#7 Rüyalarındaki Korku

783 56 0
                                    

109 okunma olmuş. Destek veren herkese teşekkürler.
Vote verirseniz bu tatlı yazarınızı çok sevindirirsiniz.
Vote ve yorumlarınızı bekliyorum. <3 <3 -,- °,° *,*
Geçmiş
Bana toplumun güvenliği için seni burada tutmalıyız dediler. Yanındaki adam fısıldıyordu:
"Bu o özel kız değil mi?"
"Evet."
Ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. Ama burdan kaçmam lazım. Dolunayı görebiliyorum penceremden. En kısa zamanda buradan gideceğim. Hepsinden intikam alacağım hepsinden...
Buradan çıkmam gerekti.
Burası çok sinir bozucu bir yerdi. Herşey beyazdı tavanlar yatak her yer beyaz. Bir tane pencerem vardı. Ondan dolunayı görebiliyordum. Pencere dikenli ve elektrik akımlı bir demirle kaplıydı. Burdan çıkmalıydım.
Bir anda yine o çığlık ve kahkaha geri geldi. Yine gözlerimin rengi değişti. Pencereye odaklandım.
Demir erimeye başladı. Sonra benden pencereden atlamaya karar verdim. Cama dokunmamla birlikte anında parçalandı. Çok yüksekteydim.
Burası 5.kattı. Dolunaya bakıyordum. Gözlerimi kapattım. Kendimi şehrimin sokaklarında hayal ettim. Adımımı attım. Belkide son adımımdı. Kendimi boşluğa bıraktım. Ama hiçbirşey hissetmedim. Neler olmuştu bana şehrimin sokaklarındaydım. Ölmemiştim. Hayalim gerçekleşmişti. Sanırım bu keşfedilmeyi bekleyen bir güçtü. Eve doğru gittim. Uykuya daldım... Yine uzay boşluğundayım. Yıldızlar fısıldıyorlar. Aya bakıyorum. Yine orada duruyor. Sonra yine bana fısıldayan sesi duyuyorum.
"Ay ışığı katili. Sana sesleniyorum. İntikam almayı seversin değilmi? Sana aileni öldüren kişiyi göstereceğim.
Ona ne yapman gerektiğini sen biliyorsun..."
Ne? Kısa bir şok geçirdim. Sonra yine o manyak kahkahalar... Gözyaşlarım yerini kahkahlara bırakmıştı... Sonra bir kadın ve erkek gördüm. Muhtemelen annem ve babamdı. Annem çok güzel görünüyordu. Gözleri mavi ve kırmızının karışımıydı. Bu çok ilginçti. Saçları siyahtı.
Babam ise uzun boylu biriydi.
Gözleri griydi. Saçları kahverengiydi. Ama aralarda gümüş rengi vardı.
Yolda yürüyorlardı. Ne yaptıklarını bilmiyordum. Sonra bir adam çıktı karşılarına.
Elindeki bıçağı annemin boğazına fırlattı. Babamın ise kalbine fırlattı. Sonra arabasına bindi ve kaçıp gitti. Bunu neden yapmıştı. Benim hayatımı bir hiç yapan o adamdan intikam alacaktım. Acı çekecekti. Ölmek için yalvaracaktı. Ne yapacağımı biliyordum...
Sonra ani bir şekilde uyandım.
Rüya görmüştüm. Ama bence gerçek bir rüyaydı. Yine gece olmasını bekledim. Ne yapacağımı çok iyi biliyordum.
Astral seyahat deneyecektim. Zaten yatkınlığım vardı.
Ruhum anne ve babamı öldüren adamın rüyasına girmişti bile.
Gümüş bıçakla ona iyi bir işkence etmiştim. Ruhuna zarar veriyordum. Bu astral seyahat işkencesi 1 hafta devam etti. Adamı güçsüz bıraktım. Ruhunu yaraladım. Son seyahatte bana onları neden öldürdüğünü söyledi.
" Olanlar için üzgünüm. Ama bununda bir sebebi vardı. Artık beni rahat bırak dayanamıyorum. Her gün rüyamda ruhuma işkence ediyorsun. Annenle babanda senin gibi özellerdi. Ben sırf onların gücü için onları öldürdüm."
Sonra ses tonu kızgınlaşmaya başladı. Ukalanın tekiydi onu mahvedecektim.
"Özel güçleri olan herkes dünyaya zararlı. Pişman değilim. Örgütümde var ve şu anki hedefimiz sensin. Astral seyahat yapıp ruhlara işkence çektirebilmen bile özel güçlü birinin işi. Ben senin gibileri öldürmeye devam edeceğim. Sen bizi durduramazsın."
Sonra sırıtmaya başladı. Çok sinirlendim. Onu mahvedecektim. Ne oldu bilmiyorum ama rüyamda onu deliler gibi gümüş bıçağımla parçalamaya başladım. Ruhu çok zayıflamıştı. Ona ne olduğunu tahmin edebiliyordum. Ruhu acı çektiğinden intihar edecekti. Planım işlemişti. Ölüm haberini duydum. Şimdi sıra örgütteydi. Peşimdelerdi bunun farkındaydım. Bende onlarla başa çıkacaktım. Arkadaşlarımı toplayacaktım. Çok tehlikeli farkındayım. Ama bunu yapmak zorundayız. Yaşamak için...

Ay Elementleri #Wattys2016Where stories live. Discover now