapının kitlenecek bir kilidi bile yoktu. Kulpu da yoktu. Meriç'i dürtükleyip gösterdim. O da şaşırdı. Sonra kulağıma eğilip "Bunu yapan marangoz kör oldu." dedi ve hafifçe güldü. Ben de tip tip ona baktım.

Yaramaz LiseliWhere stories live. Discover now