9.Bölüm

1K 106 61
                                    

Evin kapısında durdum. Anahtarımı evde unutmuştum ve şimdi zile basmam gerekiyordu. Ne harika öyle değil mi.

Derin bir nefes aldım ve zile bastım. Birazdan karşılaşacaklarım için hazırlanmalıydım.

Kapıyı Colin açtı. Beni görünce o yılışık gülümsemesini yüzüne yerleştirdi ve imalı bir şekilde haykırdı. "Ah, çok sevgili kuzenimde gelmiş!"

Tam dudaklarımı aralamış çenesini kapatmasını söyleyecektim ki bir anda beni omuzlarımdan tuttuğu gibi evin içine fırlatıp merdivenlerin üzerine itti.

"Hey! Colin!" diye bağırdı annem ben merdiven basamaklarına düşünce. Sinirden birkaç saniye kendi kendime güldüm ve neredeyse uzandığım basamaklardan kalkıp ona baktım. "Çocuk gibisin, kuzen."

Babam oturduğu yerinden kalktı ve aramıza girdi. "Siz iki ergen susup vizim konuşmamıza izin verebilir mi acaba?" diye sordu donuk ama sakin bir sesle.

Colin beni göstererek karşı çıktı. "Ah üzgünüm ama ergen olan Harry. Kafayı yediğinden şüpheleniyorum."

"En azından benim yiyebileceğim bir kafam var. Seninkinin içi boş." dedim ve gözlerimi devirip arkama dönerek yukarı çıktım.

"Sizin sorununuz ne?!" babamın bağırışını duyabiliyordum. Ama umursamayıp odama çıktım ve kapıyı ardımdan kapattım.

Ama tabikide birkaç saniye sonra o kapı Colin tarafından tekrar açıldı. "Bak Styles. Seni şuanda boğmamam için hiçbir neden yok ama -"

"Boğ gitsin." dedim sözünü keserek. "Sana daha fazla katlanmamış olurum."

"Senin sorunun ne!" diye kükredi kapıyı kapatarak. Ve üzerime yürüdü.

"Sensin Colin. Pisliğin teki misin yoksa öyle mi davranıyorsun bilmiyorum ama okuldaki tavırlarına son ver."

"Ne o, şimdide erkek arkadaşını mı koruyorsun? Onun gibi olduğunu bilmiyordum." Alaylı kahkahası kulaklarımı deliyor gibiydi.

"O benim erkek arkadaşım filan değil tamam mı? Arkadaşım bile değil. Hem öyle olsaydı da bununla dalga geçmene izin vermezdim." Son cümleyi dişlerimin arasından, ona doğru yürüyerek söylemiştim ve biraz da olsa geri adım atmıştı.

Tişörtümü çıkarıp yatağın üzerine fırlattım ve çekmeceden beyaz düz bir tişört çıkarıp üzerime geçirdim.

Kapıya döndüm ve duraksayıp arkama baktım. "Biliyor musun, onun durumunu zavallılık olarak görüyorsun ama zavallı olan sensin." dedim ve odadan çıkıp hızla merdivenleri indim.

Ve kimseye aldırmadan evden çıkıp kendimi sokağa attım.

---

Karar vermem gerekiyordu. Ah, hadi ama yine bana bir pislik gibi davranıcaktı ondan kibarlık mı bekliyordum ki?

Belkide hiç gelmeyecekti? Orada boş boş durucaktım oda muhtemelen bir köşeden zavallı halimi izleyip eğlenicekti. Hatta daha kötüsü, ben orada onu beklerken o kıçını devirip yatmış olucaktı.

Tamam, gitmeyecektim.

Oturduğum banktan kalkıp sokak boyu yürümeye başladım. Birkaç dükkan geçtikten sonra aniden durdum.

Ama gitmezsemde gelip gelmeyeceğini öğrenemeyecektim. Belkide gelicekti ve ben bilmeyecektim.

Lanet olsun.

Topuklarımın üzerinde döndüm ve oraya ilerlemeye başladım. Neden bunu yapıyordum ki sanki? Hah..

---

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Aug 31, 2013 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

ANGELIC LOVE - Larry Stylinson BEKLEMEDEWhere stories live. Discover now