#8 Mutluluk Maskesi

696 54 0
                                    

Selam, ',' -,- 8.bölümle karşınızdayım. Vote butonu çok yakın vote vermek 2 sn almaz lütfen beğeniyorsanız vote verin. Ayrıca hikaye hakkında yorumda yaparsanız sevinirim. Şimdiden herkese teşekkürler. <3 <3 ^,^ ;) ( =ω=)
Geçmiş
Şimdi sıra örgütteydi. Peşimdelerdi bunun farkındaydım. Bende onlarla başa çıkacaktım. Arkadaşlarımı toplayacaktım. Çok tehlikeli farkındayım. Ama bunu yapmak zorundayız. Yaşamak için...
Örgütü nasıl yenebiliriz diye düşündüm. Arkadaşlarımı toplama fikrinden vazgeçmeye başladım. Onları feda edemezdim. Zaten şuan bir psikopat olduğumu düşündüklerine eminim. Ama ben bir gücün pençesindeyim. Olanlar benim suçum değil. Ama bu gücü daha iyi işlere kullanmam gerektiğine karar verdim. Sokağa çıktım. Yürümeye başladım. Birini gördüm. Sanırım yine Mars'tı, benim gizemimi çözmeye çalıştığına eminim. Aklını okumuştum. Yürümeye devam ediyordum. Yine o maskeli adamı gördüm. Onun öldüğüne emindim. Ama ölmemişti. Etrafımdan korkarak geçti. Kendimi daha iyi hissetmeye başladım. Elimi çantama attım. Şarkı dinleyecektim. Ama elime gümüş bir bıçakta değmişti. Onu yanıma almadığıma emindim. Ama çantamdaydı. Bu nasıl olurdu!? Karanlık bir sokağa doğru yürüdüm. Parlak bir alan vardı. İyice merak etmiştim. Yürümeye devam ettim. Birden boşluğa düştüm. Etraf bembeyazdı. Sonra karanlık. Bir fısıltı duydum. "KENDİ KARANLIĞINDA BOĞULACAKSIN...!"
Bu bir tehditti. Sanırım benim gibi özel biri olmalıydı. Çünkü telepatik bir mesajdı bu. Sırlardan bıkmıştım. Umursamadan devam ettim. Benim amacım neydi? Neden herşey bir sırdı? Sonra aklıma birşey geldi. Neden biraz çalışma yapmıyordum.Bu iyi bir fikirdi. Yüksek bir binanın tepesine çıktım. Aya odaklandım. Minik bir su birikintisini bile üç metrelik bir dalgaya çevirebiliyordum. Ve ellerimde bir parlaklık vardı. Bileğimdeki ay dövmesi parlamaya başlamıştı. Hiç beklemediğim birşey oldu. Karşıma bir kız çıktı. "Sen çok özelsin. Sen son elementsin. Ay..."
Ay bir element değildi ki? Ama nasıl bu çok garipti. Biraz hayatımı düşündüm. Hep evde hapsolan gündüzleri dışarı çıkmayan asosyal biriydim. Birde ani bir karakter değişimine uğramam vardı. Çok yorulmuştum. Dayanamıyordum. Ağlamaya başladım. Sonunda gözyaşlarım geri gelmişti... Parlıyorlardı. Gümüş rengindeydiler. Ne yapmalıydım? Hayatım çok sıkıcı geçmeye başlamıştı. Bu şehirden taşınmaya karar verdim. Herşeyi herkesi arkamda bırakmaya karar verdim. Sonra telefonum çaldı. Arayan Güneş'ti yarın buluşalım dedi. Zar zor kabul ettim. Eve gittim bir uykuya daha hazırdım. Bu sefer hiç rüya görmemiştim. Sabah olduğunda üstüme ilk kez siyah dışında bir şeyler giymiştim. Bunu Güneş özellikle istedi. Aşağı indim beni bekliyordu. Çok neşeli gözüküyordu.
"Ay, direk konuya gireceğim. Seni çok iyi anlıyorum ama bugün çok eğleneceğiz. Seni o psikopat güç ve kişilikten kurtaracağım."
Beni neşelendirecekti aklınca.
Ama kabul ettim buna ihtiyacım vardı. Hava çok sıcaktı. Dondurma aldık. Sonra bir parka gittik fıskiyelerin altında eğlendik. İlk defa mutluydum. Sonra oradan lunaparka geçiş yaptık. En korkunç ne varsa denedik. Çok eğlenmiştim. Daha sonra bir şifacıya gittik. Kişiliğimin arada değişmesine bir çare aradık. Sanırım buldukta bundan sonra sadece isteyince o korkunç kıza dönüşeceğim. Bugün Güneş'ten mutlu olmayı öğrenmiştim. Ama gece olmasıyla birlikte herşey uçup gitti...

Ay Elementleri #Wattys2016Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ